“Bu sefer işi bitti” diyorlardı; şerefine kadeh kaldıracaklardı!

04:0027/06/2018, Çarşamba
G: 27/06/2018, Çarşamba
Tamer Korkmaz

Kaybedenler Kulübü’nün medyamızdaki kimi “eski kaşar” üyeleri 24 Haziran sonrasında “avunma hallerini” yazarak kendilerine ve laikçi okuyucularına bir nevi terapi uyguluyorlar.Baronsal Gladyo’nun medyada uzun senelerdir istihdam ettiği bu derin leşkerlerin, seçim sonuçlarının şokunu birkaç gün içinde üzerlerinden atıp çabucak toparlanabilmeleri pek kolay olmayacak.Zira…“Bu sefer Tamam! Bu defa bu iş Bitti!” diye heyecana kapılmış hatta uçuşa geçmişlerdi!”Şerefine Tayyip!” diye kadeh kaldırıp da

Kaybedenler Kulübü’nün medyamızdaki kimi “eski kaşar” üyeleri 24 Haziran sonrasında “avunma hallerini” yazarak kendilerine ve laikçi okuyucularına bir nevi terapi uyguluyorlar.

Baronsal Gladyo’nun medyada uzun senelerdir istihdam ettiği bu derin leşkerlerin, seçim sonuçlarının şokunu birkaç gün içinde üzerlerinden atıp çabucak toparlanabilmeleri pek kolay olmayacak.




Zira…

“Bu sefer Tamam! Bu defa bu iş Bitti!” diye heyecana kapılmış hatta uçuşa geçmişlerdi!

”Şerefine Tayyip!” diye kadeh kaldırıp da dalgalarını geçmeye “ramak kaldığını” düşünüyorlardı!

“Bir dip dalga gelecek; Erdoğan’ı, Bahçeli’yi, Cumhur İttifakı’nı silip süpürecek” diye bekliyorlardı. Acayip ümitlenmişlerdi.

Oysa, mevzubahis “dip dalga” ters yönden geldi…

Ezcümle: Bu defa da olmadı! Sandıktan yine “Devam” çıktı!

***

Komprador Burjuvazi’nin, uzun yıllardır “devrimci” maskesiyle yurdumuzda dolaştırdığı “kalpaklı ve kırmızı atkılı” Yalçın Küçük’ün kendisine gelebilmesi ise yoldaşlarının hepsinden daha fazla zaman alacak gibi görünüyor…

Neden mi, böyle söylüyorum? Mister Küçük, 4 Mayıs 2018’de odatv.’ye aynen şöyle demişti:

“Tayyip Bey, Türkiye’yi Ortaçağ’a döndürdü. Çok şükür bunları on beş-on altı yılın sonunda atlatıyoruz. Gidecekler. Artık herkes Tayyip Bey’in gideceğine inanıyor…”

Sam Amca’sının Küçük Yalçın’ı; aynı röportajda “AKP gidince Taksim’deki camiyi kaldıracaklarını” da ilan ediyordu!

Üstüne, bir de şunları söylüyordu:

“TÜSİAD, bu rejimin değişmesini istiyor. Laik ve demokratik bir Türkiye istiyorlar. Samimi olduklarına inanıyorum. Şu sıra en büyük muhalefeti Türkiye büyük sermayesinin örgütü TÜSİAD yapıyor…”

Vaziyet böyleyken; yasak savma kabilinden laflarını bir kenara bırakırsak, TÜSİAD’ın başkan ve yöneticilerinin “asıl fikirlerinin ne olduğunu” tahmin etmemiz hiç de güç olmayacaktır!

İşte Küçük Yalçın, bunların bir nevi memurudur; biz de ondan alıyoruz “bu haberleri” daha doğrusu çarpıcı itirafları!

“BÜYÜK SERMAYE”

Muharrem Pehlivan, TÜSİAD yönetimini ziyaret ettikten sonra Pera Palas’ta TÜSİAD üyeleriyle bir araya gelmişti. (21 Haziran’18)

-Basına kapalı gerçekleşen bu görüşmede neler konuşulmuştu, acaba?

