Üstün Dökmen, “Başörtülü kadınlar psikolog, psikiyatr ve rehber öğretmen olamaz” dedi.Neymiş?-Meslek etiğine aykırıymış!-Nötr olamazlarmış!Dökmen, buna“Bilimsel Tarafsızlık Kriteri”diyor!YAMAN ÇELİŞKİDini, hayattan dışlayan işbu zihniyete göre…-Başı açık bir psikolog, psikiyatr pekâlâ nötr (yansız) olabiliyor!-Acaba, öyle mi?Üstün Dökmen’in kafasından gidersek şu yaman suali sormamız gerekiyor:“Modern giyimli bir psikolog, psikiyatr;başörtülü bir danışanına karşınötr/tarafsız olabilecek mi?”İşte
Üstün Dökmen, “Başörtülü kadınlar psikolog, psikiyatr ve rehber öğretmen olamaz” dedi.
Neymiş?
-Meslek etiğine aykırıymış!
-Nötr olamazlarmış!
Dökmen, buna
“Bilimsel Tarafsızlık Kriteri”
diyor!
YAMAN ÇELİŞKİ
YAMAN ÇELİŞKİ
Dini, hayattan dışlayan işbu zihniyete göre…
-Başı açık bir psikolog, psikiyatr pekâlâ nötr (yansız) olabiliyor!
-Acaba, öyle mi?
Üstün Dökmen’in kafasından gidersek şu yaman suali sormamız gerekiyor:
“Modern giyimli bir psikolog, psikiyatr;
başörtülü bir danışanına karşı
nötr/tarafsız olabilecek mi?”
İşte laikçi zurnanın zırt dediği yer, tam da burasıdır.
Nasıl mı?
Kendilerini “üstün sosyal sınıf” olarak gören ülkemizdeki Çağdaş
Dökmengiller Familyası
na göre “başı açıklık” laikliğin bir göstergesidir, sembolüdür.
-Haliyle, hop gitti şu nötr’lük!
Başörtüsünü “anti-laikliğin simgesi” diye görenlerden bahsediyoruz.
PROFESÖR “İHSAS-I REY”
PROFESÖR “İHSAS-I REY”
Profesör Dökmen bir
psikolog…
Başörtüsü bahsinde, bu ihsas-ı reyi ilk kez yapmıyor.
Yani, nedir?
Yine onun kafasıyla meseleye bakarsak…
“Başı kapalı danışanlarına karşı meslek etiğini kim bilir kaç kez çiğnedi” bugüne kadar!
Vaziyet böyleyken…
Mister Dökmen’in acilen “psikologluğa veda etmesi” gerekir!”
BİR ÇUVAL “SİYASİ” İNCİR
BİR ÇUVAL “SİYASİ” İNCİR
Üstün Dökmen’in Armağan Çağlayan’a söylediklerini duyduğunda veya okuduğunda; Kemal Kılıçdaroğlu ne düşünmüştür, acaba?
Misal…
“Üstün Hoca, ne yaptın öyle? Seçimlere bir yıldan az bir zaman kala, bir çuval inciri berbat ettin, yahu!” diye mırıldanmış mıdır?
Profesör Dökmen’in yasakçılığı, bir nevi fragmandır.
Şayet CHP iktidara gelirse, ortalığı Laikçi Üstün’lük taslayan uygulamalar sarabilir!
Bu mevzu için de
“Geliyor, gelmekte olan!
” diye içlerinden geçiriyorlar mıdır, acaba?
PSİKOLOG KALMADI, ECZACI VERELİM
PSİKOLOG KALMADI, ECZACI VERELİM
Şimdi, denilebilir ki: Profesör Dökmen siyasetçi falan değil…
Eh, o vakit biz de CHP’nin vitrininden bir örneği getirelim!
Hafızalarda tazeliğini koruyan ibretlik bir misaldir:
Mister Kemal, sağ-muhafazakâr-dindar seçmeni “kandırabilmek; avlayabilmek” için muhtelif gözbağcı replikleri kuşanmışken…
Eski Eczacı, günümüzün Hiperaktif CHP’li Vekili Özgür Özel, Diyanet’in Kur’an kursları için ne demişti:
“-Ortaçağ zihniyeti!”
AKLA ZİYAN BİR SAHNE
AKLA ZİYAN BİR SAHNE
CHP’li Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, geçenlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nu
“Sayın Cumhurbaşkanım!
” diyerek kürsüye davet etti.
Kemal Bey, konuşmasına başlarken böyle takdim edilmekten dolayı pek mutluydu.
Gördüğünüz gibi,
akla ziyan
bir durumla karşı karşıyayız:
2023 seçimleri yapılmış, Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı seçilmiş ama haberimiz bile olmamış!
RÜYALARDA BULUŞURUZ
RÜYALARDA BULUŞURUZ
Şurada kalmıştık:
Bay Kemal, Saadet Partisi lideri Temel Reis’in Yüzde 99.99’unu bile beğenmiyor; “Birinci turda Yüzde Yüz kazanırız” diyordu, ya…
-Demek ki, kazanmışlar!
-Edirne Belediye Başkanı Kılıçdaroğlu’nu “Cumhurbaşkanım” diye anons ediyor, yani!
Madem vaziyet bu kadar vahim; o vakit acilen
Fatih Erkoç’
u çağıralım da o söylesin:
“-Oynatmaya az kaldı, doktorum nerde!”
#Fatih Erkoç
#CHP
#Üstün Dökmen
