Filozof Heraklit “Beklenmeyeni bekle!” demişti. Medyamızın uzatmalı Jack Nicholson’ı Güneri Cıvaoğlu’nun, Heraklit’in bu müthiş epigramını göz ardı ettiği anlaşılıyor.
Putin-Biden zirvesinden yola çıkarak yazdığı yazıda; Nükleer Savaşı iki tarafın da asla göze alamayacağından hareketle, işte bu dehşet dengesini “Caydırıcılık” örneği olarak işaretliyor.
Rusya’nın 2016’daki ABD seçimlerine siber müdahalesi hakkındaki iddialar patladığında; buna ancak seçim sonucu belli olduktan sonra tepki gösterilebildiğine değinirken yazdıkları da pek manidardır:
“Rus diplomatların sınır dışı edilmesi, bazı diplomatik misyonların kapatılması gibi orantısız zayıflıkta tepkiler ile…
*
Eh, bütün hücreleriyle Amerikancı Güneri Nicholson, bu kadarını itiraf edemiyor.
Zaten işbu dalga geçmeyi hatırlatmasının hemen ardından da “Rusya, zekice saldırıyor. SolarWinds saldırısı (ABD) devlet kurumlarının içine akmış” diyerek hadiseyi kafadan Ruslara bağlıyordu!
ABD’yi vuran siber saldırıları kimin yaptığını bulmanın çok ama çok zor olduğunu Güneri de iyi biliyor amma; ne çare ki Soğuk Savaş Dönemi Gazetecisi kafasıyla devam etmesi, 21. Yüzyılda yaşananları doğru okumasına engel oluyor!
(Okuma Parçası: Bu sütunda çıkan 23 Aralık 2020 tarihli “Palamut Bitti, Kalkan Var!” başlıklı yazı.)
Güneri Nicholson Cıvaoğlu’ndan Uğur Dündar’a yani Komprador Burjuvazi’nin bir başka medya şöhretine geçelim.
Dündar’ın da, Heraklit’İn epigramını göz ardı ettiğini söyleyebiliriz.
Çünkü “hiç beklemediği bir yerden, hiç beklemediği bir anda” öyle bir darbe aldı ki resmen çıldırdı!
Ağır yaralıdır.
“İçtikleri su ayrı gitmeyen” Sözcü’deki yazar dostu Yılmaz Özdil; Siber değil amma Tweet ataklarıyla Mister Dündar’ı nakavt etti.
Bu savlarını da, SBK hakkında “ABD’deki İddianameye” dayandırdı.
*
“Acayip Dürüst!” ve “Süper Güvenilir!” gazeteci Uğur Dündar’dan bahsediyoruz!
Yılmaz’ın, Mister Dündar’ın kaşarlanmış ipliğini pazara çıkarması “az buz bir hadise” değildir.
Evet, önceki güne kadar can dostuydu; amma velakin Yılmaz Özdil, Dündar’la alakalı “gerçeği aramayı ve söylemeyi” tercih etti.
İşte, olay budur.
Mister Dündar’ı ziyadesiyle tanıyan bir gazeteci-yazarın ifşaatı pek kıymetlidir.
Dündar ve Özdil Sözcü gazetesi yazarları; öyleyse biz de Sözcü’den devam edelim…
18 Haziran’21 tarihli Sözcü’nün manşeti şöyleydi:
Ortalığa saçılan karanlık ilişkiler TÜSİAD’ı da rahatsız etti…
TÜSİAD’ın Başkanı ile TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanının sözlerinden kotarılmış bir manşetti.
*
Sadece bu manşet bile…
28 Şubat sürecinde “Sözcü” hayatta değildi; o vakitler babası “Gözcü” çıkıyordu!
Başta “Ürperten İrtica Yemini” manşeti olmak üzere birçok fabrikasyon, uydurma, mizansen, yalan haber; Doğan Medyasıyla birlikte “aynı gün aynı doğrultuda” Gözcü’de de yayınlanıyordu.
28 Şubat’ın Malum Cuntası, o dönemde Yargıdan Medyaya kadar hemen herkese şakır şakır “brifing” fışkırtırken…
TÜSİAD’ı yönetenler ise Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir ile J Başkanlarına Brifing veriyorlardı!
Komprador Burjuvazinin İzhak Alaton’u, “28 Şubat’ta tankları yürütebilmek için dört ev verdim” diyen barondur.
*
TÜSİAD, 28 Şubat’ta siyaseti kirletenleri yönetiyordu ve darbe sürecinin devamında 57 milyar doların hortumlanmasından zerre miskal rahatsız değillerdi!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.