Tamam muhabbeti

04:0013/05/2018, Pazar
G: 13/05/2018, Pazar
Rasim Özdenören

Tayyip Erdoğan’ın “tamam” sözüne mal bulmuş mağribi gibi yapıştı bir takım medya gevezesi...Bu sözle Erdoğan’ın yenilgiyi şimdiden kabul ettiğini ima etmek istiyorlar. Oysa Erdoğan’ın alanlardaki görünüşü hiç de bu imayı doğru çıkarmıyor.Bilakis o, yeni projelerle halkın karşısına çıkıyor.Onu bir tur geriden takip eden, emsaline göre en güçlü rakibi bile onu taklit etmek zorunda kalıyor. AK Parti’nin yılda iki kez, biri ramazan bayramında, diğeri kurban bayramında olmak üzere emeklilere yılda toplam

Tayyip Erdoğan’ın “tamam” sözüne mal bulmuş mağribi gibi yapıştı bir takım medya gevezesi...

Bu sözle Erdoğan’ın yenilgiyi şimdiden kabul ettiğini ima etmek istiyorlar. Oysa Erdoğan’ın alanlardaki görünüşü hiç de bu imayı doğru çıkarmıyor.

Bilakis o, yeni projelerle halkın karşısına çıkıyor.



Onu bir tur geriden takip eden, emsaline göre en güçlü rakibi bile onu taklit etmek zorunda kalıyor. AK Parti’nin yılda iki kez, biri ramazan bayramında, diğeri kurban bayramında olmak üzere emeklilere yılda toplam 2 bin lira ikramiye verme sözüne karşılık, o da biri 19 Mayıs diğeri 29 Ekim olmak üzere yılda toplam 2 bin lira ikramiye vereceğini ilan ediyor. Hükümetin bu cemilesinin hazırlıkları geçtiğimiz yıldan bu yana yapılıyordu, yani seçim münasebetiyle öngörülmüş bir proje değildi. Oysa beriki bu işi seçim malzemesi yapmak suretiyle istismar ediyor. Kaynaksa zaten belli değil, daha doğrusu Erdoğan’ın kotardığı hazine...

Erdoğan’ın icraatına ilişkin ciddi hiçbir eleştiri getirilemiyor.

Yatırımları küçümsemek istiyorlar ama onu da beceremiyorlar.

İnternet kutuma düşen bir yazıda ıkına sıkına söylenen cümleler şu: “AKP ve saray iktidarı 16 yıl içinde ülkeyi yıkımın eşiğine getirmiştir. (...) AKP işbaşına geldiği günden bu yana kafayı yol işine takmıştır. Çünkü en güzel vurgunlar yol işinden, köprülerden, tünellerden, vurulmaktadır. Tamam da bu sözleri söyleyenler ne hikmetse Türkiye’yi ne kadar borçlandırdıklarına dair bir tek söz bile söyleyemiyorlar./ Adamlara fabrika mı açtınız diyorsunuz, yol yaptık ya diyorlar. Ülkeyi parsel parsel sattınız diyorsunuz yine yol yaptık ya diye karşılık veriyorlar. Dış politika çöktü, ülke ekonomisi battı, itibarımız kalmadı diyorsunuz yanıtları yine aynı yol yaptık ya oluyor” (“Tamam/ Turgut Koçak Türkiye Sosyalist İşçi Partisi Genel Başkanı)”/ ali öner tsip15.16.1974@gmail.com).

Benim, ülkeyi son birkaç yıl içinde dolaşmadığım köşesi kalmadı neredeyse... Bazılarına hava yoluyla, bazılarına karayoluyla ulaştım. Her iki alandaki ulaşımda da harikalar tablosuyla karşılaştım. Konuştuğum şoför arkadaşlarımız Allah razı olsun diyor da başka bir şey söylemiyor... Yol demek, ticaret demektir. Ticaret demek tedavül hızı demek... Karayolları tırların ve yük kamyonlarının şehir içi trafiği haline gelmiş. Ekonominin canlı göstergesi yollardaki kamyon ve tır sayısıdır. Yolcu otobüsleri de halkın refah seviyesinin göstergesidir. Günün hangi saatinde yola çıksanız, aynı tabloyla karşılaşıyorsunuz... Bu realiteyi gözden düşürmek isteyen kendine göre bir teori uydurup vurgunlar yol işinden, köprülerden, tünellerden, vurulmaktadır, diyor. Oysa yol inşaatı emek yoğun bir sektördür, yani istihdama katkısı yüksektir...

Bu arada tarımda, diğer bayındırlık hizmetlerinde, teknolojide, savunma sanayiinde elde edilen başarılar tümüyle göz ardı ediliyor.

Dış borçlardan dem vuruluyor. Dış ödemeler açığının büyüdüğünden bahsediliyor. Ama burada, oranlama kıstası önemli. Ülkenin diyelim ki para hacminin 100 lira olduğu bir dönemde 100 liralık dış borç varken, para hacmi 500 liraya ulaştığında dış borç 200 liraya ulaşmışsa; bu sonucu ülkenin dış borcu iki misline yükseldi diye yorumlamak istatistik gözbağcılığı olur. Dış borçların sözünü edenler bu gözbağcılığını yapıyor.

Öte yandan suni karalamalara rağmen Türkiye diplomasi alanında kimsenin göz ardı edemeyeceği, her hareketiyle dikkate almak zorunda kaldığı bir fenomen olarak temayüz ediyor.

“Tamam” sözüne sığınıp arkasında kimlerin olduğu bilinmeyen medya maydanozlarına bakarak iktisat ve siyasal hayat üzerine yorum geliştirmeye çıkılırsa, belki ona teşne olanları inandırmak mümkün olabilir ama ondan netice bekleyenler gene hüsranla karşılaşır!

#Recep Tayyip Erdoğan
#Seçim