Kemal Baydınoğlu, Cumhurbaşkanı adayı olmayı çok ama çok istiyor.
Bu defa, adaylığa 2018’deki gibi bakmıyor.
Çünkü…
İster vaktindeki isterse erken bir seçimin ikinci turunda, Millet İttifakının kazanacağına kesin gözüyle bakıyor.
“Çantada Keklik” diye gördüğü bir seçimde adaylığı kendisinden başka bir isme bırakması halinde…
“Çok büyük bir fırsatı” tepmiş olacağını…
Üstüne üstlük, mevcut siyasi konumunun da gerileyeceğini hesaplıyor.
Hal böyleyken…
Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ın olası adaylıklarına sıcak bakması mümkün değildir.
Meral Akşener’e gelince…
“Cumhurbaşkanı değil, Başbakan adayıyım” diyerek zaten Kılıçdaroğlu’nun hesaplarına uyan bir açıklama yaptı.
Meral Hanım’ın bu beyanı, Kemal Bey ile pazarlığının hangi seyri izleyeceğini gösteriyor.
Bir başka söyleyişle…
Siyasi pastayı nasıl paylaşmak istediğini işaretliyor:
*Millet İttifakının Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığında birleşerek, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması…
*Ardından Parlamenter Sistem’e dönüş…
*Bu sayede, kendisine “Başbakanlık” yolunun açılması!
*
İyi (Rol Yapan) Parti’nin Genel Başkanı’nın öngörüsü, beklentisi, hesabı budur.
Meral Hanım, 15 Temmuz’dan evvel ısrarla “Başbakan olacağım!” diyordu…
Bunu söylerken; “Made in U.S.A” FETÖ’ye mensup “Yurtta Sulh” cuntasının “başarmasını” bekliyordu!
Darbe işi yatınca, devasa bir hayal kırıklığı yaşamış ve haftalarca suskun kalmıştı.
Akşener parantezini kapatıp, tekrar “Voice of America” Mister Kılıçdaroğlu’na dönelim…
Baydın Amca’sının “Türkiye’deki muhalefete iktidar vaat etmesinden” bu tarafa; heyecandan yerinde duramayan, fevkalade bir beklenti içine giren Kemal Bey…
“Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz” diyerek, bir atraksiyon daha yaptı.
En başta ABD olmak üzere Batılı devletlere sinyal gönderdi.
Bununla birlikte…
Bu beyanı, kendisinin Cumhurbaşkanı olma hesabı ile birebir bağlantılıdır.
HDPKK’yı, Zillet İttifakı içinde garantilemek istiyor.
CHP ile HDPKK, 2012’den (BDPKK’dan bu tarafa) zaten stratejik ortak…
Hem CHP, hem de Zillet ortağı İP; HDPKK’yı “meşru” olarak görüyor!
*
MHP lideri Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun şu “Kürt Sorunu” lakırdısı üzerine “CHP artık HDP’dir!” tepkisini -isabetle- verdi.
Attila İlhan’ın eserinden uyarlanmış “Yarın Artık Bugündür” diye bir televizyon dizisi vardı; onun adından mülhem gibi…
Peki, ya…
Kılıçdaroğlu’nun “siyasi hesapları” tutar mı?
Evvela, Millet İttifakının adayını belirleyecek güç odağının yani Komprador Burjuvazi’nin kimi seçeceğine bakmak lazım!
Mister Kemal’i CHP’nin başına getiren işte bu Derin Odak istediği takdirde, ancak; Kılıçdaroğlu Zillet’in adayı olacaktır.
Aksi halde “ne kadar çok isterse istesin” aday olamaz!
*
Devam edelim…
Diyelim ki, Kılıçdaroğlu’nu aday yaptılar.
Kemal Baydınoğlu, “Çantada Keklik” gördüğü seçimi kazanabilecek mi?
Kritik sual işte budur!
Mister Kılıçdaroğlu, birkaç gün önce katıldığı “Felsefe ve Siyaset” sempozyumunda “Ülkemizde gerçekten güçlü bir felsefi düşünceye ihtiyacımız var” dedi.
Güzel, hazır söz felsefeden açılmışken…
CHP Genel Başı’nın, hepsinden evvel filozof Heraklit’in “Beklenmeyeni Bekle” epigramını okumasında büyük fayda var!
Neden mi? Aday olup da, kaybederse siyaset sahnesinden temelli silinecek çünkü!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.