Meclis’in bahçesine yıldırım düştü. Bahçedeki “tarihi çınar” ikiye ayrıldı: Akla ziyan Ayşenur, bu “gollük fırsatı” kaçırır mı hiç?Yıldırım düşmesini, “Erdoğan’ın Meclis’i hiçe sayıpİstanbul Sözleşmesini feshetmesine” bağladı!Balatayı sıyırmış vaziyetteki Ayşenur…Şiddetli yağmur sonrası güneş açtığında, TBMM binasının üzerinde Ardahan/Damal’dakine benzer bir “Atatürk silueti belirdi mi?” diye “merak etmiş” de olabilir!*Halk TV ekranında “Laiklik sözcüğünü günde 100 kere söylememiz lazım. Çünkü unutuluyor.
Meclis’in bahçesine yıldırım düştü. Bahçedeki “tarihi çınar” ikiye ayrıldı: Akla ziyan Ayşenur, bu “gollük fırsatı” kaçırır mı hiç?
Yıldırım düşmesini, “Erdoğan’ın Meclis’i hiçe sayıp
İstanbul Sözleşmesini feshetmesine
” bağladı!
Balatayı sıyırmış vaziyetteki Ayşenur…
Şiddetli yağmur sonrası güneş açtığında, TBMM binasının üzerinde Ardahan/Damal’dakine benzer bir “Atatürk silueti belirdi mi?” diye “merak etmiş” de olabilir!
*
Halk TV ekranında “Laiklik sözcüğünü günde 100 kere söylememiz lazım. Çünkü unutuluyor. Laiklik, laiklik, laiklik!” diyerek bir tür
“Laikçi Zikir”
önermişti, bu Ayşenur…
-Laikliği “din gibi” görüyor!
*
Ayşenur, ne de olsa İbretlik Vaka; kısa süre evvel ekranda şu cümleyi de kurdu:
“Terörden uzaklığıyla bilinen Selahattin Demirtaş…”
Kravatlı Teröristi işte böyle tanımladı, “Laikçi Yobaz” Ayşenur!
*
Mister Demirtaş, mahkemede ne demişti:
“Kürdüm, anavatanım Kürdistan’dır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Öyle, bir
Kürt Jüpiter’e bedeldir
falan da demiyorum!”
Yani, nedir? Bu, bir nevi Demirtaş’ın Andıdır!
HDPKK muhibbi Ayşenur; Demirtaş’ın Andına artı “Atatürk’e yönelik alaycı göndermesine” gıkını çıkarmıyor.
Mevzubahis olan Kravatlı Terörist ise Atatürk aklına bile gelmiyor, Ayşenur’un!
DÜZENBAZLIĞIN “ZIRT” DEDİĞİ YER
Sam Amca’sının Kravatlı Teröristi Demirtaş, “Bizim başarımız, HDP’nin başarısı ki,
kendisinin Sayın Öcalan’ın çok önemsediği bir projedir.
Onun, özellikle son 20 yılını adadığı bir projedir” demişti.
*
İşte bu Terör Partisi HDPKK için “Kapatma Davası” açılmasına
AB
ile
ABD
tepki gösterdi!
PKK’nın hamisi AB ile PKK’nın hem hamisi hem de derin patronu ABD’den bahsediyoruz…
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Ned Price
, (ki, bu makamdaki ilk eşcinsel sözcüdür) “HDP’yi kapatma girişiminin Türkiye demokrasisinin altını oyacağını” öne sürdü!
*
Bu lakırdı, (bir kere daha) Demokrasi’nin ABD için “göz boyamadan ibaret olduğunu” gösteriyor.
Demokrasilerde “Terör Partisi” olmaz!
ABD’de El Kaide’nin, IŞİD’in uzantısı bir parti kurulabilme
ihtimali var mı, mesela?
Asla! Lafı bile edilemez!
Farzımuhal: El Kaide’nin veya IŞİD’in uzantısı bir parti kurulsa; bu parti Temsilciler Meclisine ya da Senato’ya girebilir mi?
Zinhar! Hayal dahi edilemez!
Velhasıl: Price’ın Ankara’ya parmak uzatması, Haydut ABD’nin “düzenbazlığının ve kahpeliğinin” resmidir.
BİRLEŞİK “EŞCİNSELLER” DEVLETİ
Amerikan tarihinde ilk eşcinsel bakanı atayan Başkan Joe Biden’dır! Pete Buttigieg’i Ulaştırma Bakanı yaptı.
*
ABD’nin
“LGBT Sevici”
Başkanı Joe Biden, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine tepki gösterdi!
Mendebur Biden “Sözleşmeyi imzalayan ilk ülke olan Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığını görüyoruz. Türkiye’nin kararı, ümit kırıcı bir geri adımdır. Hayal kırıklığı yarattı” diye yazılı açıklama yaptı.
Bunak Joe Biden’ın ‘Sömürge Valisi’ edasıyla fışkırttığı bu açıklamanın
hiçbir hükmü yoktur
.
*
Evvela, şu İstanbul Sözleşmesine “gözlemci ülke” statüsüyle katılan ABD’nin (aynen Kanada, Japonya, Meksika ve Vatikan gibi) bu sözleşmeyi imzalamadığını hatırlatalım.
Ayrıca, ‘İmzacı Ülkeler’ tarafından tartışmasız kabul edilen bir metin de olmadı, bu sözleşme…
Bazıları Meclis’lerinin onayına dahi sunmadı; bir kısmında ise “onaylanması” reddedildi.
ASLINDA NEDİR?
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesini imzaladığı 2011 yılından bu tarafa kadın cinayetleri azalmadı; tersine arttı!
Yani, nedir? Bu sözleşme olmadan kadınların “korunamayacağı/ yaşatılamayacağı” tezi gerçeği yansıtmıyor.
Malum sözleşmedeki “kadına yönelik şiddet” veya “aile içi şiddeti” önleme amacının aslında bir maske olduğu; arka plandaki hedefin milli yapılar ile dini değerleri, gelenekleri ve kültürleri
“tasfiye etmeye”
ayarlı olduğu anlaşılıyor!
*
Toplumları, ülkeleri, insanlığı “
cinsiyetsizlik
” temelinde dönüştürmeyi amaçlayan “sinsi, derin bir plan” mevzubahistir.
Ankara işbu İstanbul Sözleşmesinden çıkarak 2011’deki kritik yanlışından dönmüş oldu.
Türkiye, Batılı/Küresel Derin Karargâhın sinsi projesini -nihayet- çöpe atmıştır.
#Meclis
#İstanbul Sözleşmesi
#Halk TV
#Laik
#Selahattin Demirtaş
#HDP
#PKK
#ABD
