Biz büyük bir milletiz! Tarih boyunca yaşanan bütün badirelerde devletimizin arkasında aslanlar gibi durmuşuz. Biz, diğer bütün milletleri, farklı sebeplerle kendisine hayran bırakacak kadar büyük bir milletiz. Belçikalı bir akademisyen demişti ki: “Bizim dedelerimiz ülkemizi almaya gelen bir avuç bisikletli Alman’a teslim oldu ama siz bütün dünyaya meydan okudunuz.” Evet, biz büyük bir milletiz ve ne zaman ülkemizin bekası söz konusu olsa aslanlar gibi dururuz devletimizin arkasında.
Biz büyük bir milletiz! Çanakkale meydanına asker göndeririz, “Git oğul ezan dinmesin, bayrak inmesin, geri dönmeyesin sakın ha, dönersen sütüm sana haram olsun” diyerek. Kına yakar İstiklal Harbi’ne yollarız körpe kuzularımızı, sarığımız düşman ayağı altında çiğnenmesin, namusumuza, namustan öte bildiğimiz kitabımıza gâvur halel getirmesin diyerek. Can veririz, şan alırız, çiğnetmeyiz Türk toprağını kefereye; bir de bakarız ki; bizim sarığımız sallanıyor İstiklal Mahkemeleri’nin darağaçlarında. Bir de bakarız ki; gâvur girmesin diye can verdiğimiz camilerimizde saman kokusu, halel gelmesin diye toprağa düştüğümüz kitabımız topraklara gömülü.
Biz büyük bir milletiz! Küsmeyiz devletimize, dimdik dururuz arkasında, aslanlar gibi. Devlet bize düşman gibi bakar ama biz bir yolunu bulur dostumuzu çıkarırız devletin başına. İrfanımız vardır, bizi bize bırakırlarsa anlarız adamın hasından. Ezan yeniden okunur minarelerde gümbür gümbür, ahırlar haddini bilir, camiler camiye döner yeniden, yüzümüz güler, hamd ederiz Allah’ımıza. Yassıadalı bir sabah vakti, darağacında buluruz kendimizi. Darağacında buluruz yeni filizlenen umudumuzu, yüzümüze çeyrek asır sonra yakışan ilk tebessümü, çocuklarımızın istikbalini, hayalimizin istiklalini darağacında sallanırken buluruz Yassıadalı bir şafak vakti. Devlet bizi asar, biz devleti bağrımıza basarız; büyük milletiz!
Ebu Cehil devrinin Eylül uzantısına giden yollar şahididir kavgamızın, yiğitliğimizin, Türkiye sevdamızın. Devlet için ölürüz arka sokaklarda, kardeşimizin cesedini buluruz tenhalarda, kuytu köşelerde evladımızın kanlı saçlarını okşarız, mesele memleketse gerisi teferruattır. Biz büyük bir milletiz! Gün gelir istiklali için can verdiğimiz devlet istikbalimizi hırpalar tabutluklarda, Mamak zindanlarında gençliğimizi yitiririz, darağaçları bir kez daha kurulur köşe başlarında, bir o yandan bir bu yandan kan gülleri takılır saçlarımıza, darılmayız hiç. Yitirmeyiz içimizdeki umudu. Bize bunu yapanla bizim uğruna can verdiğimizi hiç aynı kefesine koymayız terazinin. Candan aziz biliriz milletin derdini, candan aziz biliriz bir zaman canımıza kast eden devleti.
Biz büyük milletiz! Saçının teline zarar gelecek diye üstüne titreyerek büyüttüğü evlatları vardır anaların. Evladının ayağına diken batsa ciğeri sızlayan anaları vardır buraların. Kahramanı bitmez ama kahpesi de ondan artık değildir Türkiye’nin. Askere yollanır ciğerpare, mektup gelir arada bir, anam diye bir telefon gelir ve bir gün kapıya başı önde bir kaç adam gelir. Ciğer, pare paredir anada, tek söz işitmeden anlar ahvali, başını önüne eğmez hiç, omuzları dimdik dağ olur bir anda, içine akıtır gözyaşlarını, kalbi sabırdan bir abideye döner ve dudağından tek bir söz dökülür: Vatan sağ olsun! Kaşını çatmaz evladını emanet ettiği devlete, şehidini toprağa sırlar dualarla, çiçeklerle, nerede bir asker görse emanet bilecektir kendine, basacaktır bağrına evladı gibi.
