İngiliz Tabloid basınının çürütücü ilkesi şöyle der: “Gerçeğin, iyi bir kurguyu/öyküyü bozmasına izin verme!”*“Elverişli, kullanışlı ve narkoz işlevi görecek” bir mizansen, kurgu, öykü üretilmişse;gerçeği feda etmemadrabazlığında- Derin Washington, İngiliz Tabloid medyasından bile daha ziyade iştahlıdır, gayretkeştir, utanmazdır.ABD’yi Sahne Arkasından artı Beyaz Saray’dan yönetenler için “gerçek/ gerçeğin bilinmesi/gerçeğin ortaya çıkması”ciddi bir tehlikearz eder, ediyor!Çünkü: gerçek ortaya çıktığı
İngiliz Tabloid basınının çürütücü ilkesi şöyle der: “Gerçeğin, iyi bir kurguyu/öyküyü bozmasına izin verme!”
“Elverişli, kullanışlı ve narkoz işlevi görecek” bir mizansen, kurgu, öykü üretilmişse;
madrabazlığında- Derin Washington, İngiliz Tabloid medyasından bile daha ziyade iştahlıdır, gayretkeştir, utanmazdır.
ABD’yi Sahne Arkasından artı Beyaz Saray’dan yönetenler için “gerçek/ gerçeğin bilinmesi/gerçeğin ortaya çıkması”
arz eder, ediyor!
Çünkü: gerçek ortaya çıktığı vakit; sinsi planlar, hedeflenen sarsıcı neticeler
Kuyruklu Yalanlar deşifre olduğunda;
gümlüyor, kaybediliyor.
Buna meydan vermemek için de
(bir nevi güvenlik önlemi!) devreye giriyor.
Gerçeğin muhtelif kanıtlarla, belgelerle
süreci
yaftası vurularak baltalanmaya, saf dışı bırakılmaya çalışılıyor.
Bu minvaldeki Psikolojik Savaş, ABD ile sınırlı değildir: “Sınır Ötesi Harekât” niteliği taşır. Dahası, küresel boyuttadır.
“Bırakın bu komplo teorilerini!”
repliği, derin gerçekleri “hasıraltı etme” söylemidir.
İçerideki Batıcı/Amerikancı Etki Ajanları, Sam Amca’larının dublajını ekseriyetle işte bu
yaparlar.
Ertuğrul Özbaydın’ın 11 Eylül’ün kurgusallığını kanıtlayan onlarca “deve dişi gibi” delili tartışmaktan itina ile kaçıp, gerçeklere kafadan
etiketini yapıştırması; buna “cuk oturan” bir örnektir.
Yahut Taha Amerikanyol’un “Dış Güçler, Üst Akıl, Paralel Yapı gibi laflar birer komplo teorisidir” demesi de (2015, Hürriyet) böyledir.
in şu unutulmaz sözleri, tokat gibidir:
“Bana, ‘Sen komplocu düşünüyorsun’
diyorlar. Ben de onlara diyorum ki, bu şekilde konuşan herkes komplonun bir parçasıdır!”
ON YIL ÖNCE, ON YIL SONRA
Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph
’in günümüzdeki varisleri mi;
da ikamet ediyorlar!
Göbels, “Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda buna inanmaya başlayacaklardır!” demişti.
“Yeterince büyük bir yalanın” 21. Yüzyıldaki
iki çarpıcı örneğinden ilki,
11 Eylül (2001) saldırılarına ilişkin Amerika Birleşik Resmi Yalanlarıdır.
11 Eylül’ün “CIA’in işi olduğunu” İtalya’nın eski Cumhurbaşkanı
Cossiga bile dile getirmişti. (Aralık 2007, Corriere della Sera’daki mülakat.)
Operasyonunun kod adıdır,
örneğe gelirsek: o da, beş gün önce onuncu yılını geride bırakan “Usame Bin Laden’in bir askeri operasyonla
Devasa Yalanı, Dönemin ABD Başkanı Düzenbaz
ilan etmişti.
Akıllarını Sam Amca’sına ipotek edenler güruhu, bu
afiyetle yedi, tartışmasız kabullendi…
On yıldır da asla sorgulamadılar. Bundan sonra da sorgulamaya, tartışmaya niyetleri yok.
Peki ya, başta ABD olmak üzere yeryüzünde hiç kimsenin değiştiremeyeceği, ortadan kaldıramayacağı
2 Mayıs 2011 tarihinden öncesinde ve sonrasında bu sütunda
yazdığımız gibi…
Usame Bin Laden,
20 Şubat 2007’de “böbrek yetmezliğinden” öldü!
Haliyle, Obama’nın “fırına verdiği” Kuyruklu Yalanda olduğu gibi “2 Mayıs 2011’deki bir özel operasyonda öldürülmesi” asla mümkün değildir!
Pakistan’ın Abbottabad kentindeki malum eve düzenlenen operasyonda öldürülenler Bin Ladin’in yakınlarıydı.
“Operasyondan dört yıl evvel hayata veda ettiği için, kendisinin Olay Yeri’nde bulunması mümkün olamadı!”
RESMİ DÜZENBAZLIĞIN RESİMİ
Beyaz Saray’ın Durum Odasında çekilen fotoğraf karesini hatırlıyoruz:
Obama ile (aralarında Yardımcısı
ve Dışişleri Bakanı Hillary’nin de yer aldığı) mendebur ekibini “heyecanla” Pakistan’daki askeri operasyonu izlerken gösteren fotoğraf, yani…
İşte bu fotoğrafı, Bin Laden’in “öldürüldüğüne” inanalım diye servis etmesini bilenler; tam on senedir
“Bin Laden’in cesedine ait”
dahi gösteremediler!
Zerre miskal
sunamadılar!
Neden? Çünkü:
! Olması da mümkün değil!
“Cesedi denize attık” kuyruklu yalanı da bir başka âlemdi: Peki, bunun fotoğrafı veya görüntüsü var mı?
Geride kalan on senede
besleyebilmek için kitaplar yazıldı, filmler çekildi.
ABD’nin “kaybedilmiş savaşlarını kazanabilmek için!” (Bakınız: Rambo Örneği) gece gündüz demeden çalışan Hollywood, zaten hazır ve nazırdı.
Pentagon’dan emir geldiğinde; Hollywood “Hazır Ola geçer!”
“Bin Laden Operasyonunu” anlatan 2012 yapımı
filmi bu cümledendir.
Finaldeki Hatırlatma:
Gerçeğin, eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır!
#Biden
#İngiliz Tabloid
#ABD
#İsmet Özel
#Joseph Göbels
#Obama
#CIA