Almana diş, Amerikalıya saç, Hollandalıya by-pass

04:0031/03/2021, mercredi
G: 31/03/2021, mercredi
Yaşar Süngü

Cumartesi yasağının geri dönmesi iyi olmadı.Esnaf, hafta sonu hareketlenen sokaklarla bir günlüğüne de olsa nefesleniyordu.Evlerde bunalan insanlar da pazar yasağı öncesi çarşı pazar dolaşarak stres atıyordu.Şimdi yeniden eskiye döndük.Önümüzdekiramazan ayıylabirlikte uzun bir süre hafta sonlarını evde geçirecek insanlar.Paket servise uygun olan işletmelerle piyasa varlığını sürdürecek.Ne zamana kadar?Bilmiyoruz.Amaherkes bir çözüm üretmek zorunda.Neden?Salgın bittiğinde hem sağlıklı hem de ekonomik

Cumartesi yasağının geri dönmesi iyi olmadı.

Esnaf, hafta sonu hareketlenen sokaklarla bir günlüğüne de olsa nefesleniyordu.

Evlerde bunalan insanlar da pazar yasağı öncesi çarşı pazar dolaşarak stres atıyordu.

Şimdi yeniden eskiye döndük.

Önümüzdeki
ramazan ayıyla
birlikte uzun bir süre hafta sonlarını evde geçirecek insanlar.
Paket servis
e uygun olan işletmelerle piyasa varlığını sürdürecek.

Ne zamana kadar?

Bilmiyoruz.

Ama
herkes bir çözüm üretmek zorunda.

Neden?

Salgın bittiğinde hem sağlıklı hem de ekonomik olarak ayakta çıkabilmek için.

**

Kimileri için
kolay ve kazançlı
kimileri için de
çok zor
geçen bu salgın sürecinde hayat devam ediyor.
Salgın sürecinde azalsa da Türkiye
sağlık turizmi
konusunda dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdi. Dünyanın hemen hemen her ülkesinden ziyaretçi geliyor.
Sektör büyüyünce bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin
örgütlenme
ihtiyacı da arkasından geldi.
Sağlık turizmi ile ilgilenen tüm sektörler tek bir çatı altında toplanarak
USTİS
’i kurdu.
Aslı Tarcan
, işveren sendikasının ilk kadın başkanı oldu. Genel Kurul’da
TİSK
’e üye olma kararı alındı.

20 üye işveren sendikasına bağlı işletmeler, gayrisafi milli hasılaya 200 milyar dolar, ihracata 100 milyar dolar katkı sağlıyor.

Ekosistem
, iki milyon çalışanla SGK gelirlerinde yüzde 15’lik paya sahip.

**

Sektör uzmanları, Türkiye’nin bu alandaki gelişimini şöyle anlatıyor; Yabancılar eskiden
ucuz fiyat
olduğu için Türkiye’ye geliyorlardı, şimdi
kaliteli hizmet
için geliyorlar.
Bu nedenle;
bir Alman diş
yaptırmak için kendi ülkesini değil, Türkiye’yi tercih ediyor.
Yine bir
Amerikalı saç ektirmek
için bizim ülkemize geliyor. Bir
Hollandalı by-pass
ameliyatı için yine Türkiye’ye geliyor.

Saç ektirmek için gelenler arasında Ortadoğu ülkelerinden epey insan olduğunu İstanbul’da Kapalıçarşı civarında gezerken gözlemek mümkün.

Neredeyse karşılaştığımız her
Arap turist kafilesinde
en az bir kişinin kafası saç ekiminden kalbura dönmüş halde.

**

Yine bu alanda faaliyet gösteren sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre Türkiye’nin sağlık turizmi konusunda şu an
1,5-2 milyar dolarlık
bir büyüklüğe ulaştığı tahmin ediliyor.
Dünya sağlık turizmi pazarı şu an
500 milyar dolarlara
koşuyor, birkaç yıl içinde ise bu rakamın
1 trilyon dolara
ulaşmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Sağlık turizmcileri şu anki rakamın çok üstüne çıkacak potansiyele sahip olduklarını düşünüyorlar.

Hedefleri de Türkiye’nin dünya ticaretinden alacağı payı
yüzde 1,5-2’lere
çıkarmak.

**

Son 3 yılın sağlık turizmi verilerine bakarsak bu alandaki büyümemizi sayı olarak da görebiliriz.

2018 yılında
551 bin748 yabancı hasta gelmiş. İlk 3 ülke;
Azerbaycan
,
Irak
ve
Almanya
. Yabancıların en çok tercih ettiği şehirlere bakıldığında ise, İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Erzurum ve Yalova öne çıkıyor. Yıllık gelir 1 milyar 110 milyon 843 bin ABD Dolar.
2019 yılında
662 bin 087 hasta gelmiş. İlk 3 ülke;
Irak, Azerbaycan ve Türkmenistan.
Sağlık turizm geliri 1 milyar 65 milyon 105 bin ABD Dolar.
2020 yılının ilk çeyreğinde
ise salgından dolayı ülkeler arası seyahatler kısıtlanınca gelen hasta sayısı 143 bin 266’ya gerilemiş. Buradan elde edilen gelir 187 milyon 955 bin ABD doları tutarında kalmış.

**

Görünen o ki
salgınlar bitmeyecek
ve biz salgınlara karşı alacağımız tedbirlerle yaşamaya alışacağız.
Salgınlarla birlikte
geleceğin
en büyük sektör ve
hizmet
alanının
sağlık
olduğu belli. Bu alana şimdiden sağlam yatırım yapanlar kazanacak.
İlaç sanayi,
silah sanayiinin yerine geçecek. Savaşlar artık silahla değil ilaçla olacak.

**

Hocası
Sokrates
ve öğrencisi
Aristoteles
ile birlikte felsefe tarihinin en etkili ismi olan antik Yunan filozofu
Eflatun
veya diğer ismiyle
Platon
ne diyordu;

“Sular yükseldiğinde balıklar karıncaları yer, sular çekildiğinde karıncalar balıkları. Kimin kimi yediğini, kimin güçlü, kimin zayıf olduğunu suyun hareketi belirliyor.”

Yani kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin.

Çünkü kimin kimi yiyeceğini suyun akışı belirliyor.

Daha doğrusu
suyun sahibi.
Suyun sahibini
dinlesek bu sıkıntıların birçoğunu yaşamayacağız ve bu kadar ağır bedeller ödemeyeceğiz ama dinlemiyoruz.

Neden?

Çünkü tercihlerimize hâkim olan tek ölçü;
Kısa vadeli kazançlarımız
ve insani olmayan
hırslarımız
.
#Alman
#Amerika
#Hollanda
#Sokrates
#Aristoteles
#Eflatun
#Platon
#Diş
#Saç
#By-pass