Biz büyük bir milletiz! Maşalarıyla ülkemizi karıştırmak ister namussuzlar, Aralık’ın ha on yedisi olmuş ha yirmi beşi ne fark eder der ve dururuz arkasında irademizin dimdik. Gezi’nin meselesinin sadece ağaç olmadığını biliriz, “sen hâlâ anlamadın mı” diyenlerden çok daha fazla. Tencere çalarlar kapımızın önünde, duymazdan geliriz. Ayakkabı kutusunu tutan ele bakar görmezden geliriz, yok edilmek istenenin irademiz olduğunu bilir, devletin uğrunda hiç eyleriz devletimizin yanlışlarını, geçer der sabrederiz, düzelir der umut ederiz, hallolsun der gayret ederiz, ya sabır der tevekkül ederiz; biz büyük milletiz!
Biz büyük bir milletiz! Kırk yıl boyunca kahpelenir durur birileri, plan yapar, gergef gergef dokur alçak hesaplarını. Temmuz’un on beşine denk gelende hesaplaşma vakti; dökülürüz sokaklara hesapsızca, yürürüz tankların üstüne, yürürüz mermilerin üstüne. Allah, çeker alır korkuyu kalplerimizden, uçakların gürültüsünü sinek vızıltısına eş sayar içeriz şehadet şerbetini tereddüt etmeden, düreriz namussuzluğun defterini bir kalemde. Devletin tedbirsizliğinden cüret bulan dünyanın bütün Amerikaları, milletin kahramanlığına dudak ısırır. Aklı almaz Amerikaların böylesi şeyleri, şaşırır, oturur kalırlar oturdukları yerde.
Biz büyük bir milletiz! Bir dolarlık kahpelerin eline tutuşturdukları silahla yapamadıklarını, bin bir dalavereyle, bir sürü milyar dolarla yapmaya kalkarlar. Çıkarız karşılarına yastık altında kalan üç beş kuruşumuzla, bir kaç çeyrek altınımızla, kocaman yüreğimizle... Mesele devletin istiklali olunca aklımıza gelmez hiç devletin ekonomi politikaları, anlamayız da zaten öyle şeylerden; dış güçlerin yeni hamlesi olduğunu bilince, içerde güçlerimizi birleştirir, sorgulamayız hiçbir şeyi, yağmalamayız marketleri, talan etmeyiz bankaları mesela. Elimizden avcumuzdan ne geliyorsa işte onunla dururuz devletimizin arkasında karınca misali. Çünkü biz büyük milletiz!
Biz büyük millet olmanın bir yolunun da büyük devlet olmaktan geçtiğini bildiğimiz için, ne pahasına olursa olsun dururuz devletimizin arkasında. Sadece bilmeyiz üstelik ümit ederiz, dua ederiz, gayret ederiz bu uğurda. Ümidimiz yeşermektedir deriz darağaçlarında sallanmadığımızı gördükçe, salalarla vatan kurtuldukça, duamız sonunda kabul olmaktadır deriz. Ümit, dal-budak salar günden güne, dua âminlerle yükselir göğe ve biz biliriz ki bir gün gelecek devleti korusun diye toprağa düşen evlatlarımızı devletimiz koruyacak. Kahpeler buradan bir yol bulamasın diye görmezden geldiğimiz hatalarına devletimiz çeki düzen verecek, tankların önüne dikilerek kurtardığımız devlet bir daha asla milletinin üstüne tankların yürüyememesi için tedbirler alacak, yastık altındaki üç beş kuruşla durdurmaya çalıştığımız ekonomik kahpeliğin düzelmesi ve dahası bir daha yaşanmaması için devletimiz çare bulacak, bize ihtiyaç olmadan bizi muhafaza edecek, bize muhtaç olmadan bizi ferah içinde yaşatacak; biliriz ki bir gün gelecek devletimizin bizimle iftihar ettiği gibi biz de devletimizle iftihar edeceğiz!
Biz büyük bir milletiz.
Büyük bir devlete muhtaç necip bir millet...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.