Şam’daki Şeytan’ın yanında saf tutmaya devam edecekler mi?

04:004/02/2020, Salı
G: 4/02/2020, Salı
Tamer Korkmaz

Rusya’nın himayesindeki Esad rejiminin kahpe saldırısında beşi asker biri sivil personel olmak üzerealtı şehitverdik: ŞehitlerimizeAllah’tan rahmet diliyoruz.TSK’nın İdlib’teki gözlem noktasına yönelik işbu alçak saldırıya misliyle karşılık verildi: İlk belirlemelere göre 35 rejim askeri öldürüldü.Türkiye, bölgedeki gözlem noktalarının güvenliğini mutlaka sağlamalı ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin işaretlediği gibi “Esad, bu kanlı saldırısından dolayı pişman edilmelidir!”Bahçeli’nin “Esad rejimi

Rusya’nın himayesindeki Esad rejiminin kahpe saldırısında beşi asker biri sivil personel olmak üzere
altı şehit
verdik: Şehitlerimize
Allah’tan rahmet diliyoruz.

TSK’nın İdlib’teki gözlem noktasına yönelik işbu alçak saldırıya misliyle karşılık verildi: İlk belirlemelere göre 35 rejim askeri öldürüldü.

Türkiye, bölgedeki gözlem noktalarının güvenliğini mutlaka sağlamalı ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin işaretlediği gibi “Esad, bu kanlı saldırısından dolayı pişman edilmelidir!”

Bahçeli’nin “Esad rejimi yıkılmadan, bu zorba cezasını bulmadan Suriye’ye kesinlikle huzur ve güvenlik gelmeyecektir” şeklindeki sözleri de tam isabettir.

*

Bu kalleş saldırı; sivillerin, masumların kanlarıyla beslenen Şam rejiminin Türkiye’ye ne denli bir düşmanlık beslediğini gösterdi.

Aynen Haydut ABD gibi, Rusya’ya da “asla güvenilmeyeceğini” bir defa daha tescilledi…

İçeride siyasetçisinden medya mensubuna Zalim Esad’a eklemli ne kadar yancı, yaltakçı ve destekçi varsa; bütün bu işbirlikçiler, İdlib’teki kahpe saldırıdan sonra da Faşist Şam Rejimine koltuk çıkmaya devam edecekler midir?

Bunların alayı, Ankara’ya karşı konuşlanıp da
Şam’ın yanında saf tutmayı
sürdürecekler midir?

*

Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, Şam’daki zalim rejimin “tam teşekküllü” destekçisidir…

Şam Rejiminin askerlerimize yönelik kalleş saldırısından sonra açıklama yapan
CHP’deki
HDPKK’lı
Sezgin Tanrıkulu “İdlib’te ne işimiz var? Türk askerinin bölgedeki varlığı yanlıştır” diye konuştu!
ABD’nin, Rusya’nın ve İran’ın Suriye’deki askeri varlığından zerrece endişe duymayan CHP’li Tanrıkulu,
Türk Askeri’nin
bu ülkedeki varlığından fevkalade rahatsızdır!

Neden? Çünkü: Bu Mister Tanrıkulu, CIA ile bağlantılı Stratfor’un TR-705 kodlu elemanıdır da ondan! Yani, ta Bill Clinton döneminden beri “Görevimiz Tehlike!” kabilinden vazifelidir!

TAHAMMÜL KALMADI

İdlib’te devasa bir dram yaşanıyor.

Katil Esad güçleri ve Rusya’nın düzenlediği yoğun saldırılar sonucunda siviller, masumlar katledilmeye devam ediyor…

Yüzbinlerce Suriyeli,
canlarını kurtarmak için Türkiye sınırına yığılıyor.

Türkiye’nin yeni göç dalgasına tahammülü kalmadı ve bir yandan da bölgede olup bitene kayıtsız kalması kesinlikle mümkün değildir…

Şam’daki rejimin İdlib’teki kalleş saldırısı, düşmanlarımızın tümüyle zıvanadan çıktığını göstermiştir.

Ankara, diplomatik girişimlerin yanı sıra askeri caydırıcılığını ziyadesiyle kullanmalıdır!

İdlib Mutabakatını bozanlar, ihlal edenler bellidir. Sınırımıza dayanan yüzbinlerce yeni sığınmacının müsebbibi de yine Şam Rejimi ile Rusya’dır.

*

Putin’in Rusya’sı -aynen ABD gibi- verdiği sözlere veya imzaladığı anlaşmalara uymuyor.

Rusya’nın “masada başka, sahada başka davrandığı” hepimizin malumudur.

Moskova, bir yandan itina ile “uzlaşmacı görüntüsü” verirken; diğer taraftan da, Şam Rejiminin bütün askeri operasyonlarına kol kanat germiş, dahası teşvik etmiştir.

Rusya, İran ve Suriye rejimi; hem Astana’da hem de Soçi’de
alınan kararlara/mutabakat süreçlerine
zinhar uymadılar!
Esad’ın Askerleri,
ateşkes kararlarını her defasında
çiğnediler:
İslam düşmanlığının eseri olarak
sivilleri, masumları kasten öldürmeye devam ediyorlar!

Aynı şekilde; Şam rejimini avucunun içine alan Putin’in Askerleri de sivilleri taammüden katletmeyi sürdürüyor…

Putin de -aynen Trump gibi- Müslümanları, Masumları kasten öldürtüyor!

DEHŞET TAHTEREVALLİSİ

Suriye’de -İran’ı da sollayıp- hâkimiyeti ele geçiren Putin’in Rusya’sı, Katil Esad’ı tepe tepe kullanıyor.

Haydut Devlet ABD ise Suriye’deki terör örgütlerini (PKK ile DEAŞ’ı) farklı görevlerle oynatıyor.

Türkiye,
ABD’ye de Rusya’ya da
kesinlikle güvenmemelidir…
Barış Pınarı Harekâtı sonrasında ABD ile ve Rusya ile ayrı ayrı mutabakatlar yaptık ve hala daha (22 Ekim ve 29 Ekim 2019’dan bu yana)
bu mutabakatları yerine getirmiş değiller!

Söz verdikleri halde; malum bölgeler, PKK’lı teröristlerden arındırılmadı!

Buna mukabil ne oldu? İstediklerini elde ettiler!

Nedir?
Barış Pınarı Harekâtının devamı gelmedi!

*

Türkiye’miz bunların sözlerine güvendikçe harfiyen oyuna getirilecektir!

Daha fazla gecikmeden; Türkiye, kendi işini kendisi görmelidir!

#Türkiye
#Barış Pınarı Harekatı
#Suriye
#Vladimir Putin