Tarih komutanların, yöneticilerin verdikleri kararlarla oluşur.Bir anda verilmiş olan bir karar, gerçekte, o karar vericinin bütün bir geçmişinin birikimi ve sonucu olarak dışa vurur.Ama sondan bir önceki anda her şey birdenbire değişebilir.Bir korkağın veya bir kahramanın kararıyla bir ulusun kaderi birdenbire değişebilir. İyiden kötüye veya kötüden iyiye doğru...Allah’ın Resulü miraç dönüşünü o gece evinde kaldığı yeğeni Ümmü Hani’ye bildirdiğinde o, bunu ifşa ederse kendisine inanmayacaklarını,
Tarih komutanların, yöneticilerin verdikleri kararlarla oluşur.
Bir anda verilmiş olan bir karar, gerçekte, o karar vericinin bütün bir geçmişinin birikimi ve sonucu olarak dışa vurur.
Ama sondan bir önceki anda her şey birdenbire değişebilir.
Bir korkağın veya bir kahramanın kararıyla bir ulusun kaderi birdenbire değişebilir. İyiden kötüye veya kötüden iyiye doğru...
Allah’ın Resulü miraç dönüşünü o gece evinde kaldığı yeğeni Ümmü Hani’ye bildirdiğinde o, bunu ifşa ederse kendisine inanmayacaklarını, onu alaya alacaklarını söyler. Fakat misyonunun bilince olan o muhteşem salt akıl: “Vallahi bunu herkese söyleyeceğim” der. Bir anlık tereddüt her şeyi mahvetmeye yetebilirdi. O anda ifşa edilmeyen bir hakikat bir daha ebediyen ifşa edilme ve inanılma kaderini elinden kaçırabilirdi.
Dünyanın her köşesi şu anda, bir bakıma ülke çapında, bir bakıma da sonuçları itibariyle yeryüzü çapında kararları bekliyor. Bir yerde verilebilecek bir karar, belki de dünyanın bütün ülkelerinde yankı bulacaktır...
Her karar başarı üzerinde bir misyon sahibidir.
Verilmiş bir karar belki değiştirilemez. Ama yeni bir kararla düzeltilebilir.
Türkiye’ye verilen garantilerin bir önemi var mı?
O garantilerin güvenilirliğinin ölçüsü belli mi?
Stefan Zweig “Yazgı hep güçlülerden ve zorbalardan yanadır.” diyor.
Ama “hep” öyle değil.
Bence kural, yazgının isabetli karar verenden yana olduğu yönünde...
Her şey bir kereliktir. Geçen hiçbir anın tekrarı yoktur. İsabetli de olsa isabetsiz de olsa...
Geçen ömrün tekrarı olmadığı gibi, ömür içindeki anların da tekrarı yok.
İnsan yanlışlarının ve doğrularının toplamıdır. Mizanda ölçülecek olan da budur: yanlışların toplamı terazinin bir kefesinde, doğruların toplamı ise karşı kefede...
Talih bizim yapıp etmelerimizin yansımasından ibarettir. Yazgı da öyle: bizim yapıp etmelerimiz yazgımız olur... Onun dışında, bizim irademize hükmedecek bir yazgı yoktur... İrademiz yazgımızı çizer...
Bütün bunları niye söylüyorum?
Orta Doğu’da bugün atılacak her yanlış adım insanlık tarihinde geri dönüşü olmayan facialara neden olabilir. Ülkeleri yöneten dengeli veya dengesiz liderler belki farkında olmadan milyonlarca insanın hayatı üzerinde kumar oynuyor. Öyle bir kumar ki, geleceğin bütün nesillerini de etkisi altında bırakacak. Kaderimizi bizim kendi irademiz belirleyecek: iyiden kötüyü veya kötüden iyiye doğru...
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Başkan (Donald) Trump’ın başarısız Ortadoğu politikasını değiştirme fırsatı var” diyerek ciddi bir uyarıda bulunuyor.
Onun bu uyarısı da, bu uyarıya kulak asmayacağı nerdeyse belli olan Trump’ın tutumu da tarihin bir anlık karar çizelgesinde yerini bulacaktır.
#İnsan
#Kader
