Birdenbire, aniden, ansızın!

04:0030/07/2021, Cuma
G: 30/07/2021, Cuma
Tamer Korkmaz

“Bazen ben de kendimi bir politik entelektüel tartışma programında yorumcu değil de, başı sonu belli birtiyatroda oyuncuymuşgibi hissediyorum.”***24 Mart 2021 tarihli Habertürk’te yer alan bu satırlar, Maskeli Balo Medyasından Truva Nagehan’a aittir.Bu sözleri, bilinçaltının bir yansımasıdır.Farklı bir konuda sarf edilmiş olsa da, bir nevi itiraf gibi okunabilir!***Nagehan,20 Kasım 2009’daAkşam’da aynen şöyle yazmıştı:“Şahsen Tayyip Erdoğan beni utandırıyor.Seçtiği bayağı kelimeler yüzümü kızartıyor.Bu

“Bazen ben de kendimi bir politik entelektüel tartışma programında yorumcu değil de, başı sonu belli bir
tiyatroda oyuncuymuş
gibi hissediyorum.”

***

24 Mart 2021 tarihli Habertürk’te yer alan bu satırlar, Maskeli Balo Medyasından Truva Nagehan’a aittir.

Bu sözleri, bilinçaltının bir yansımasıdır.

Farklı bir konuda sarf edilmiş olsa da, bir nevi itiraf gibi okunabilir!

***

Nagehan,
20 Kasım 2009’da
Akşam’da aynen şöyle yazmıştı:

“Şahsen Tayyip Erdoğan beni utandırıyor.

Seçtiği bayağı kelimeler yüzümü kızartıyor.

Bu ülkeye aidiyet hissimi zayıflatıyor.

Başbakan’ın entelektüellik kırıntısı dahi bulunmayan kaba, cahil üslubu; delikanlılık kavramı ile kurduğu sağlıksız bir ilişkinin ürünüdür…”

***

Nagehan isminin sözcük manası “aniden; birdenbire” demektir.

Aldığı “sefer görev emri” ile “birdenbire, aniden” yüz seksen derece farklı bir konuma ışınlanmıştı, vaktiyle…

Forma değişikliği, Psikolojik Harp görevi içindi.

Geceleyin İktidar Karşıtı uyuyup da sabah İktidar Yanlısı uyanıvermiş gibiydi!

MEDYA TİYATROSU
Nagehan Alçı, medya tiyatrosundaki bir oyuncu olarak
“İktidar Yandaşı”
rolünde oynamaya devam ediyor.

Bu rolü, ona “derin vazifesini narkozla yapabilmeyi” sağlıyor!

Yani, nedir?

Geçmişten günümüze, Nagehan’ın Batı taraftarlığında yahut Amerikancılığında zerre bir değişiklik yoktur.

Görevlendirmesi “İktidarı, Amerikancı politikalara eklemleyebilme”
hesabındakiler tarafından yapılmıştır.

Nagehan’ın, biteviye “Kavala’nın veyahut Demirtaş’ın serbest bırakılmasını” istemesi, bu doğrultudaki çok sayıda örnekten sadece ikisidir.

DERİN TEKNİK DİREKTÖR

Birçokları gibi, Nagehan’ın da Uzaktan Kumandalı Teknik Direktörü Ertuğrul’dur!

Baronsal Gladyo’nun Medya Masasında Gizli Teknik Direktörlük görevini sürdüren Ertuğrul Özbaydın’ın, “Amerikancı tezler, talepler, politikalar mevzubahis olduğunda” Truva Nagehan’a övgüler sıralaması boşuna değildir.

