Zalimler, ancak Güç’ten anlar!

04:003/03/2020, Tuesday
G: 3/03/2020, Tuesday
Tamer Korkmaz

Perşembe gecesinden beri milletçe yastayız. Aziz vatanımızın yiğit evlatlarının, şehitlerimizin intikamı misliyle alınmaya devam ediyor.Rusya ile İran destekli Kahpe Şam Rejimi“ağır kayıplar”veriyor.İç savaşın başladığı 2011’den bu yana“en ağır kayıplarını”yaşıyorlar.***TSK’nın İdlib’te başlattığı Bahar Kalkanı Harekâtı başarıyla sürüyor ve “netice alana kadar” da devam etmelidir.-Barış Pınarı Harekâtı gibi yarıda kesilmemelidir.***Moskova’nın düzenbazlığı malum: İdlib’le ilgili diplomatik görüşmeler

Perşembe gecesinden beri milletçe yastayız. Aziz vatanımızın yiğit evlatlarının, şehitlerimizin intikamı misliyle alınmaya devam ediyor.

Rusya ile İran destekli Kahpe Şam Rejimi
“ağır kayıplar”
veriyor.
İç savaşın başladığı 2011’den bu yana
“en ağır kayıplarını”
yaşıyorlar.

***

TSK’nın İdlib’te başlattığı Bahar Kalkanı Harekâtı başarıyla sürüyor ve “netice alana kadar” da devam etmelidir.

-Barış Pınarı Harekâtı gibi yarıda kesilmemelidir.

***

Moskova’nın düzenbazlığı malum: İdlib’le ilgili diplomatik görüşmeler devam ederken, askerlerimiz hedef oldu!

Esad Rejimine verilen süre zarfında yani Şubat ayı boyunca, İdlib’teki askerlerimiz mütemadiyen saldırıya uğradı ve birbiri ardına şehitler verdik…

Geçen haftaki kahpe saldırıda şehit olan otuz altı askerimizle birlikte Şubat ayı başından bu yana elli üç şehidimiz var.

Zalim Şam rejiminin zayiatı ise 2.600 civarında…

***

Zalimler, ancak
Güç’ten anlar!
Türkiye’miz, artık kendi işini
kendisi görmelidir.
Aynen ABD gibi Rusya’ya da güvenilmeyeceği bir kez daha tescillendi.

Bu iki devletin verdikleri sözlerin ve taahhütlerin; oyalamadan, numaradan, oyundan, göz boyamadan ibaret olduğu çoktan anlaşılmış durumdadır.

SÖZDE MUTABAKATLAR

Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde ABD ile Münbiç için de Rusya ile yapılan mutabakatların “kasten ihlal edildiğini” asla unutmayalım…

Mutabakatların kâğıt üzerinde kaldığı iki bölgede de PYD-YPG-PKK’lı teröristler halen daha temizlenmiş değildir: hem askerlerimiz hem de siviller teröristlerin saldırısına uğramaya devam ediyor!

Haydut ABD’nin sözünde durduğu görülmemiştir.

Keza Rusya’nın da “masada başka, sahada başka davrandığı” yani “oynadığı” mutabakat ve anlaşmaları her defasında itina ile ihlal ettiği aşikârdır.

BATI’DAN “TİMSAH” GÖZYAŞLARI
İdlib’te yaşadığımız büyük acının ardından gerek NATO’dan gerekse Amerikan makamlarından gelen “destek” mesajlarının
zerrece kıymeti, samimiyeti ve inandırıcılığı
yoktur.

Bu beyanlar, bir nevi “timsah gözyaşlarıdır!”

NATO ve ABD tandemi; PKK’lı teröristlerin hem Türkiye’de hem de Suriye’deki saldırıları sonucunda şehitler verdiğimizde kapalı kapıların ardında “ellerini ovuşturuyor!”

Dahası, o teröristleri; aziz vatanımızın yiğitlerine, askerlerimize saldırtan NATO & ABD’nin ta kendisidir!

Yani, nedir? İdlib’te “Denize düştük” diye
yılana sarılacak değiliz!
-
Asla, sarılmamalıyız!

-Böyle bir tercih, fevkalade vahim bir yanlış olur!

Türkiye, mütemadiyen düşmanlık gördüğü NATO ve ABD’ye
asla güvenemez, güvenmemelidir…

“Her güvendiğinde” başına neler geldiği bellidir!

15 Temmuz’da FETÖ eliyle askeri darbeye girişen ve Müslüman Türkiye’yi işgal etmek isteyen
NATO ve ABD’dir!

***

Vatanımıza öncelikli tehdit NATO’dan ve ABD’den geliyor!

Terör örgütlerini -FETÖ’yü, YPG-PKK’yı ve IŞİD’i- Türkiye’ye saldırtanlar bunlardır.

“NATO’dan Türkiye’ye kuvvetli destek” gibi laflar yahut başlıklar; bizleri yanıltmasın, bu sahte repliklerin hiçbir hükmü yoktur.

NATO ve ABD “fırsatçı” davranmaya yelteniyor.

Mesela, ABD’nin NATO’daki Daimi Temsilcisi Kay Bailey Hutchison, Suriye’deki son gelişmelere atıfta bulunarak…

“Türkiye’nin, Rusya’nın S-400 füze savunma sisteminden vazgeçeceğini umduklarını”
söyledi!

Yani?

“Gelin bize yazılın; yeniden kontrolümüze girin” demeye getiriyorlar!

***

Bu Amerikan Kahpeleri, Türkiye’mizin güvenliğini sağlamasını
asla istemiyor!

Hadise şudur: Bir yandan Müslüman Türkiye’yi işgale kalkışacaksın; bir diğer taraftan da Türkiye milli menfaatleri doğrultusunda her adım attığında “bunu her türlü engellemeye çalışacaksın!”

Siyasilerimizin -maalesef- her defasında ısrarla “Dostumuz, müttefikimiz, ortağımız vs.” diye andıkları ABD, işte budur!

ABD’nin
azılı düşmanımız
olduğu gerçeğini “hiç kimse” değiştiremez!
İÇERİDEKİ ESAD’ÇILAR
Şubat ayı boyunca İdlib’te elli üç şehit verdikten sonra dahi; Şam Rejimine, Zalim Esad’a
tek laf dahi edemeyenlere
de dikkat buyurunuz!

Bunlar yıllardır “Ankara, mutlaka Esad’la bir araya gelmeli, görüşmeli, uzlaşmalı” diye yırtınanlardır!

Rusya ile İran’ın himayesindeki Esad Rejiminin “nasıl bir düşman olduğunu” halen daha kabullenmiş değillerdir!

#ABD
#Rusya
#İran
#Batı
#Beşşar Esad