“Bu, daha önce hiç anlatmadığım bir hikâye: İran bir İHA’mızı düşürdü. İran’ı vurmamız gerekiyordu. Onları, çok sert vurduk…
İran tarafı bizi aradı: ‘Başka çaremiz yok. İtibarımızı kurtarmak için sizi vurmamız lazım. Belli bir askeri üssünüze on sekiz füze fırlatacağız. Ancak, endişelenmeyin füzeler üsse ulaşamayacak’ diyerek garanti verdiler.
Söyledikleri gibi on sekiz füze attılar beşi havada imha oldu, diğerleri üssün çevresine düştü!”
***
Bu çarpıcı ifşaatı, ABD’nin eski başkanı Donald Trump yaptı. (7 Kasım 2023)
Çok benzer bir “danışıklı dövüş” yahut “kayıkçı kavgası” bugünlerde bir kez daha yaşandı.
***
Günlerdir “intikam” açıklamaları yapan İran, İsrail’i “sözde” vurdu:
-Yolladıkları füzeler ile İHA’ların tamamı biri hariç havada yok edildi…
-Güneyde bir askeri üsse düşen o bir İHA nedeniyle sadece hafif hasar oluştu…
-Terör Devleti İsrail “Can kaybımız yok” dedi!
-İsrail Ordu Sözcüsü “İran, üssümüze zarar veremedi; İHA’larının tamamını da hava sahamıza girmeden imha ettik” diye böbürlendi.
***
Buna mukabil…
İran’ın Şiraz bölgesine kazara düşen füze yedi İran vatandaşının ölümüne sebep oldu.
Ürdün’e düşen bir füze nedeniyle de üç kişi öldü.
***
İranlı Tümgeneral ise “Operasyon çok başarılı geçti, beklentilerimizin üzerindeydi” dedi!
İran’ın Devrim muhafızları sahte patlama görüntüleri yayınladılar…
Halkın “gazını” aldılar; kutlamalar eksik olmadı!
***
Yapay Savaş Krizi’nde, İran’ın saldırıdan önce ABD’yi bilgilendirdiğini de söylemeye gerek var mı?
Böyle bir ifşaatı; şayet hatırlayabilirse, başkanlıktan emekli olduktan sonra “Bunak Joe” pekâlâ yapabilir!
İran ile İsrail varlıklarını, birbirlerine yönelik göstermelik karşıtlıkları üzerinden tahkim ediyorlar.
Derin ABD’nin orkestra şefliğinde, adı konulmamış, ilan edilmemiş bir “işbirliği” içindeler…
Kontrollü gerilim stratejisi uygulanıyor.
***
-İran rejimi, tribünlerini narkozluyor; ayakta kalmaya devam ediyor.
-İsrail devleti, ABD’nin mevcut desteğini sağlamlaştırıyor, yeni yardımlarını cebine koyuyor.
-İran ile İsrail/ABD tandemi arasındaki işte bu “Savaş Tiyatrosu” sayesinde…
Haydut Devlet ABD ise bölgede kalmayı yani Ortadoğu’dan gitmemeyi garantiliyor!
Bu danışıklı dövüşün, Siyonist İsrail’in Gazze Soykırımı sürerken ABD’nin desteğini nasıl “sağlama aldığını” şu sözler, tek başına anlatmaya yetiyor:
“İran’ın saldırısı nedeniyle İsrail’den asla vazgeçmeyeceğimizi anladık…
Netanyahu hükümetine karşı öfke duyan Kongre üyelerimiz, İsrail saldırılarına daha olumlu bakmaya başladı…”
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi vekil Nancy Mace’in sözleridir, bunlar!
***
Yani, nedir?
İçeride ve dünya kamuoyunda “duvara dayanan, baskı altındaki” ABD’nin…
Eline geçen bu “muz orta” gerekçe ile Siyonist Devlet İsrail’in soykırımına destek vermekten geri durmayacağı “işaretlenmiş” oluyor.
İşgalci İsrail’e de “Daha fazla Filistinliyi öldürebilirsiniz!” demeye getiriyorlar…
Gazze’de çoğunluğu çocuk ve kadın olan en az otuz dört bin masumun katledilmesini bütün hücreleriyle destekleyen Faşist ABD, artık “daha fazla kan” istiyor!
***
Ayrıca…
Amerikalılar, İran’ın tiyatro saldırısından sonra İsrail’e şimdiye kadar yaptıklarından çok daha fazla silah satışı için sıraya giriyor.
Soykırımın Ortağı ABD’nin, İsrail’e silah satışını “gerekçelendirmesi” mi; işbu acayip faydalı “düşman” İran sayesinde sağlanıyor.
2024’te en güncel örneği sahneye konan İran-ABD-İsrail’in başrollerindeki “Danışıklı Dövüş” adlı derin tiyatro, 1979 yılından beri gösterimdedir.
Ronald Reagan’ın başkanlığı döneminde yaşanan “İrangate” Skandalı ile başlamıştı, Kayıkçı Kavgası!
***
Tahran’daki ABD büyükelçiliğinde rehin tutulanların serbest bırakılması karşılığında “İran’a gizlice silah satışı yapıldığı” 1986’da gün ışığına çıkmıştı!
***
İran’a silah satışından elde edilen gelir, Nikaragua’daki yönetimi devirmeye çalışan “anti-komünist” Kontra’lara gönderilmişti.
“İran-Kontra” Skandalıyla alakalı kritik belgeler, Reagan yönetiminin görevlilerince imha edilmiş veya gizlenmişti.
***
Soruşturma sırasında ifade veren Başkan Reagan ise onlarca kez” Hatırlamıyorum!” diyerek yırtmıştı.
Kaderin cilvesidir…
Başkanlık yılları sonrasında Alzheimer’e yakalanan Reagan, ömrünün son demlerinde Başkanlık yaptığını dahi hatırlamıyordu!
İran ile ABD arasında 4 Kasım 1979’da patlak veren rehine krizi tam 444 gün sürdü.
İranlı üniversite öğrencilerinin, bu süre zarfında elçilikte rehin tuttuğu 52 Amerikalı 20 Ocak 1981’de serbest bırakıldı.
***
Bu tarih, tesadüf değildir!
Kasım 1980’de Carter’a karşı başkanlık seçimini kazanan Reagan, o gün yemin etti ve Beyaz Saray’da görevi devraldı.
***
Daha, seçim kampanyası sürerken…
Sonradan Reagan’ın Yardımcısı olan Baba George Bush, Paris’te İranlılarla gizli görüşmeler yapıp silah satışı işini bağladı.
-Rehineleri kurtaran, Yeni Başkan’dı!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.