Bu Ertuğrul; yıllar içinde sadece liberal soldan değil, sağ muhafazakâr kesimden de onlarca
medyatör
devşirdi.
FATİH’İN İPİNİ KİM ÇEKMİŞTİ?
Kontrol dışına çıkan ya da
Sıcak Patates
mevzularda ısrar eden gazeteciler olduğunda ise onları itina ile
sepetledi
!
“Tanksız Topsuz Harekât”
kitabının (1991) yazarı Fatih Güllapoğlu, Özel Harp Dairesini anlatan ikinci bir kitap çalışması yaptığı dönemde Hürriyet’ten tecrit edildiğini anlatmıştı. (31 Aralık 2009)

O röportajda; Fatih Çekirge’nin kendisine “Bu işten vazgeç!” dediğini de söylemişti.

Aralarında Doğan Hızlan’ın da yer aldığı bazı yazarlar, Güllapoğlu’na “Fatih senin ipin çekiliyor!” demişler; dedikleri de çıkmış!

Fatih Güllapoğlu Hürriyet’ten Ertuğrul’un Yayın Yönetmeni olduğu dönemde ışınlandı!

“Voice of America” Ertuğrul ise 2009’un son gününde Hürriyet’teki görevini bıraktı…

Amma velakin Türkiye’deki Gladyo’nun Medya Masasındaki derin görevi sürüyor!

Aradan geçen sürede çokları Hürriyet’ten gitti; Ertuğrul halen daha orada duruyor.

Fikret Kızılok’un şarkısındaki gibi…

“Süleyman, hep Başbakan!”
DERİN PERDE

Bukalemun Ertuğrul, Derin Görevi icabı yıllardır farklı maskelerle, kıyafetlerle Medya Tiyatrosunda sahne alıyor.

Böylelikle, ona Komprador Burjuvazi (Baronsal Gladyo) tarafından verilen görevi perdeliyor.

Satır arasında kalacak şekilde “ağzındaki baklayı” çıkardığı da oluyor:

“Burjuvaziyi ve girişimci insanlarını toplumun en büyük değiştirici ve ilerletici güçleri arasında sayıyorum” (17/6 /2021)

ALDO MORO SUİKASTI

Ertuğrul, son aylarda Netflix’teki İtalyan dizilerinin müdavimi olduğunu söylüyor.

Orada yayınlanan Aldo Moro belgeselini de seyretti mi?

Bilemiyorum: Belki de, kapı aralığından seyretmiştir!

O belgeselde anlatılan derin gerçeklerin Ertuğrul’da
“alerji yapacağına”
hiç kuşku yoktur.

İtalya’nın Başbakanı Aldo Moro…

1978’de Gladyo’nun “devrimci!” flama gösteren
kontra
terör örgütü Kızıl Tugaylar tarafından kaçırıldıktan sonra öldürülmüştü.

(Bakınız: Bu sütunda, 14 Mart 2008’de yayınlanan “İşte İtiraf: Aldo Moro’yu Biz Öldürdük!” başlıklı yazı.)

Yazdığı kitapta Moro’yu öldürdüklerini itiraf eden kimdi?

ABD Dışişleri Bakanlığı uluslararası kriz yönetimi uzmanı
Steve Pieczenik!

Moro’nun İtalya’nın istikrarı için gözden çıkarıldığını yazmıştı!

Oysa: Buradaki doğru sözcük “İtalya’nın istikrarsızlaştırılması” olmalıydı.

***

İtalya ve Türkiye, uğradıkları kontrgerilla operasyonları bakımından birbirine fevkalade benzer!

İtalya’daki Gladyo da “Derin ABD” demektir.

İtalya’da 1990’ın ikinci yarısında Gladyo ilk kez “ucundan azıcık” deşifre edildiğinde dünya gündemini sarsmıştı.

Sanılanın aksine, deşifre süreci İtalya’da Gladyo’nun tasfiyesi ile sonuçlanmadı!

***

Gazeteci Fatih Güllapoğlu “Tanksız Topsuz Harekât” kitabını, İtalya’da 1990’da yaşananlardan sonra yazmıştır.

#Habertürk
#Recep Tayyip Erdoğan
#Nagehan Alçı
#Amerika
#Hürriyet
#İtalya