Adolf Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin hakkındaki “yakalama başvurusu” için şöyle dedi:
“Savcının talebi, üniversitelerdeki antisemitizm dalgasının Lahey’deki örneğidir.”
***
Siyonist İsrail devleti, antisemitizm tabirini uzun senelerdir “bir nevi silah” olarak kullanıyor.
İsrail, Gazze’de yaptığı soykırımın, eleştirilmesini dahi bu gözbağcı silahla savuşturmak istiyor.
Amma velakin, artık bu düzenbazlık klişesi işe yaramıyor.
-Siyonist mızrak, çuvala sığmıyor!
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Kerim Han, Washington ile Tel Aviv tandeminin “yaylım ateşine” karşı kararlı görünüyor.
Ekranda, aynen şöyle dedi:
“Amerikan Kongresi’nin bazı üyeleri bu mahkemenin Afrika’dakiler veyahut Putin gibi haydutlar için kurulduğunu söyledi…
Biz öyle görmüyoruz. Bu mahkeme, Nürnberg’in mirasıdır.”
***
İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra, Nazi liderlerinin yargılandığı Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi’ne yapılan bu atfın…
-Siyonist Adolf’a kafayı yedirttiğini söylemeye gerek var mı?
ABD Kongresi’ndeki faşist kafaların küstahça sergilediği “Bu mahkemeyi, İsrail yargılansın diye kurmadık” itirafı ise ABD’nin uluslararası hukuktan “ne anladığını” gözler önüne seriyor.
***
Amerikan Kongresi’ndeki üyelerin mektup gönderip UCM’yi tehdit ettiği bir dünyada…
En başta ABD olmak üzere, Batılı devletlerin dillerinden düşürmedikleri “evrensel değerler” hikâyeden ibarettir.
***
Bunlar için…
Aynen demokrasi gibi, uluslararası hukuk kavramı da, illüzyondan başka bir şey değildir.
İçimizdeki Amerikan muhiplerinin “baş tacı” yaptığı, o “ahım şahım” Batılı değerler çifte standartla çalışır.
-Sınırı, İsrail ile ABD’ye kadardır!
İsrail’in Filistin’deki soykırımının baş ortağı Biden mendeburu, ne diyor:
“Gazze’de yaşananlar soykırım değil ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrailli liderler hakkındaki tutuklama kararını da reddediyoruz.”
***
Nazilerin & Hitler’in yaptığı Yahudi soykırımına “soykırım” demeyenlerin hapı yuttukları bir dünyada…
-Gazze’de 40 binden fazla Filistinli masumun katledildiği -İsrail patentli soykırımı- yok sayacaksın!
Uluslararası hukuku ise kendi faşist kafana göre tanzim edeceksin!
Sonra da, zerre utanmadan…
“İnsanım” diye geçineceksin!
***
Ezcümle…
İkide bir “Ben bir Siyonist’im” diyen Joe Biden da -Netanyahu gibi- Belhüm Adal’dır!
Aynen “antisemitizm” gibi bir sihirli sözcük veya bir parola gibi kullanılan…
-Gerçekleri “perdelemeye, hasıraltı etmeye” ayarlı, bir başka “psikolojik harp silahı” daha var.
“Bırakın, bu komplo teorilerini!” klişesinden, lakırdısından söz ediyoruz!
***
İşte bu repliği ısrarla seslendirenler, Batılı devletlerin namı hesabına Örtbas Heyeti gibidirler!
***
Bu Batıcı Çanak Antenler, üzerinde ciddi şüpheler bulunan dahası kapı gibi belgeler ve delillerle kanıtlanan büyük hadiseler, suikastlar vesaire hakkında fikir tartışması yapmaktan ihtimamla kaçarlar.
Onların hususi vazifesi, medyadaki siperlerinde kaçışı olmayan gerçeklere “Komplo Teorisi!” etiketi vurup tüymek ve bir sonraki göreve hazırlanmaktır!
Batı Kulübü’nün işletmesi İmamson Turizm Seyahat’in yolcuları arasındaki bir Köşe Kadısı, bu dalda ön saflardaki ibretlik bir örnektir.
Şu “karikatür” satırlar, onun:
“Üst Akıl, büyük dünya resminde görünmüyor, uzaylılara karışmış…
Mars’ta mı saklanıyor, ne yiyip ne içiyor; in midir, cin midir, belirsiz!”
***
Güya dalgasını geçerken…
-Bir Köşe Kadısı, karikatüründen farksızdır!
Geçmişte…
Wikileaks belgelerinde, Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği’nin “Kriptolu Yazışmaları” deşifre edilmişti.
-Orada, büyükelçilikle temaslı olup adı “XXX” diye kodlanan “Embedded” kişilerden bahsediliyordu!
***
-Böyleleri; hiç kuşkusuz Üst Akıl’ı, Küresel Baronları görmezler!
Rejisör Stanley Kubrick’in “Gözleri Tamamen Kapalı” filmindeki piyanist gibidirler.
Yine, Piyanist kontenjanından yazan bir başka Köşe Kadısı ise şu iddiadaydı:
“Hiçbir ‘karanlık odak’, ABD ve Batı dâhil hiçbir güçlü devlet; bir başkasının demokrasisini, hukukunu, eğitimini ve insan haklarını sabote edemez.”
***
Bu “kifayetsiz muhteris” Piyanist…
“Mars’ta yaşadığı için!” olsa gerek…
Bırakınız dünyanın başka yerlerinde yapılanları; Türkiye’deki ‘Made in USA’ patentli darbeleri/darbe teşebbüslerini uzaylılar falan gerçekleştirdi, sanıyor!
