“Çatlak, patlak” olduğu anda…

04:0010/03/2020, Salı
G: 10/03/2020, Salı
Tamer Korkmaz

Moskova’da alınan İdlib’te ateşkes kararının ömrü ne kadar olacak, bekleyip göreceğiz. Şayet, Şam Rejimi yine saldırırsa, Türkiye karşılık verme hakkını saklı tutuyor: Kaldığı yerden devam…Ankara, bir önceki sahnede Soçi Mutabakatını paspas edenlerin “her an her haltı karıştırabilecekleri” hususunda hazırlıklıdır.Türkiye-Rusya arasında Moskova’da imzalanan protokolün içeriği, ateşkesin uygulanmasına bağlıdır.Ateşkes bozulduğu vakit, protokolün geçtiğimiz haftadan bu tarafa etraflıca tartışılan “artıları

Moskova’da alınan İdlib’te ateşkes kararının ömrü ne kadar olacak, bekleyip göreceğiz. Şayet, Şam Rejimi yine saldırırsa, Türkiye karşılık verme hakkını saklı tutuyor: Kaldığı yerden devam…

Ankara, bir önceki sahnede Soçi Mutabakatını paspas edenlerin “her an her haltı karıştırabilecekleri” hususunda hazırlıklıdır.

Türkiye-Rusya arasında Moskova’da imzalanan protokolün içeriği, ateşkesin uygulanmasına bağlıdır.

Ateşkes bozulduğu vakit, protokolün geçtiğimiz haftadan bu tarafa etraflıca tartışılan “artıları ve dahi eksilerinin” bir anlamı da kalmayacak.

Hesap, yine sahada görülecek!

*

Şam rejimine kumanda eden Rusya’nın “masada başka, sahada başka” davrandığı gerçeğini aklımızdan hiç çıkarmadan “ateşkes” sürecini temkinli ve dikkatle takip edelim…

Rusya
ile Münbiç,
ABD
ile Barış Pınarı Harekâtı bölgesi için geçen Ekim’de yapılan mutabakatların bu iki devlet tarafından “itina ile ihlal edildiği” hususunu ise bir kez daha hatırlatalım.
MASKELERİ DÜŞTÜ

Meriç hududunda ibretlik hadiseler yaşanıyor.

Avrupa Birliği üyesi Yunanistan’ın kapısına gelen çaresiz mi çaresiz sığınmacılara reva gördüğü insanlık dışı muameleden bahsediyoruz.

Yunan polisinin zulmü farklı yöntemlerle sürüyor.

Sığınmacıları feci şekilde dövüyorlar, soyuyorlar; dımdızlak vaziyette araziye öylece bırakıyorlar…

Tazyikli su yahut göz yaşartıcı gaz fışkırtmak kâfi gelmedi mi; o halde
“buyursun kurşunlar!”

*

Avrupa Birliği’nin “yazılı olmayan” ama pratikte geçerli “acayip medeni; süper çağdaş!” kriterlerinden örnekler sunuyorlar, kendilerine sığınan çaresizlere…

İçerideki Batı Putçularının yıllardır anlata anlata bitiremedikleri şu dillere destan
“Avrupa Değerleri”
hikâyesine ne oldu?
-
Maskeleridüştü,
barbarlıkları
göründü!

Devamı var…

KAN KOKUSU ALAN IRKÇILARI
SINIRA KİM GÖNDERDİ, ACABA?

Almanya ile birlikte Avusturya ve Fransa’da etkili olan “Kimlikçiler Hareketi” üyesi şu Alman Irkçıları;gaddar Yunan polisine yardım için sınıra gidip gösteri yaptılar!

“Kan kokusu alan” bu faşist çetenin, Alman derin devletinin “uzaktan kumandalı ve kontra usulü çalışan gruplarından biri” olduğunu fark etmek zor değildir!

Alman Gladyosu, Almanya’da en başta Türkleri hedef alan “Neo Nazi” maskeli kontra saldırılarla kan döken elemanlarının yanı sıra…

Muhtelif Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki “farklı örtülü operasyonlar” için de kontra örgütlerini sahaya sürüyor!

Son örnekteki de Türk-Yunan sınırında “Yunan Polisine yardıma gelenler: “Neo Faşist Kimlikçiler Hareketi” flamasını sallamak suretiyle derin görevde rol alıyorlar.

BİR DE AFGANİSTAN VAR
Haydut Amerikan Devletinin, Şubat’ın son günü
Taliban
ile yaptığı “barış anlaşması” yoğun gündemin içinde kaybolup gitti.
Katar’da imzalanan işbu anlaşmaya göre:
ABD, on dört ayda Afganistan’daki tüm askerlerini çekecek; Taliban da siyasi sahneye geri dönecek…

*

Anlaşma, 2001’de
Kurgusal
11 Eylül Saldırıları
bahanesiyle Afganistan’ı işgal edip Taliban yönetimini deviren Haydut ABD’nin
on dokuz senedir bu ülkeye “diş geçiremediğinin” tescillenmesidir!

Afganistan’da üç buçuk milyondan fazla masum insanı katlettiler; aldıkları netice “Şu Lanet Taliban ile Barış Anlaşması” yapmak oldu!

*

Sarı Kovboy Trump, 2001’de ‘Haçlı Kralı’ takılan Oğul Bush’a telefon açıp da “Sahi, biz bu haltı neden yedik?” diye sormuş mudur, acaba?

*

“Her şeye muktedir gördükleri!” ABD’nin, 19 yıl önce Afganistan’ı işgalini “heyecanla ve dahi gururla” destekleyen içerideki Laikçi-Batıcı Elemanların
“gıkı çıkmıyor”
bu arada!
#Kan
#Irkçı
#Maske