Udo Ulfkotte, “Satılmış Gazeteciler (Gekaufte Journalisten) adlı kitabında “CIA ve BND için çalışan gazetecileri” deşifre etmişti.
Vaktiyle kendisi de CIA için çalışmıştı.
Bir bakıma, Olay Yeri’nden bildiriyordu!
Ulfkotte Alman medyasındaki birçok ismin NATO/ABD tarafından “özel olarak seçilmiş” gazeteciler olduğundan söz ediyordu.
“CIA hesabına çalışmış 100’den fazla Alman gazeteciyi ismen biliyorum” demişti.
Bu isimler arasında Ertuğrul Özmerkel’in “Enseye Tokat” dostu Kai Diekmann’ın başı çektiğini hatırlatalım…
Kendisi, Bild’in eski Genel Yayın Yönetmeni ve de Hürriyet’in eski Yönetim Kurulu üyesidir!
Ulfkotte, dünyaya yön veren haberlerin CIA tarafından yaptırıldığını çarpıcı örnekleriyle anlattı.
CIA’e bağlı çalışan gazetecilerin...
“Gerçekleri gizlemek ve savaş kışkırtıcılığı yapmak için resmi olmayan bir örtü vazifesi gördüklerini” itiraf etmişti…
“Çok pişmanım. Utanıyorum” diyordu!
Alman gazetecinin kitabında “CIA ile BND için çalışan Türk gazeteciler olduğundan” da bahsediliyordu.
Ulfkotte, şöyle yazmıştı:
“Amerikalıların Türk ve İngiliz gazetecilere tesirini, mesela Okyanus Ötesi organizasyonlara baktığımızda görebiliriz.
Bu organizasyonlar Türkiye’den gazetecileri de davet ederler ve onları kendilerine ait gizli servis ağlarına bağlarlar.
Eğittikleri gazetecilere ABD, İngiltere yanlısı yazılar yazdırırlar.
Son tahlilde, bu gazetecilerin çalıştıkları yerlerde yönetici pozisyonuna yükselmesi beklenir.
ABD’deki organizasyonlara davet edilen gazeteciler arasında birçok Türk gazeteci de bulunuyor...
Gazeteciler bu organizasyonlara dâhil olduklarında adeta bir beyin yıkama olayına maruz kalıyorlar...
Amerika yanlısı olmaları sağlanıyor.
Türk devletinin çıkarını düşünmek yerine daima ABD’nin menfaatlerine göre hareket etmeleri, sürekli Amerikalıların istediklerini yazmaları isteniyor…” (İmge, Nisan 2015)
Ulfkotte, 13 Ocak 2017 tarihinde evinde ölü bulunmuştu.
Kalp krizinden öldüğü söylendi.
Ancak hiçbir sağlık sorunu yoktu.
Chrest Foundation’ın Türkiye’de fonladığı medyanın listesini yayınlamasıyla “Besleme Medya” bir kere daha gündeme geldi.
Tam bir sene önce de, Amerikan Düşünce kuruluşu Center for American Progress’in raporunda Türkiye’de fonlanan haber siteleri sıralanmıştı.
O raporda NED’in (National Endowment for Democracy) Türkiye’deki muhalif gazeteciliğin desteklenmesi için sağladığı finansmanı pardon balyaları son birkaç yıl içinde “altı kat artırdığı” işaretleniyordu!
Vaktiyle CIA tarafından kurulan NED’in işbu faaliyetleri ile Udo Ulfkotte’nin kitabındaki “CIA için çalışan gazeteciler” bahsi, tıpkıbasım misali örtüşüyor.
Türkiye’de CIA için çalışan medyatörlerin, Komprador Burjuvazi’nin (Baronsal Gladyo) kanatları altında faaliyet gösterdiğini tam da burada işaretleyelim.
Mevzubahis medya mensupları “muhtelif frekanslarda; farklı maskelerle” görev yaparlar.
Medyada “tezi ve antitezi” savunmak üzere sahne aldırılan belli başlı portrelerin aynı Derin Karargâh tarafından istihdam edildiğini bilmek, görebilmek gerekir.
“Öyle bir oyun düşünün ki, bütün oyuncular aynı ekipten! Sözde, kendi rakibinize karşı oynuyorsunuz. Muhteşem bir kriptolojik kurgu!
Rakibiniz, sizinle aynı amaçlara hizmet eden biri oluyor. Siz ve rakibiniz, sizin için hangi strateji en büyük getiriyi sağlıyorsa onu tercih ediyorsunuz.
Size karşı oynuyor gibi görünerek aslında size hizmet ediyor…”
***
Mete Gündoğan’ın “Oyun Teorisi” adlı kitabında işbu satırlarla bahsettiği “Kriptolojik Kurgu” olayına medyamızdan mebzul miktarda örnek bulabiliriz.
Mesela, Baronsal Gladyocu Ertuğrul’un arada bir Nagehan ile girdiği sahte polemikleri yutmamak gerekir!
Nagehan Alçı’nın yahut eşi ROK’un “yandaş gazeteciliği” vaktiyle yapılan “sefer görev emri” kapsamındadır.
Gladyo’daki Puppetmaster’ın “Yandaşı da, candaşı biz oynatmalıyız” diyerek bir tasarım yaptığına kuşku yoktur.
Bir de, voleyboldaki gibi dönerli oynatırlar!
2012’de NED’nin fonladığı Taraf’ta vaktiyle yöneticilik veya yazarlık yapmış bazı isimlerin “aradan geçen yıllarda ve bugün hangi köşeleri tuttuğuna” baktığınızda, Kriptolojik Kurgu’yu çözmeniz işten bile değildir!
Youtube kanalı 140journos da, Fondaş Medya’nın listesinde yer alıyor.
Bir süre önce orada “Kılıçdaroğlu Belgeseli” yayınlanmıştı.
Belgesel, izleyenlere Mister Kemal’i afiyetle yedirmeye çalışıyordu! Görüşlerine başvurulan iki isim de “güya” karşı görüşteydiler! Nagehan Alçı da Murat Yetkin de Amerikancıdır, oysa…
O belgesel mi; Livaneli’nin Baykal’a yönelik malum çıkışının “öncülü” gibiydi!
140journos Batı’dan Fondaş; peki ya, Zülfü BND’nin nesi oluyor?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.