Türkiye eski Türkiye değil.Afrin harekâtıyla bu durum bir kez daha kanıtlanmış oldu.“Zeytin Dalı” adını verdiğimiz Afrin harekâtının çeşitli anlamları arasında birini öne çıkarmak gerekiyorsa, o da, Türkiye’nin teknoloji başarısında işaret ettiği düzey... Kimileri bunda dikkate değer olan nedir diye sorabilir.Yetkili mercilerin bildirdiğine göre bu harekâtta %75 oranında yerli teknoloji kullanılmış. Üstelik bizim kullandığımız teknolojinin bir kısmı ABD’nin kullandığı aynı teknolojiden daha incelikli
Türkiye eski Türkiye değil.
Afrin harekâtıyla bu durum bir kez daha kanıtlanmış oldu.
“Zeytin Dalı” adını verdiğimiz Afrin harekâtının çeşitli anlamları arasında birini öne çıkarmak gerekiyorsa, o da, Türkiye’nin teknoloji başarısında işaret ettiği düzey... Kimileri bunda dikkate değer olan nedir diye sorabilir.
Yetkili mercilerin bildirdiğine göre bu harekâtta %75 oranında yerli teknoloji kullanılmış. Üstelik bizim kullandığımız teknolojinin bir kısmı ABD’nin kullandığı aynı teknolojiden daha incelikli imiş... Daha sofistike imiş. Ben bu işin teknik ayrıntısını bilemem. Bilmem de gerekmiyor.
Bizim konumuz açısından olay şudur: şayet bizim elimizde işbu yerli teknoloji olmayaydı Afrin harekâtı gerçekleştirilemezdi. Çünkü kullanacağımız teknoloji NATO’nun öngördüğü standartlar ve kısıtlamalar içinde gerçekleştirilecekti.
Ne demek bu?
Bu harekât daha baştan akim kalacaktı. Ya hiç başlatılmayacak veya başlatıldıktan sonra bitirilmeden bırakılacaktı. 2002 yılından önce ve birkaç yıl sonrasında Kandil’e yapılan kurusıkı bombardımanlar örneği... O tarihlerde bu bombardımanlar hakkında söylenen şuydu: efendim Kandildeki terörist sığınakları bu dağın yamacında öyle bir konumda bulunuyor ki, o mağaralara ancak yandan dikey olarak bomba atılabilir, o da teknik olarak imkânsız... Bu iddianın da aslında bir şarlatanlık olduğu sonradan anlaşılmıştır. Ne ki inanmaktan başka çare bulunmuyordu elde. Kimsenin –yani biz sivillerin- durumu test etme imkânımız yoktu elde...
Bunlardan ne çıkar?
Şu: durum, bağımsızlık konseptiyle ilgili...
Teknik açıdan, Türkiye, artık büyük ölçüde bağımsız karar alma mevkiinde bulunuyor. Kimseye el açma durumunda görünmüyor.
Her şeye rağmen tam bağımsızlık mümkün mü? Bu, yalnızca Türkiye için değil, başka ülkeler için de geçerli... Hiçbir ülke ne teknoloji alanında, ne de siyasal ve iktisadi alanda tam bağımsız değil. Teknoloji devi olarak adlandırılan ABD de bu açıdan tam bağımsız sayılmaz.
Her ülkenin bir diğerine belli bir ihtiyaç dolayımında bağımlı olması durumuyla ondan izin istihsal etme durumunu karıştırmamak gerekiyor. Türkiye uluslararası ilişkilerde kararlarını kendi başına alma safhasına girmiştir. Afrin bize bu gerçeği ifşa etmiş oldu. Müstakbel teşebbüslerden ilgili devletleri diplomatik nezaket icabı bilgilendirme işi tümüyle farklı bir konu...
#Türkiye
#Afrin
#NATO
