Deşifre!

04:0015/01/2020, Wednesday
G: 15/01/2020, Wednesday
Tamer Korkmaz

Süleymani’nin SİHA saldırısıyla öldürülmesinin hemen ardından, onun içinde bulunduğu konvoyu belli bir mesafeden takip eden Amerikan Özel Kuvvetleri’ne mensup askerlerin olay yerine gidip cesedi teşhis ettikleri ve fotoğrafladıkları anlaşıldı.Süleymani’nin parmağındaki yüzüğü gösteren delil/fotoğrafın kimler tarafından çekildiği böylece ortaya çıkmış oldu.Olay Yeri’nde çekilen görüntülerin “Fox News kanalına sızdırıldığını” da not edelim! (Dünkü Yeni Şafak’ın haberi)Hal böyleyken…Geçen Ekim ayında,

Süleymani’nin SİHA saldırısıyla öldürülmesinin hemen ardından, onun içinde bulunduğu konvoyu belli bir mesafeden takip eden Amerikan Özel Kuvvetleri’ne mensup askerlerin olay yerine gidip cesedi teşhis ettikleri ve fotoğrafladıkları anlaşıldı.

Süleymani’nin parmağındaki yüzüğü gösteren delil/fotoğrafın kimler tarafından çekildiği böylece ortaya çıkmış oldu.

Olay Yeri’nde çekilen görüntülerin “Fox News kanalına sızdırıldığını” da not edelim! (Dünkü Yeni Şafak’ın haberi)

Hal böyleyken…

Geçen Ekim ayında, Sarı Kovboy Trump’ın “Bağdadi’yi askeri operasyonla öldürdüklerini” ilan ettiği malum hadisede “ABD’nin neden halen daha IŞİD elebaşının cesedine ait tek kare fotoğraf bile sunamadığını yahut niçin herhangi bir görüntünün olmadığını” bir kere daha soralım!

Öncelikle, bu suali cevaplaması gereken ABD Makamları, dillerini yutmuş gibi “kaçmaya” devam ediyorlar.

İçerideki İliştirilmiş Ertuğrulgiller mi; zaten dut yemiş bülbül gibiler!

YAMAN ÇELİŞKİ

İran’ın “Irak’taki ABD üslerinde 80 Amerikan askerini öldürdük!” açıklamasından sonra ölen bir Amerikan askerine dahi rastlanmadı!

Tahran’ın beyanı haklı olarak sorgulandı ve kısa süre zarfında bunun bir “kontrollü misilleme” olduğu anlaşıldı…

İşbu açıklamadan isabetle kuşkulananların; Trump’ın “Bağdadi’nin operasyonla öldürüldüğü” iddiasına balıklama atlamaları, resmi beyanı kesin biçimde kabullenmeleri ve dahi asla hiçbir şekilde sorgulamamaları pek manidardır!

*

The New York Times gazetesinde
“Alarmdan Füze Saldırısına Kadar Geçen Üç Saat”
başlıklı haberi okuduktan sonra aklındaki bütün soruların cevabını o haberde bulduğunu söyleyen Etki Ajanı Ertuğrul…

“Made in USA” Bağdadi’nin “cesedine” ait tek kare bir fotoğraf bile veya birkaç saniyelik görüntü dahi olmayışından zinhar kuşkulanmıyor!

Irak’ın işgaline gerekçe oluşturan
“Saddam’ın kitle imha silahları var”
yollu uydurma haberler; Judith Miller’ın imzasıyla The New York Times’ta peş peşe yayınlandığında da asla kuşkulanmamış, dahası bu düzmece haberlerle ABD’nin hesabına Türkiye’de Psikolojik Harekât icra etmişti!
PROPAGANDA AYGITI
Şu “80 ABD askeri” açıklaması hakkında
İran propaganda aygıtı işini yapmıştı. İkna olmamıştım. Böyle anlarda güvendiğim kaynak ABD’den, New York Times’tan…
diye yazan (10 Ocak) Ertuğrul; medyamızda yıllardır ABD’nin Propaganda Aygıtı olarak görev yapan bir “Özel Harp” gazetecisidir!
CEMAZÜYELEVVELİ

Ertuğrul, Sam Amca’sının Hürriyet’ini yönettiği dönemde attığı manşetlerle laik aydın cinayetlerini ısrarla hayali “dinci örgütlerin” artı İran’ın üzerine yıkmıştı…

Böylelikle, derin cinayetlerin arka planındaki Türkiye’deki Gladyo’nun üzeri ihtimamla örtülmüş oluyordu!

“ACEM BÜLBÜLÜ”
Mesela “Uğur Mumcu Suikastının faillerinin yakalandığına” dair yalanın pazarlandığı “Umut Operasyonu” günlerinin başlangıcında; 7 Mayıs 2000 tarihli Hürriyet’te
“Bombayı Koyan İranlı”
başlığını atan Düzenbaz Ertuğrul’dur!
5 Haziran 2000 tarihli Hürriyet’teki
“Acem Bülbülü”
manşetinin altında “İranlı ajan konuştu: Başta Mumcu cinayeti olmak üzere bütün faili meçhuller aydınlandı” yazılıydı: Manşeti atan yine Ertuğrul’du!

Sadece bir hafta sonra, bu kuyruklu yalan da patlayınca; “İranlı Sahte Çıktı” başlığıyla verdikleri minnacık bir haberle geri adım attıklarında iş işten geçmiş, Algı Harekâtı çoktan hâsıl olmuştu!

TAHRAN’IN İTİRAFI

İran, Ukrayna uçağını “yanlışlıkla vurduğunu” itiraf etti!

Ertuğrul ise Faili Meşhur Cinayetlerle alakalı Psikolojik Harekât içeren yayınlarında; Hürriyet’in sütunlarından attığı füzelerle “İran’ın uçaklarını!”
kasten
vurmuştur!

Bu arada, unutmayalım…

Ertuğrul’un taptığı Amerikan Devletinin Deniz Kuvvetleri, 3 Temmuz 1988 tarihinde içinde 290 kişi bulunan İran’ın yolcu uçağını
kasten
vurmuş ve kurtulan olmamıştı!

*

Önce “80 Amerikan askerini öldürdük” iddiasının boş çıkması, ardından da Ukrayna uçağını düşürdüklerinin itirafı; İran devletini rezil etti.

İran’daki muhalifler bir kere daha sokaklara döküldü, protestolar yeniden başladı…

Farklı çizgideki gazetelerin ekseriyeti Ukrayna uçağının düşürülmesinden dolayı yetkilileri istifaya davet etti.

Son dönemde “büyük bir itibar kaybı” yaşayan Tahran Rejimi ağır yara aldı…

Ukrayna Uçağı Skandalı; vahim/affedilmez bir hadise olarak rejimin başının üzerinde sallanıyor!

MEDENİ DEĞİL, VAHŞİ BATI
Kuşkusuz bütün bu gerçekler; Haydut Devlet ABD’nin Süleymani’yi katletmesinin açık bir
Terör Saldırısı
olduğu gerçeğini asla unutturmamalıdır.

Bu katliam, uluslararası hukuku hiçe sayan bir “Vahşi Batı” yöntemidir. Eşkıyalıktır!

Haydut ABD,
“orman kanunlarını uygulayan”
faşist bir devlettir!
#İran
#ABD
#Tahran
#Ukrayna
#Uçak