Biz bu ülkede yaşıyoruz. Bu ülkeyi yurdumuz biliyoruz ve ona sahip çıkıyoruz. Ülkemizin de bize sahip çıkacağının güveni içinde bulunuyoruz. Ben ona sahip çıkarsam onun da bana sahip çıkacağını biliyorum. Öyleyse benimle ülkem arasında bir görünmez sözleşmenin var bulunduğunu kabul etmiş sayılırım. Bu demektir ki, benim, ülkemden beklentilerim olduğu kadar ülkemin de benden beklentileri olduğunun bilincini taşımam gerektiğini farz edebilirim.Ülkem... Neresi benim ülkem? Öyleyse sahip çıktığımı söylediğim
Biz bu ülkede yaşıyoruz. Bu ülkeyi yurdumuz biliyoruz ve ona sahip çıkıyoruz. Ülkemizin de bize sahip çıkacağının güveni içinde bulunuyoruz. Ben ona sahip çıkarsam onun da bana sahip çıkacağını biliyorum. Öyleyse benimle ülkem arasında bir görünmez sözleşmenin var bulunduğunu kabul etmiş sayılırım. Bu demektir ki, benim, ülkemden beklentilerim olduğu kadar ülkemin de benden beklentileri olduğunun bilincini taşımam gerektiğini farz edebilirim.
Ülkem... Neresi benim ülkem? Öyleyse sahip çıktığımı söylediğim ülkemin sınırlarını da tayin etme mevkiinde bulunmalıyım. Onun sınırları nerede başlar ve nerede biter? Bu sınırlar illa da bir uluslararası antlaşma ile mi belirlenir yoksa onun sınırlarını da benim bilincim mi belirler?
Bizim geçmişimizde bir Kızılelma ülkümüz vardı. Nedir Kızılelma?
Kızılelma milletin önüne koyduğu bir hedeftir. Bu hedef İslam ıstılahında cihat kavramında ifadesini buluyor. Ama onunla sınırlı değil. Gerçi cihat kavramında da belli sınırlar çizilmez. Cihat yoluyla gerçekleştirilen her fetih yeni bir Kızılelma fikrini doğurur ve Kızılelma her defasında varılan yerin ötesinde yer alır.
Ama hedef yalnızca toprak sınırlarıyla mukayyet değildir. Bir devlet kurma fikri de Kızılelma’dır. Yahut devletin formunu değiştirmek, onu bir formdan bir başka forma taşıma hedefi de bu bağlamda bir Kızılelma sayılır.
Afrin harekâtına katılan Mehmetçik Kızılelma’ya gittiğini söylerken işte tam da bu fikri ifadeye büründürüyordu.
Demek ki Misak-ı Milli sınırlarının uluslararası antlaşma ile belirlenmiş olması durumunu Kızılelma ülküsü açısından katı bir son saymayacağımızı söylemiş oluyoruz.
O belirleme o günün şartları itibariyle geçerli sayılsa da Kızılelma hedefi açısından bağlayıcı değildir. Osmanlı döneminde Kızılelma Viyana idi. Viyana fethedilse idi Kızılelma hedefine Roma’yı alacaktı ve ilahire...
1974 Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra Afrin Zeytin Dalı cumhuriyet dönemindeki ikinci sınır ötesi harekât oluyor. Bu ikincisinin tarihsel bilincimizde Kızılelma’yı anımsatması İslamî refleksimizin canlı olduğunun ve canlı kaldığının işaretini veriyor.
#Zeytin Dalı Harekatı
#Kızılelma
#TSK