Ortak noktaları, Muharrem İnce’nin de TÜSİAD üyelerinin de “ABD’nin yörüngesinde yer alıyor” olmalarıdır!

24 Haziran gecesi seçim sonuçları netleştiğinde; TÜSİAD’ın malum üyeleri…

“2014’te Ekmeleddin ile olmamıştı. Muharrem’le de olmadı” demişler midir; mesela! “Eyvah!” etmişler midir?

***

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, 24 Haziran seçiminin ardından yaptığı açıklamada “Demokrasi sınavımız devam ediyor. Şimdi kapsamlı bir politika ve reform gündemi var. AB’ye uyum sürecimiz de hızlanmalıdır” diye konuştu.

Mister Bilecik’in baş tacı yaptığı, gönülden bağlı olduğu Batılı devletlerin “demokrasi”den anladığı aslında nedir?

El Cevap: “Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde sandıktan sadece kendi kontrollerinde iktidarların çıkmasıdır! Bu olmadığı takdirde o ülkelerde demokrasi falan yoktur!”

Bir de; başta ABD olmak üzere Batılı devletler kimi Müslüman ülkeleri “Demokrasi getiriyoruz” diye bombalarlar! Masumların kanlarını -taammüden- dökerler. Örneğin: Irak’ın işgali…

Bağımsız Müslüman Türkiye’yi 15 Temmuz’da FETÖ eliyle işgal etmek isteyenler de bunlardır!

Haydut Devlet ABD, Türkiye’deki demokrasiye bir darbe ile son vermek istedi: Başaramadılar. Berhava oldular.

***

Türkiye’deki demokratik tercihleri, sandıktan çıkan iradeyi “bir türlü kontrol altına alamadıkları için” bunalımdalar!

FETÖ’sü, NATO’su, ABD’si, AB’si, TÜSİAD’ı vs. 24 Haziran’da da yenildi!

Seçmen, 24 Haziran’da Tayyip Erdoğan’ı Başkan seçti; Cumhur İttifakı’na da Meclis çoğunluğunu verdi: Bunları da; Ankara gitsin, AB’nin/ABD’nin/Batı’nın boyunduruğu altına girsin diye yapmadı!

TÜSİAD, seçim sonuçlarından dolayı uğradığı hayal kırıklığını itina ile gizlerken üstüne bir de “AB ile uyum sürecini” Ankara’ya işaret parmağıyla gösteriyor…

Hangi, AB bu? Türkiye’ye her türlü kahpeliği yapan ve FETÖ ile PKK terör örgütünü bütün hücreleriyle destekleyen Avrupa Birliği!

KİME KAPAK?

Muharrem İnce, 24 Haziran’dan evvel Fransa medyasının lokomotif gazetesi Le Monde’a kapak olmuştu…

24 Haziran sonuçları ise başta Le Monde olmak üzere bütün Avrupa basınına (ayrıca, Amerikan medyasına da) kapak oldu!

Le Monde’un 25 Haziran’daki nüshasının kapağında ise Tayyip Erdoğan’ın seçim gecesi balkondan el sallayan fotoğrafı vardı!

“Erdoğan hiper-başkan kostümünü giymeye hazırlanıyor” diye yazdılar…

BÜYÜK LOKMA YE, BÜYÜK LAF ETME

Batı Cephesi’nin medyamızdaki kaşarlanmış elemanlarından birisi olan Hürriyet yazarı Taha Akyol; Vatan’dan Mine Şenocaklı’ya 26 Nisan 2010’da aynen şöyle demişti:

“Türkiye’de başkanlık sistemi; benim kadın olmam, sizin de erkek olmanız kadar imkânsızdır!

Başkanlık, sağcı liderlerin romantizmidir. Bu romantizm evvela Türkeş’de vardı. Sonradan Özal ve Demirel devam ettirdi. Şimdi de Erdoğan sürdürüyor. Ancak, asla gerçekleşmez!”

#Seçim
#Cumhur İttifakı
#Millet İttifakı