Alman diktatör Hitler’in yalan makinesi yardımcısı
isnat edilen
tekniği ile ilgili meşhur cümle şöyledir: “Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır.”
İnternet ansiklopedisi wikipedia’da büyük yalan tekniği şöyle anlatılıyor;
“II. Dünya Savaşı sırasında, 1943 yılında ABD’nin Stratejik Hizmetler Ofisi’nin
müdürü William Donovan, Harvard’lı psikolog Walter Langer’a başvurdu ve ondan
Adolf Hitler’in psikolojik profilini
oluşturmasını istedi.
Langer bir psikolog ve araştırmacı ekibi oluşturdu.
Ekibin bulgularını üretmek için sadece beş ayları vardı; ekip bu süre zarfında 1000 sayfadan fazla arka plan araştırmasından yararlandılar ve Hitler’i şahsen tanıyan önemli muhbirlerle görüştüler.
Langer’in “
Adolph Hitler’in Psikolojik Analizi
” başlıklı raporu, yalnızca o dönemdeki baskın psikolojik analiz söylemini sergilemekle kalmadı, aynı zamanda bir disiplin olarak siyasi profillemenin gelişimi için katalizör görevi gördü.
Langer raporunda Hitler’den şöyle bahsetmekteydi:
“…Başlıca kuralları şunlardı: halkın sakinleşmesine asla izin vermeyin; bir hatayı veya
yanlışı asla kabul etmeyin
; düşmanınızda bir miktar iyilik olabileceğini asla kabul etmeyin; alternatifler için asla yer bırakmayın;
; her seferinde bir düşmana konsantre olun ve yanlış giden her şey için onu suçlayın; insanlar büyük bir yalana küçük olandan daha çabuk inanacaklar; ve yeterince sık tekrarlarsanız, insanlar er ya da geç buna inanacaktır…”
Buna benzer saptamalar Ekim 1943’te Henry A. Murray tarafından yazılan “Adolph Hitler’in Kişiliğinin Analizi” adlı raporda da görülmektedir:
“…
Asla bir hata veya yanlışı kabul etmemek
; suçu asla kabul etmemek, her seferinde bir düşmana konsantre olun; ters giden her şey için o düşmanı suçla; siyasi bir kasırga yaratmak için her fırsattan yararlanın…”
İsrail de bugün tıpkı Hitler ve yardımcısının 2. Dünya savaşı öncesi yaptığı gibi
sosyal medya vasıtası ile yaydığı büyük yalanlarla kandırmaya çalışıyor.
“Kendimi savunuyorum” diyor. “Hamas’la savaşıyorum” diyor.
Ama biz biliyoruz ve görüyoruz ki yalan söylüyor.
Gazze’de savaş yok, tek taraflı soykırım var.
Gazze’nin sınırındaki bir sahra hastanesinde görev yapan
, İsrail'in yaydığı videoların yalan olduğunu bilecek kadar yakından tanıyor soykırımcı İsrail'i.
Diyor ki; “Şimdiye kadarki en kötü propaganda yalanı, Goebbels’i kolayca geride bırakan: İsrail işgal askerleri
ve Şifa hastanesinde iyi niyetli hemşireleri oynuyorlar.
Doktorları, hastaları, mültecileri öldürdükten sonra çektikleri videoda yastık kılıflarını yastıkların üzerine koyuyor, etrafı düzeltir gibi yapıyorlar çekim bittikten sonra tıbbi malzemeleri parçalıyorlar.”
Doktor Gilbert’in açıklamasını gelen haberler doğruluyor.
Klinik Tıp Profesörü Dr.
sosyal medyadaki hesabından
Gazze’de gönüllü olarak çalışan Kanadalı doktorların, kadınların İsrail işgal güçleri tarafından ailelerinin önünde cinsel tacize uğradığını söylediklerini aktardı.
İsrail ile Filistin arasında bir savaştan bahsedeceksek bu savaş
yapılıyor.
İşgalci İsrail askerleri çocukları, kadınları hedef alıyor.
Sonra dünyaya haberi Hamas’la savaşıyormuş gibi yayıyor.
Sürekli yalan haber üretiyor, batı medyası bu haberleri işleyerek dünyaya algı operasyonu çekiliyor.
İsrail'in cinayetlerine göz yumanlar her konuşmanın başına “
İsrail’in kendini savunma hakkı vardır.” “7 ekimde Hamas’ın terör saldırısı
” gibi cümleler ekliyorlar.
Sanki İsrail savunma yapıyor, Filistinliler sürekli saldırıyormuş gibi zihinlerde bir düşünce oluşturuyorlar.
Sanki bütün olaylar
başlamış gibi anlatılıyor ve maalesef birçokları da bunu amiyane tabirle yiyor.
Gazze’deki gençlerin elindeki tek silah da
Bombaların altında ölüme meydan okuyan gençler etkileyici içeriklerle, video ve fotoğraflarla soykırımı dünyaya canlı yayınla göstererek İsrail'in gerçek yüzünü gösteriyorlar.
aynı yalanlarla dünyayı kandırıyor.
açık hava hapishanesine çeviren Çin’in yıllardır yaptığı insanlık dışı durum Çin’in iç meselesi değildir. Orada da Gazze’de olduğu gibi yıllardır süren bir asimilasyon var.