Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yine Kur’an-ı Kerim yakıldı. Son birkaç yıldır İslam düşmanlığına dayalı aşağılık eylemlerin arttığı bu ülkede camiler de sistemli olarak kundaklanıyor. *** Saldırıları gerçekleştiren “aşırı sağcı” grupların “uzaktan kumandalı” yani “derin kontrollü” örgütler olduklarına kuşku yok. *** AB’nin övündüğü, otuzuncu yılındaki Kopenhag Kriterleri... Danimarka’dan İsveç’e, Almanya’dan Fransa’ya kadar üye ülkelerce biteviye delik deşik ediliyor. *** “İslam Düşmanlığı”
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yine Kur’an-ı Kerim yakıldı.
Son birkaç yıldır İslam düşmanlığına dayalı aşağılık eylemlerin arttığı bu ülkede camiler de sistemli olarak kundaklanıyor.
***
Saldırıları gerçekleştiren “aşırı sağcı” grupların “uzaktan kumandalı” yani “derin kontrollü” örgütler olduklarına kuşku yok.
***
AB’nin övündüğü, otuzuncu yılındaki Kopenhag Kriterleri...
Danimarka’dan İsveç’e, Almanya’dan Fransa’ya kadar üye ülkelerce biteviye delik deşik ediliyor.
***
“İslam Düşmanlığı” Avrupa Birliği’nde yazılı olmayan ancak fiilen uygulanan bir kriterdir, kıstastır!
VATİKAN & AB & ABD
2017’de Vatikan’da Papa’nın önünde el pençe divan vaziyette duran, kuyruğa giren “Süper Laik” AB liderlerini unutmadık!
***
Eğer, 17 ve 25 Aralık 2013’teki Paralel Yargı ve Emniyet Darbesi başarılı olsaydı; Avrupa Birliği, Gizli Kardinal Fetullah’a “Promosyon” verecekti!
***
Dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, AB üyesi devletlerin Ankara’daki elçileriyle 17 Aralık günü (2013) öğle yemeğinde bir araya gelmişti.
Amerikan Elçiliğindeki o yemekte...
Nam-ı diğer Fetullah Ricciardone AB elçilerine şöyle seslenmişti:
“Bugünden itibaren bir imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz!”
***
Sonra?
-Kehaneti tutmamış, kahrolmuştu!
OYUNA KARŞI OYUN
AB’nin uzun yıllardır kasten kapısında beklettiği Türkiye’yi üye yapmaya niyeti yok...
Türkiye, bu durumu elbette biliyor ve son tahlilde AB’ye “Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna!” diyerek “Elveda” çekecek!
***
-Peki ya, şu son diplomasi manevrası ne iş?
El Cevap: Ankara, bir kez daha AB’nin (Brüksel’in) samimiyetsizliğini göstermek üzere kontra atak çalıştı!
-Olan biten, bundan ibarettir.
NATO KAFA, NATO MERMER
Türkiye AB üyeliği için uzun yıllardır sabırla beklerken, dahası bekletilirken...
NATO’ya üyelik için beklemeye zerre tahammülü olmayan İsveç, Türkiye’ye taahhütlerini halen daha yerine getirmiş değil!
***
PKK’lıları ve FETÖ’cüleri himayeye ihtimamla devam ediyorlar.
Türkiye’nin iadesini istediği kaçakları bir türlü vermiyorlar!
***
Litvanya’daki NATO zirvesi sonrasında da, Kur’an yakma eylemlerine izin verdiler!
Bu kafayla giderlerse, TBMM’den onay almaları çok zor görünüyor.
Dahası: Almamalılar!
***
Mutabakat koşullarını harfiyen yerine getirmediği müddetçe, İsveç’e zinhar geçit verilmemelidir.
AYNI KAFADALAR
Şayet, CHP iktidara gelseydi; Kemal Kılıçdaroğlu İsveç’e NATO üyeliği için herhangi bir şart koşmayacaktı.
Kemal Bey’in ve Stockholm’dekilerin PKK’lılara ve FETÖ’cülere yaklaşımı “tek yumurta ikizi” gibi, yahu!
***
Geçenlerde AB üyeliği bahsi bir kez daha açıldığında...
Kemal Bey, Mesut Yılmaz’dan mülhem şöyle dedi: “AB’nin yolu Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’tan geçiyor!”
***
Ne de olsa...
Batı Kulübünün dublajcısı bir siyasidir, Mister Kemal!
Türkiye’mizin değil, Batılı devletlerin çıkarlarını kollamak üzere politika yapan bir işbirlikçidir!
***
Kemal Bey gibi TESEV’cilerin kafasına göre:
-ABD ve AB’nin boyunduruğu altına girersen, onlarla işbirliği yapıp taleplerini yerine getirirsen; ilerici ve demokratsın!
-Aksi takdirde, “otur, sıfır” diktatörsün!
DÖN BABA DÖNELİM
AB gündemi bir kez daha gezegenimize isabet edince, içeride “sevin-dirik” olanlar vardı.
Bunlardan biri de ünlü eyyamcılardan Mösyö Garson’du ve lafı hiç uzatmadan şöyle dedi: “AB’ye dönülünce, ben mutlu oluyorum...”
***
Bu şahıs, 7 Haziran 2015 seçiminden hemen önce CNN Türk’te Mr. Selahattin Demirtaş’a saz çaldırmıştı!
6-8 Ekim 2014 tarihinde Güneydoğu ve Doğu’daki PKK kalkışmasını azmettiren Mister Demirtaş’tan bahsediyoruz.
ADRESE TESLİM
Finali, İsmet Özel’den alıntıyla yapalım:
“Bana, ‘Sen komplocu düşünüyorsun’ diyorlar...
Ben de onlara diyorum ki, bu şekilde konuşan herkes komplonun bir parçasıdır”
(Sayfa: 38, Toparlanın Gitmiyoruz-III, Ebabil Yayıncılık, 2008)
#politika
#İslamofobi
#Tamer Korkmaz
