Hususi Bey, Mansur Yavaş’la birlikte Bay Kemal’i ziyaret etti; akşam yemeğinde bir araya geldiler.
Eski Genel Başkan’ın tüzük değişikliğiyle ilgili önerilerini dinlemişler, falan…
-Geçiniz!
***
Buluşmadaki fotoğraf, bize ne söylüyor?
-Hususi Bey’in trafik memurluğunda…
Kemal Bey, Ekrem’e karşı Mansur Yavaş’ın yanında!
***
Belli aralıklarla bu yemekli buluşmayı tekrarlamaya karar vermişler…
-Yavaş, yavaş!
***
Şu özdeyiş, Kemal Bey’in geçen kasımdan itibaren “motto”sudur:
-İntikam yemeği soğuk yenir!”
Ekrem, KKTC’de üniversite okurken “Türk Ocağı” futbol takımının kalecisiydi.
O vakitler, ona “Uçan Çuval” diyorlarmış!
***
Meslektaşımız Talat Atilla “İmamoğlu’nun beş yıl siyaset yapma cezası aldığını ve kararın en geç bir ay içinde açıklanacağını” yazdı.
Böyle bir durumda; siyasi oyuna yeni bir deste girer, politik kartlar yeniden dağıtılır!
***
Olası bir siyasi yasak, kaleci Uçan Çuval’ın yediği “Faullü Bir Gol” anlamına gelecektir…
Bu da “mağduriyet” demektir.
-Türkiye’nin siyasi tarihi “mağduriyetten beslenme” örnekleriyle doludur.
Ezcümle: “Yargı Kılıcı” ters etki yapar!
***
Eğer, Ekrem İmamson’a siyasi yasak kararı çıkarsa…
-Bunun “Ters Manyel” yaptırmaya yönelik bir karar olacağını şimdiden söyleyebiliriz!
Bir süre önce, “Ayaklı Mumya” Baydın’ın adaylıktan çekilmesiyle Amerikan siyasetinde kartlar yeniden dağıtılmıştı.
***
Kamala Harris’in adaylığı; her ne kadar belli etmemeye çalışsa da, Trump’ın moralini bozdu!
***
Sarı Kovboy, ABD’deki Yargı Kılıcı’nın başının üzerinde sallanmasıyla “mağduriyet” elde etmişti…
Ardından, ekran münazarasında Biden’ı yıktı…
Üstüne bir de, mitingdeki suikastı kıl payı atlatınca; artık kendisini yeniden “Oval Ofis’te görmeye başlamıştı!
***
Böylelikle, başkanlık seçimi Sarı Kovboy için bir anlamda “Çantada Keklik” haline gelivermişti…
Ancak Trump’ın malikânesindeki hesap, çarşıya uymadı!
-Siyasi rüzgâr, Biden’ın yerine Kamala’nın aday olmasıyla birlikte tersine döndü.
***
Aradaki fark kapanmakla kalmadı…
Son anketlerin hepsinde Kamala öne geçti!
Bu, Nisan 2023’ten bu yana Demokratların adayının az farkla olsa da “ilk kez öne geçtiği” anlamına geliyor.
“Salıncak Eyaletler” belirleyici olacağından yarışın “kafa kafaya” gideceği anlaşılıyor.
***
Daha önceden Demokratları terk ederek “Bağımsız Aday” olan Robert Kennedy Junior Trump’ın yanında saf tuttu!
-Salıncak eyaletlerde Trump lehine çekildi.
Donald Trump ile Kamala Harris arasında 10 Eylül’de yapılacak TV münazarasının seçim sürecinde “kritik eşik” olduğunu söyleyebiliriz.
***
Trump, ekran tartışmasını anons ederken “Yoldaş Kamala ile TV’deyiz!” dedi.
Rakibini “Soğuk Savaş” dönemi repliğiyle tarif etmesi, Kara Mizah’ın alanına giriyor…
-Demokratların, Trump’ı “Putin’ci” diye taşlamaları da aynı alana dâhildir!
Kamala Harris, geçenlerde CNN’e verdiği röportajda “Kırık Not” aldı.
Canlı yayına çıkmak yerine banttan yayın ve montajlanan mülakatta yüzeysel cevaplarla dolu bir röportaj, Kamala’nın hanesine “eksi puan” olarak yazıldı.
***
Dahası ve asıl önemlisi ise Kamala’nın İsrail politikası hakkında fışkırttıklarıdır:
“Çok açık söyleyeyim: İsrail’in kendisini savunmasına olan bağımlılığım hususunda kesin kararlıyım ve bu değişmeyecek!”
Yani: Mevzubahis olan Siyonist İsrail ise Kamala’nın da Trump’tan bir farkı yok!
***
Özetle…
-Başkan seçilirse, İsrail’i silahlandırmaya devam edecek…
-Bir yandan “ateşkes” hikâyesi anlatırken diğer taraftan da soykırımı tüm hücreleriyle desteklemeyi sürdürecek!
***
Oysa…
-İsrail işgalci bir devlet; dolayısıyla “meşru müdafaa hakkı” diye bir hakkı yok!
