Ronen Bergman’ın“Kalk ve Önce Sen Öldür: İsrail Suikastlarının Gizli Tarihi”adlı kitabında “İsrail’de biri sıradan vatandaşlar için diğeri ise istihbarat topluluğu ve savunma kuruluşu için geçerli olaniki hukuk sisteminin var olduğuörneklerle anlatılıyor. (Bilgi Yayınevi, 2021)*Bunu esaslı biritirafolarak not ediyoruz.Türkiye’deki Batı putçularının ABD’sinde de vaziyet İsrail’dekinden farksızdır.*The New York Times’ta 2005 yılı sonlarında “şok etkisi yapan” bir haber yayınlanmıştı:“İkinci Bush yönetiminin;
Ronen Bergman’ın
“Kalk ve Önce Sen Öldür: İsrail Suikastlarının Gizli Tarihi”
adlı kitabında “İsrail’de biri sıradan vatandaşlar için diğeri ise istihbarat topluluğu ve savunma kuruluşu için geçerli olan
iki hukuk sisteminin var olduğu
örneklerle anlatılıyor. (Bilgi Yayınevi, 2021)
*
Bunu esaslı bir
itiraf
olarak not ediyoruz.
Türkiye’deki Batı putçularının ABD’sinde de vaziyet İsrail’dekinden farksızdır.
*
The New York Times’ta 2005 yılı sonlarında “şok etkisi yapan” bir haber yayınlanmıştı:
“İkinci Bush yönetiminin; 2001’de Ulusal Güvenlik Dairesi’ne
(NSA)
gizlice, ilgili ceza hukuku tarafından gerekli izinler alınmaksızın Amerikan halkının elektronik işlemlerini izleme emri verdiği” bildiriliyordu.
*
Bu konuda, Amerikalı Anayasa Hukukçusu ve gazeteci Glenn Greenwald
“Saklanacak Yer Yok”
adlı kitabında şöyle diyor:
“Hükümetin yaptığı açıklamaya göre, terör tehdidi devleti gelebilecek zararlardan koruyup güvende muhafaza etmek için…
Hukuku çiğnemek de dâhil olmak üzere
her şeyi yapmak için ABD Başkanına neredeyse sınırsız hak tanıyordu. (…)
Sonraki iki yıl boyunca bu izinsiz tele-kulak skandalını her yönüyle yazdım: Başkan yasadışı dinleme emri vermekle suç işlemişti ve bundan sorumlu tutulmalıydı. (…)
Birkaç yıl sonra
Edward Snowden
’ı, Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA)
daha da büyük ölçüde işlediği suçları ortaya dökmek için
ilk irtibat kişisi olarak beni seçmeye sevk eden de işte bu geçmiş deneyimlerdi.” (Profil, 2015)
ON İKİ’DEN VURAN İTİRAFLAR
NSA eski çalışanı Snowden’ın Hong Kong’ta on gün boyunca Greenwald’a anlattığı
olaylar dizisi
ile verdiği bir yığın çok gizli belge, dünya çapında elektronik gözetim tehdidine ve dijital çağda mahremiyetin önemine ilişkin o ana dek görülmemiş bir alaka meydana getirdi.
Edward Snowden, Hong Kong sonrasında kapağı Rusya’ya attı: Orada yaşamaya devam ediyor.
“IŞİD’i; CIA, MOSSAD ve MI6 ile birlikte kurdu!”
ifşaatını yapan Edward Snowden’dan bahsediyoruz.
Sarı Kovboy Donald Trump da, 2016’daki seçim kampanyası sırasında
“IŞİD’i Obama kurdu. Yardımcılığını da Hillary yaptı”
diye konuşmuştu.
İçeride Ankara’ya
“IŞİD iftirası atmakla görevli”
ne kadar Amerikan Muhibbi İliştirilmiş Memur varsa; işbu kapı gibi itiraflar karşısında dillerini yuttular.
Ta en başından beri, sanki böyle bir ifşaat hiç yapılmamış gibi davranmayı sürdürüyorlar.
GİZLİ FEDERAL MAHKEME
Edward Snowden, 2005’te NY Times’ta yayınlanan mevzubahis habere, hatıralarını yazdığı
“Sistem Hatası”
adlı kitapta şöyle değiniyor:
“NSA ve Adalet Bakanlığından bilgi sızdıran birkaç çalışanın cesareti sayesinde 2005’te NY Times’ta ifşa edilen, kamuoyunda çok tartışılan
Başkanlık Gözetleme Programı’
nın mahkeme izni olmaksızın telefonları dinleme maddesi hakkında bilgim vardı.
Resmi ağızla söyleyecek olursak, program Başkan tarafından verilen birtakım talimatları içeren bir
Kanun Hükmünde Kararname
idi.
Program, NSA’e ‘ABD ile yurt dışı arasında kurulan’
telefon ve internet bağlantılarını derleme yetkisi
veriyordu.
ABD İstihbarat Topluluğu’nun (IC) takip taleplerini değerlendirmek amacıyla Dış İstihbarat İzleme Mahkemesi adlı
gizli bir federal mahkeme
kurulmuştu. (…)
Bush yönetimi, programın 2007 yılında ilga edildiğini duyurdu. Ancak bunun
yalan
olduğu ortaya çıktı. Bush yönetiminin son iki yılında, Kongre bu programı
geriye dönük
yasalaştıran kanunları ardı ardına onayladı” (Epsilon, 2020)
*
Snowden, kitabında; George W. Bush’tan Beyaz Saray’ı devralan Obama’nın ne yaptığını da yazıyor:
“Başkan Obama,
makama çıkar çıkmaz Başkanlık Gözetleme Programı hakkındaki tam kapsamlı Kongre Soruşturmasını
reddetti
…”
AYNAYA BAKAR GİBİ
Snowden, NSA’de çalıştığı dönemde Çin’in “özel iletişim üzerindeki sistematik gözetiminin teknik detaylarını okumanın
baş döndürücü
olduğunu” anlattığı bölümde ise Çin ile ABD’yi bakınız nasıl karşılaştırıyor:
“Sonuçta Çin, açıkça anti demokratik bir tek parti devleti idi. NSA casusları buranın
otoriter bir cehennem
oluşunu pek çok Amerikalıya nazaran daha olağan karşılıyordu. Çinlilerin insan hakları, benim çalışma saham değildi.
Çin’e dair bütün bu bilgilere bakarken sanki
aynaya bakıyordum.
ABD’nin yansımasını görüyormuşum gibi tekinsiz bir hisse kapılıyordum…
Çin’in kendi vatandaşlarına yaptığı işi, ABD g
izlice tüm dünyada yapıyordu!”
TERÖR SİYASETİ
Edward Snowden, ABD’nin yürüttüğü
terör siyasetinin
“terörün kendisinden daha güçlü hale geldiğini” işaretlerken, şu tanımlamayı da ihmal etmiyor:
“Yapabileceklerinin sınırı olmayan siyasetle de sınırlanmayan ve
hukukun egemenliğini savunmaya zerre kadar önem vermeyen
bir ülkenin korku ile yaptığı işler!”
#ABD
#Çin
#İsrail
#The New York Times
#NSA
#Edward Snowden
#IŞİD
#CIA
#MOSSAD
