“Türkiye’nin itibarını, istikbalini ve saygınlığını Osman Kavala’ya bağlayanlar; korkunç bir bühtanın failleridir, Soros’un çocuklarıdır.”
***
MHP lideri Devlet Bahçeli, yerel seçim sonrasında bir kez daha sahneye konulan “Er Kavala’yı Kurtarmak” filmine; işte bu tam isabet sözlerle tepki gösterdi.
Şimdi de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kavala hakkında sözlerini hatırlayalım:
“Bu zatla alakalı verilen karar, bazı çevreleri rahatsız etti.
Bu adam, Türkiye’nin Soros’uydu. Gezi olaylarının perde arkası koordinatörüydü.
Gezi’yi finanse etti. (…)
Yargı’mız, Gezi olaylarıyla ilgili verdiği kararla vicdanları rahatlatmakla kalmamış aynı zamanda benzer niyetleri taşıyanlara da hukuk ve adalet dersi vermiştir.”
(27 Nisan 2022)
***
Batılı devletlerin yetkili isimlerinden gelen “Osman Kavala’yı serbest bırakın” telkinlerine, taleplerine, baskılarına da…
Erdoğan, şu sözlerle karşılık vermişti:
“Neymiş: ‘Kavala’yı bırakın!’ Sen kendi ülkendeki haydutları, katilleri, teröristleri bırakıyor musun?
Amerika’sı, Almanya’sı; hangisi şimdiye kadar böyle bir şeyi yaptı?
Yapmadılar, yapmazlar. Konuştuğunda sana verecekleri cevap şudur: Bizde Yargı bağımsızdır! Sizde Yargı bağımsız da bizde bağımlı mı?” (21 Ekim 2021)
İçeride de aynı yaman çelişki yaşanıyor:
“İktidarın, Yargı kararlarına müdahale ettiğinden” sürekli yakınanlar…
Osman Kavala veya Selahattin Demirtaş mevzubahis olduğu vakit, bu kez “İktidarın Yargı’ya talimat verip, işbu isimleri serbest bırakmasını” talep ediyorlar!
Bu cenahtakiler, yakın geçmişte de…
15 Temmuz’da sahada yer alan, Papaz maskeli CIA ajanı Andrew Craig Brunson’ın serbest bırakılması için kampanya yaptılar.
***
Serbest bırakıldığında ise “Türkiye ile ABD ilişkileri normale dönecek, ekonomiye faydası olacak” falan diye salladılar.
Tersine, ABD’nin Türkiye’ye düşmanca tavrı sürdü, daha da ziyadeleşti; ekonomik vaziyet ise çok daha kötüye gitti!
***
Şimdi de “Eğer Osman Kavala serbest bırakılırsa, ekonomiye de faydası olur, AB yolunda da ilerleriz” hikâyesi anlatılıyor.
Onların işbirlikçiliğe dayalı zihniyetine göre “Türkiye, uluslararası dayatmalara ve baskılara teslim olmalı, diz çökmelidir!”
***
Bu Kavala gündemi, son dönemde iyice artan “Ankara’yı, Washington ve Brüksel’e eklemleme” gayretlerinin bir parçası, bir numunesidir.
Mister Kavala için, Ankara’ya içeride ve dışarıda yapılan baskılar; bu George Soros bağlantılı şahsın, Batılı devletler ile onların içerideki temsilcisi Komprador Burjuvazi (Büyük Sermaye) için “ne kadar mühim bir kişi olduğunu” gösteriyor.
“Kızıl Soros” namıyla bilinen mutemet elemanlarını feda etmek istemiyorlar.
***
Tam burada, Nedim Şener’in “Mahrem İçinde Mahrem” adlı kitabında yer verdiği dava dosyasındaki şu satırları okuyalım:
“Sanık Osman Kavala’nın, Uluslararası Spekülatör George Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün ülkemizdeki temsilciliği olan Açık Toplum Vakfı üzerinden Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği…
Eylemler ile ilgili süreçlerin dönemin Açık Toplum Vakfı Genel Müdürü olan firari sanık Gökçe Tüylüoğlu tarafından George Soros’a zaman zaman yüz yüze aktarıldığı…
Bu eylemlerin sanık Kavala tarafından koordine edildiği; Gezi Parkı eylemlerinin başlamasından kısa bir süre önce (5 Nisan 2013) sanık Kavala’nın, firari sanık Gökçe Tüylüoğlu ile birlikte Budapeşte’ye George Soros’un da katıldığı bir toplantıya gittiği belirlenmiştir.”
(Sayfa: 38-Destek Yayınevi, Şubat 2024)
Osman Kavala’yı kurtarabilmek için ilk günden itibaren büyük gayret sarf eden Batıcı cenahın, Gezi Parkı eylemlerinin bir kalkışma olduğu gerçeğini kasten göz ardı ettiğini, perdelediğini de unutmayalım.
***
2013’ün yazındaki Gezi kalkışmasından birkaç ay sonra “Made in USA” Paralel Yapı 17-25 Aralık operasyonuna girişti.
-FETÖ, 15 Temmuz 2016’da ise askeri darbeye teşebbüs etti.
***
Ezcümle: Kavala bahsi açıldığında, olayı Gezi-15 Temmuz Hattı’nda değerlendirmek gerekiyor.
28 Şubat (1997) davasında tanık olarak dinlenen eski bakan Namık Kemal Zeybek, “Darbe söz konusu değildi” demiş!
Bu akla ziyan cümle, onun tek zırvası da değil; şunu da söylemiş:
“Sincan’dan tankların geçişi, normaldi.”
Bilmeyen de, o dönemde muntazaman her gün Sincan’ın tam ortasından tankların geçtiğini sanır!
***
FETÖ “Çatı Soruşturması” kapsamında ifadesi alınan Cem Fadıl Bozkurt, İzhak Alaton’un 28 Şubat’la ilgili sözlerinden de bahsetmişti. (16 Nisan 2018)
Alaton’un kendisine “Ben, bu ülkede tankları yürütebilmek için dört tane ev verdim” dediğini ifşa etmişti!
***
Alaton, 28 Şubat MGK’sından üç buçuk hafta evvel, Cunta’ya “Sincan’daki tankları yürüttüren” Törkiş Gladyo baronuydu.
1990’lı yıllarda, Fetullah’ı ABD’deki Yahudi lobisinin önde gelen isimleriyle buluşturan derin şahıstan bahsediyoruz.
***
Bu vesileyle, Okuma Parçası:
“Locaefendi’sinin Büyücüsü: Doktor MÖZ” başlıklı yazımız! (23 Şubat 2022)
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.