“Selahattin Demirtaş’ı, Ahmet Türk’ü mahkûm ettirmek, bu ülkeye bir şey kazandırmaz.”
Ekrem İmamson Efendi, Roma’da yoldaş gazetecilere konuşurken aynen böyle dedi!
***
Dikkat buyurunuz…
İmamson’un bu lafı, “Er Kavala’yı Kurtarmak” adlı filmde geçen şu repliğe ne kadar da benziyor:
“Kavala’nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin de yıllarca hapis yatacak olmasının Türkiye’ye ne yararı var?”
***
Her iki örnekteki ortak mantıktan yola çıkarsak…
-Suç yok sayılıyor; eh, ceza da ortadan kalkıyor!
Kıstasları, hak ve adalet değil…
Nedir? “Fayda-Zarar” hesabı!
***
Üstelik…
“Türkiye’ye yarıyor mu, yaramıyor mu” derken bile, aslında Batılı devletlerin talep ve çıkarlarını gözetiyorlar!
***
Türkiye’de Hukuk’u dillerine pelesenk edenlerin, güya fevkalade hassasmış gibi görünenlerin “Hukuk” mantığı işte budur.
-Nereden baksan, tutarsızlık; nereden baksan gözbağcılık!
Batılı başkentler; Osman Kavala’nın, Selahattin Demirtaş’ın serbest kalmasını talep ediyorlar ya…
“Biz de, Türkiye’deki Yargı kararlarını onların bu taleplerine, isteklerine uyumlu hale getirelim!”
***
Yani? “Hukuk’u, Guguk yapalım!”
İçerideki Batıcı çanak antenlerin kafası budur.
İmamson Efendi, majestelerinin guguk kuşudur.
-Batılı devletlerin mikrofonu gibidir.
***
Roma’da, “Kobani davası kararlarına ne diyorsunuz?” diye sorulduğunda yanıtı şu oldu:
“-Siyasi bir davanın sonucudur!”
***
İmamson’un genel başkanı Hususi Bey de, şu sözlerle Batı Kulübüne “tıpkıbasım” bir selam çaktı:
“Kim ne derse desin, bu davada hukuk yok! Bu siyasi bir davadır.”
Yasin Börü’nün annesi Hatice Börü ise gazeteci Arzu Erdoğral’a konuştu ve şöyle dedi:
“Davaya, siyasidir demişler…
İster adı Özgür Özel olsun, ister başka birisi olsun fark etmiyor. Onlar, HDP’nin yanında yer aldılar.
Bizi hiç anlamadılar…
Yasin’i ve diğerlerini hiç çocuk olarak görmediler. O gözle bakmadılar…
O nedenle dediklerinin hiçbir önemi yok…
Kaç yıl verseler, benim acım soğumaz. Evladımı kaybettim. Acım hafiflemiyor…
Onlara, ilahi adaletin vereceği cezayı bekliyorum…”
6-8 Ekim 2014’teki PKK kalkışmasını azmettiren şahıs kimdi?
El Cevap: Washington ziyaretinden döndükten hemen sonra Mister Demirtaş!
***
FETÖ’nün hayalet imamları…
Güneydoğu’daki o PKK kalkışmasının, katliamının organize edilme sürecinde yer almışlardı!
6-8 Ekim 2014 olayları yaşandığında; İmamson Efendi, Beylikdüzü’nün “çiçeği burnunda” Belediye Başkanı idi.
Ekrem Müdafa Bey, 2014’te seçilirken Paralel Yapı’nın desteğini almıştı.
***
FETÖ’nün Belediyeler İmamı Erkan Karaarslan, 29 Ağustos 2014’te twitter’da şöyle yazmıştı:
“Sayın Ekrem İmamoğlu ile her Cuma akşamı; bütçe, performans ve iç kontrol konulu toplantıları Beylikdüzü’nde sürdürüyoruz.”
***
İmamson’un, 16 Eylül 2009’da CHP Merkez Yürütme Kurulu’nca Beylikdüzü İlçe Başkanlığına atanmasında…
27 Aralık 2009’da ise CHP Beylikdüzü İlçe Kongresi’nde “İlçe Başkanı” seçilmesi sürecinde, halen firardaki FETÖ yöneticisi Şerif Ali Tekalan rol oynadı!
Mister “Şer” Tekalan, kapatılan Paralel Fatih Üniversitesi’nin rektörü idi.
Üniversitenin kurulduğu Beylikdüzü ilçesindeki araziyi; Locaefendi’yi vaktiyle mason locasına kaydettiren Baron Kasım Gülek’in eşi Nilüfer Gülek bağışlamıştı!
***
Şerif Ali Tekalan, “Sam Amca’sının Kanatları Altında” yaşarken; 2017 yılının başında North American University’nin rektörlüğüne getirildi!
O üniversiteyi ziyaret edip de “koltuk çıkan” bir kadın dikkat çekiyordu:
Bu kişi, Siyonist Joe Biden’ın eşi Jill Biden’dan başkası değildi!
Halen daha “Er Demirtaş’ı Kurtarma” seferberliğini sürdürenlere…
859 asker ve polisimizin şehit olduğu Hendek olayları için; Selo’nun ne dediğini hatırlatarak, yazımızı bitirelim:
“-O hendekleri kazanların, ellerinden öpüyorum!”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.