Türkiye sırattan geçiyor

04:008/03/2018, Perşembe
G: 8/03/2018, Perşembe
Rasim Özdenören

Galiba süreç devam ettikçe biz de aynı savı tekrarlamak zorunda kalacağız.Devam eden süreç yeni bir dünyanın kurulmakta oluşu...Bozulan dengelerin yeni bir istikrar noktasında sakinleşmesi...Eski dengenin aynen iadesi söz konusu değil. Bu, eşyanın tabiatına aykırı olurdu.Eski denge bir daha aynıyla yerine gelmez. Aynı olay tekerrür etmez. Ama yeni koşullar yeni bir dengenin kurulmasına medar olur.Dünyanın temel dengesi Birinci Dünya Savaşı'nda bozulmuştu. Dünyayı dengede tutan temel faktör (Osmanlı

Galiba süreç devam ettikçe biz de aynı savı tekrarlamak zorunda kalacağız.

Devam eden süreç yeni bir dünyanın kurulmakta oluşu...

Bozulan dengelerin yeni bir istikrar noktasında sakinleşmesi...



Eski dengenin aynen iadesi söz konusu değil. Bu, eşyanın tabiatına aykırı olurdu.

Eski denge bir daha aynıyla yerine gelmez. Aynı olay tekerrür etmez. Ama yeni koşullar yeni bir dengenin kurulmasına medar olur.

Dünyanın temel dengesi Birinci Dünya Savaşı'nda bozulmuştu. Dünyayı dengede tutan temel faktör (Osmanlı Devleti) ortadan çekilince dünya şirazesinden kopmuş oldu.

Osmanlı Devleti'nin varisi olarak kendini kabul eden Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti'nin ihraz etmiş olduğu mesahanın yirmide birinden daha küçük bir alana sıkıştırıldı. Ondan koparılan toprakların üzerinde de irili ufaklı onlarca devlet ihdas edildi.

Kimileri Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı'nın varisi olduğu gerçeğini yadırgasa da olay resmen böyledir. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı'nın borçlarını kabul ederek Lozan’ı imzaladı. Şimdi Lozan’ın 100. yıldönümüne beş kala Türkiye, tarihinin yeni bir safhasına giriyor.

Eski müstevlilere kafa tutuyor. Bu demektir ki, dünya sisteminin ipini elinde tutan güçlere karşı bir savaşım veriyor.

Ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı devletinin yaşadığı yalnızlığı şimdi bir kerre de Türkiye Cumhuriyeti yaşıyor.

Gerçi bu yalnızlığın bertaraf edilmesi bakımından sıkı bir diplomatik ilişkiler ağı özenle yürütülüyor. Ancak masada gülümseyen yüzlere ihtiyatla bakılması gerektiğini bu ülkenin çocukları binlerce yılın tarihi birikimiyle ezberine almış durumdadır.

Ama herkes reel bir dünyada yaşadığının farkında. Ve o reel dünyanın koşullarına göre bir diplomatik ilişkiler ağı yürütülmesi gerektiğini de biliyor.

Bir daha söylemeliyim ki diplomasi kendi gücünü isabetli kullanmanın yanında hasmın gücünü kendi lehine imale edebilme sanatıdır da... Türkiye bu stratejinin birinci kısmını yeterince kullanıyor; ikinci kısmı (hasmın gücünü) kendi lehine imale etmenin üstesinden gelmeyi de zorluyor ve bekletiyor. Bu, küresel güçlerle barış içinde savaşımı gerektiriyor. Bu da sırattan geçme dikkatini ve titizliğini talep ediyor. Türkiye’nin tarihsel birikimi bu zorluğun üstesinden gelineceğini vadediyor.

#Türkiye
#Politika