Koronavirüs öyle anlaşılıyor ki küresel tarihte yeni bir miladın başlangıcı olacak.
Ben 25 Şubat (2020) tarihinde KOAH atağı dolayısıyla hastaneye yattığımda dünya virüs haberleriyle çalkanıyordu. Ama henüz Türkiye’de hiçbir vaka yoktu.
Taburcu edilip tedavimin evde devam ettiği 4 Mart tarihinde de henüz bir vaka resmen ilan edilmemişti.
Ancak taburcu edilirken doktorlarımın sıkı tembihi şuydu: evden dışarıya çıkma, misafir kabul etme, kimseyle görüşme; sana önerdiğimiz tavsiyeleri harfiyen uygula!
Taburcu edilmemden yaklaşık 1 hafta kadar sonra, 10 Mart tarihinde ilk vaka Sağlık Bakanı tarafından resmen açıklandı.
Olayın başlangıcında komplo teorileri de dâhil bir dolu görüş öne sürüldü. Virüsün laboratuvar ürünü olduğu, bunun Çin ekonomisini çökertmek için ABD tarafından üretildiği veya ticaret savaşlarının bir sonucu olduğu kabilinden görüşler havada uçuştu.
Bu gün artık bu tür görüşler dile getirilmiyor. Ve neredeyse virüsle yaşamak küresel çapta kendi doğal mecrasını buldu. Ne var ki uç görüşlerde yatışma olması koronanın önemini yitirdiği anlamını taşımamalı…
Dünya halen virüs travmasının tam da ortasından geçiyor…
Olayın ciddiyetini, vahametini başta kabul etmek istemeyen Avrupa ülkeleri, iş işten geçtikten sonra tedbirlerini sıkılaştırmış olsa da, gecikmiş olduklarını itiraf ediyor…
Nesnel durum şu: artık yer küre koronavirüs öncesi ve koronavirüs sonrası olarak kendine bir milat belirleyecek.
Virüsün yer küresi ölçeğinde yayılması, 1 ay önceki varsayımları bile berhava etti. Başlangıçta Çin ekonomisinin bir daha belini doğrultamayacağı hususundaki görüş, haftalar içinde geçerliğini yitirdi. Şimdi Çin dünyaya bu virüsle ilgili ilaçlar, tıbbi cihazlar ihraç ediyor. Çin dünya ekonomisinde beklenmedik ataklar yapabilir. Virüsün menşei ora olmasına rağmen, virüsün üstesinden gelen ilk ülke de orası oldu…
Dünya borsaları çalkantılar yaşadı.
Dünya ekonomi sisteminin farklı bir noktada istikrar bulması beklenebilir. Bu durum da aslında, dünyanın siyasal sisteminde farklı bir noktaya kayacağı ve yeni bir dünya sisteminin oluşacağı yolundaki beklentileri güçlendiriyor. Küresel iktisadi ilişkilerin daralması sonucu düşen petrol fiyatları belki de söz konusu beklentinin ilk habercisiydi…
Bu virüs çalkantısına bir küresel savaş diyebilir miyiz? Belki bir savaş demek içinde bulunduğumuz aşamada zor olsa da, sonuçları itibariyle bir küresel savaştan farklı da görünmüyor. Şu farkla ki, savaşın tarafları belli değil… Bu aşamada savaşın tarafları olarak belli olan bir husus varsa, o da insan eliyle üretilmiş teknoloji ile, dolayısıyla insan ile doğa arasında yaşanan bir savaşın söz konusu olduğudur. Bu savaş ideolojik bir savaş değil, hatta belki iktisadi bir savaş bile sayılmayabilir; savaş insanla doğa arasında gelişiyor… Doğanın kendine özgü ilahi düzeninin bozulması halinde, son tahlilde galip gelen daima ilahi yasa olmuştur. İnsan ancak ona boyun eğmek suretiyle barışa ulaşmıştır. Ve her defasında ulaşılan barış artık geride bırakılan sürecin devamı olmamıştır. Yeni koşullar yeni nirengi noktalarıyla belirlenmiş; dünya düzeni bir safhadan yeni bir safhaya sıçrama yapmıştır…
Sözün özü, dünya artık muhtemelen eski dünya olmayacak. Biz, Türkiye’nin bu yeni döneme kazançlı geçen ülkeler arasında yer alacağını düşünüyoruz; böyle umuyoruz ve diliyoruz… Korona savaşındaki başarısı bize bu umudu bağışlıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.