Tabiatın, doğanın, yeryüzü ve gökyüzünün, havanın rüzgârın, yağmurun, güneşin bir suçu yok.Uyum sağlamayan biziz; fayları kıran, binaları yıkan, yağmuru sele, rüzgârı kasırgaya, güneşin ışığını kavurucu hale dönüştüren yani anlaşmayı bozan tarafız.Yani gücü ele geçirince şımaran, kendini bir şey sanan, kuralları hiçe sayan,hırsına ve egosuna yenik düşen insan.Tabiatla uyum içinde yaşamazsan, direnirsen, suyun akışını değiştirmeye kalkarsan, verimli arazilere fabrika ekersen, ovalara gökdelen dikersen,
Tabiatın, doğanın, yeryüzü ve gökyüzünün, havanın rüzgârın, yağmurun, güneşin bir suçu yok.
; fayları kıran, binaları yıkan, yağmuru sele, rüzgârı kasırgaya, güneşin ışığını kavurucu hale dönüştüren yani anlaşmayı bozan tarafız.
Yani gücü ele geçirince şımaran, kendini bir şey sanan, kuralları hiçe sayan,
hırsına ve egosuna yenik düşen insan.
Tabiatla uyum içinde yaşamazsan, direnirsen, suyun akışını değiştirmeye kalkarsan, verimli arazilere fabrika ekersen, ovalara gökdelen dikersen, duvara toslarsın.
Bu duvar kimi zaman
sorunları olur, kimi zaman
, kimi zaman da
olarak karşına çıkar.
salgınıyla 2 yıl evlerden çıkamadık, şimdi de deprem korkusuyla evlere girmeye korkuyoruz.
Bölgedeki
içi çürük müteahhitler ve içi çürük denetimcilerle
inşa edilen şehirlerdeki çürük binalar ve tarım alanlarının yumuşak zemini, afetin boyutunu ağırlaştırdı.
Her ne kadar yaşadığımız deprem 11 ilde
ekonomik ve sosyal hasara
neden olsa da dolaylı olarak 85 milyon insanda sosyal hasara yol açarken, ülke ekonomisini de ağır yaraladı.
Bölgenin tarımsal üretim potansiyel yüksek.
göre 2022 yılında 23,8 milyon hektar tarım alanının 3,8 milyon hektarı 11 ilimizde bulunuyor ve bu toplam tarım alanlarımızın yüzde 16,1’ine tekabül ediyor. 2021 yılında ülkemizin bitkisel üretim değeri 306,3 milyar iken bölgenin bu değere katkısı 64,1 milyar lira ile yüzde 20,9 gibi bir oranla toplam bitkisel üretim değerinin beşte birinden fazlasına karşılık geliyor.
Ülkemizde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 9,1’i, tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın ise
yüzde 15,1’i afet bölgesinden
karşılanıyor.
Bölgede
Türkiye toplam sığır varlığının yüzde 12’sini ve küçükbaş hayvan varlığının yüzde 18’ini teşkil ediyor.
TÜİK verilerine göre 2020 yılında ülkemizin hayvansal üretim değeri 108,5 milyar lirayken, bölgenin bu değere katkısı 7,3 milyar lira ile yüzde 6,7 gibi azımsanmayacak bir orana sahip.
Bölge, ülkemizin 238,7 milyar liralık
ise yüzde 13,2’lik bir hacmi barındırıyor.
TZOB’un verilerine göre bölge Türkiye’de üretilen temel tarımsal ürünlerin önemli bir bölümüne ev sahipliği yapıyor.
Ülkemizde
yüzde 82,7’si,
yüzde 72,7’si,
yüzde 57,5’i,
yüzde 33’ü,
yüzde 19’u ve
yüzde 16’sı bölgede üretiliyor.
Depremden en fazla zarar gören illerden
, Türkiye pamuk üretiminin yüzde 8,6’sını tek başına sağlıyor.
, mısırda Türkiye üretiminin yüzde 2’sini üretirken, Kahramanmaraş’tan yüzde 3’ü temin ediliyor.
Türkiye badem üretiminin yüzde 33’ünün sağlandığı bölgede, bu üretimin yüzde 17,8’i
karşılanıyor.
Bölge, Türkiye Antep fıstığı üretiminden yüzde 82,7 pay alırken,
üretimin yüzde 23,4’ünü,
ise yüzde 11,3’ünü karşılıyor.
Bölge Türkiye narenciye üretiminin yüzde 57,5’ini sağlarken,
bu üretimin yüzde 20,8’ini tek başına gerçekleştiriyor.
üretiminde Türkiye’nin yüzde 16’sını gerçekleştiren bölgede Hatay, Türkiye zeytin üretiminden yüzde 4 pay alıyor.
Ayrıca depremden etkilenen 11 il
da önemli bir yere sahip.
Bölgeyi inceleyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (
) Tarımsal açıdan sorunları ve yapılması gerekenleri şöyle sıralamış;
“Bölgedeki çiftçilerimizin köyünü, tarlasını ve üretimini terk etmesi muhakkak önlenmelidir. Bu bölgede üretimin azalması ülke genelinde gıda fiyatlarını artırır, ayrıca tarım sektörünün küçülmesine neden olur.
Açıkta kalan
barınak temin etmek, onların yemini, suyunu ve elektriğini karşılamak, veterinerlik hizmetleri gibi işlere öncelik vermek geliyor.
Enkaz altında kalan
zarar gördüğü için bu konuda da destek verilmelidir.
Köylerde
temini hususunda sıkıntılar yaşanıyor.
TMO ve Tarım Kredi Kooperatifleri
ellerindeki arpa ve diğer yemleri bölgeye sevk etmeye devam etmelidir.
Tarımsal üretimde kalacak çiftçilere,
,
gibi girdilerin, en azından bu üretim sezonu için hibe destek olarak verilmesi, BAĞ-KUR primlerinin ise hükümet tarafından karşılanması sağlanmalıdır.
Sorunları erken tespit etmek çözümleri kolaylaştırır.
#Afet
#COVİD 19
#Sağlık
#Hatay
#Adıyaman
#Gaziantep
#Tarım
#TZOB