ABD ile İran arasında “sembolik göndermeler üzerinden” atışmalar gırla gidiyor.
Haydut Devlet’in Başı Sarı Kovboy “Bize saldırırlarsa, İran’ın 52 sahasını hedef alırız” diyerek, 4 Kasım 1979’daki elçilik baskınında rehin alınan 52 Amerikalıya atıfta bulundu.
Bu tehdide, İran Cumhurbaşkanı Ruhani “52’yi işaret edenlerin 290 sayısını düşünmeleri daha iyi olur!” diyerek karşılık verdi.
İçinde 290 kişinin bulunduğu İran yolcu uçağı 3 Temmuz 1988’de ABD Deniz Kuvvetleri tarafından vurulmuş ve kurtulan olmamıştı…
Haydut Amerikan devleti, bu terör saldırısını “Savaş uçağı zannetmiştik” kuyruklu yalanıyla geçiştirmişti!
Trump, İran’daki 52 hedeften bahsederken…
“Bunların bazıları üst düzey noktalar ve İran kültürü açısından çok önemli yerler” dedi!
Bu tehditkâr lafı, İran’daki cami ve türbeleri de akla getirdi.
Faşist ABD; Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de yıllardır camileri, türbeleri kasten bombalıyor…
Bu kahpe saldırılar, Trump’ın başkanlığında da devam ediyor.
***
İran’a yönelik söz konusu tehdidinden dolayı UNESCO bile Sarı Kovboy’u uyardı ve “Çatışma durumlarında kültürel mirasa zarar vermemeyi taahhüt eden uluslararası anlaşmaları ABD’nin de imzaladığını” hatırlattılar!
***
2001’de Afganistan’da; Taliban, Bamiyan Vadisi’ndeki iki dev Buda heykelini havaya uçurup yok ettiğinde; Batılı devletlerin “nasıl bir gürültü kopardıkları” tam da burada aklımıza düşüyor…
Sayısız kere -camiler bombalandığında, üstelik bu camiler genelde namaz vakitlerinde hedef alınıp Müslümanlar katledildiğinde “Batılı Devletlerin Alayı” itina ile dilini yutuyor!
İşbu gaddarların, Kapalı Kapıların Ardında ellerini ovuşturduklarını öngörmek; hiç de güç değildir.
Trump’ın “İran’ın kültürel mirasını” hedef alan son aşağılık tehdidinin de, Batıdaki Malum Kahpelere “iyi geldiği” gözleniyor!
Sarı Kovboy, Evanjelistlerin Talebesidir…
Onların temsilcileriyle birlikte ‘dua seansına’ katılıp poz vermeyi, şov yapmayı çok seviyor…
“İran’daki 52 hedefi vurma” tehdidinden hemen öncesinde, Evanjelistlerin Miami’deki mitingine katılan Düzenbaz Donald; gözlerini kapatıp, ellerini bağlayarak şovunu da eksik etmedi!
***
Taliban’dan ve buna paralel “Evanjelistlerin Beyaz Saray’daki Talebesinden” söz açılmışken; Donald Trump’ın geçen yılın Kasım ayı sonunda Afganistan’a sürpriz bir ziyarette bulunduğunu tam da buraya not düşelim!
28 Kasım’da “Şükran Günü münasebetiyle Afganistan’daki Amerikan askerlerine yapıldığı” açıklanan bu sürpriz ziyaret; aslında “şok edici neticeleri olan, ancak gizli tutulan mücbir bir nedenden dolayı” gerçekleştirilmiş olabilir mi?
Çünkü: geçen yılın Eylül’ünde Afganistan’da bir Amerikan askerinin de aralarında bulunduğu 12 kişinin öldürülmesini gerekçe gösteren Sarı Kovboy Trump, Afganistan Cumhurbaşkanı ve Taliban’ın liderleriyle Camp David’de yapmayı planladığı görüşmeyi iptal etmişti…
Taliban’ın Sözcüsü ise “Görüşmeleri iptal ettikleri için, Amerikalılar başka herkesten daha fazla acı çekecek” demişti!
Aradan üç ay bile geçmedi ki…
Trump, 28 Kasım 2019’da Afganistan’a apar topar gerçekleştirdiği “sürpriz ziyaret” sırasında yaptığı açıklamada “Taliban ile müzakerelere yeniden başladıklarını” duyurdu!
Amerikan Terör Devleti’nin Bağdat’taki füze saldırısı sonucu vücudu paramparça olan Kasım Süleymani’nin cesedi “parmağındaki yüzükten” teşhis edildi ve de bu delil/fotoğraf sayısız kez yayınlandı.
***
Şimdi, geçtiğimiz Ekim ayına gidelim; IŞİD elebaşı Bağdadi’nin ABD’nin askeri operasyonu sonucu öldürüldüğünün ilan edilmesi ile alakalı ciddi kuşkuları hatırlayalım!
Trump ve avenesi, ilk andan itibaren “IŞİD liderini nasıl öldürdüklerine” dair “narkoz işlevi gören” muhtelif hikâyeler anlatıp durdular!
***
Hakiki gazeteciler daima gerçeği aramak ve her defasında ‘Acaba?’ diye sormak/sorgulamak zorundadırlar.
İlk günden itibaren bu sütunda “Neden IŞİD elebaşının cesedinin tek kare bir fotoğrafı bile yok yahut birkaç saniyelik bir ceset görüntüsü dahi yok?” diye soruldu ve ABD’nin beyanları ısrarla sorgulandı.
Fikri takibe devam ediyoruz…
ABD, halen daha “Bağdadi’nin cesedine ait tek bir kare fotoğraf” dahi veya “herhangi bir görüntü” sunabilmiş değildir!
Şu “müthiş operasyonun, baskının!” yakın çekim görüntüleri falan; o da mafiş!
Operasyonu yapanların üzerine iliştirilmiş kameranın kaydettiği Bağdadi’ye ait uzak/yakın görüntüler var mı? O da yok!
***
“Komplo teorisyeni!” falan ilan edilmemek için; Amerika Birleşik Yalanlar Devletinin ayan beyan sahtekârlık gösterisine “göz yumacağız” yani “gerçeği hasır altı edeceğiz” öyle mi?!
-Hayır: Asla!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.