Cumhuriyet dönemi 15 Temmuz 2016’ya gelinceye kadar irili ufaklı hükümet darbeleri geçirdi.
İlk zorbalık 27 Mayıs 1960 tarihinde yaşandı.
Göstere göstere, kahrolası kışkırtmalarla geldi.
Cumhuriyet Dönemi’nde Osmanlı Dönemi’ndeki Yeniçeri alışkanlıkları bitti sanılıyordu.
Meğer için için devam ediyormuş…
Necip Fazıl anlatmıştı. Hatıralarında da anlatıyor:
1940’lı yıllarda, askerlik hizmetini sürdürürken bir vesileyle karşılaştığı Mareşal Fevzi Çakmak’a bir darbe ile hükümeti düşürmesini teklif etmiş. Çakmak: “Ben orduyu Yeniçerileştirmek istemem.” cevabını vermiş.
Fevzi Çakmak bireysel olarak böyle düşünse bile askerliğin, kurum olarak bu alışkanlığından vazgeçmediği anlaşılıyor. Nitekim 1960 vukuatı bunu kanıtladı.
26 Mayısı 27’sine bağlayan gece, Adnan Menderes, Eskişehir’den Kütahya’ya giderken yolda önü kesiliyor ve askerler tarafından yakalanıyor. Menderes’in itiraz etmeden teslim olduğu söylenir. Oysa Celal Bayar Çankaya Köşkü’nde direniyor. Onu zorla tutukluyorlar. Menderes, her şeye rağmen sivil zihniyetli bir kişilikti. Bayar’ınsa Balkan Savaşlarından itibaren komitacı olarak hizmet verdiği söylenir. Nitekim muhakemeleri yapılırken de Celal Bayar daima dik başlılık göstermişken Menderes munis ve boyun eğici bir tavrı benimsemiştir.
Daha sonraki hükümetler döneminde darbelere ve muhtıralara maruz kalan Süleyman Demirel, askere karşı daima çekingen davranmış, en küçük bir itiraz tavrı göstermeden teslim olmuştur. Durumu kendisi de bu husustaki tutumu sorulduğunda: “Askerle karşı karşıya kalmak istemem, ceketimi alıp giderim.” diyerek teslimiyetçi tavrını itiraf etmiştir.
28 Şubat süreci arifesinde Başbakan Erbakan üst düzey komutanları makamında müzakereye çağırdığında, öğle yemeği için sofrada içki görmeyen komutanlardan biri (Oramiral Güven Erkaya): “Rakı yok mu?” diye sorar. Bir ziyafet sofrasında değil, sıradan bir öğle yemeğinde bulunduğunu unutarak garsonu çağırıp parasını verir, rakı ısmarlar. Erbakan bu küstahlığa sessiz kalır. Ama efendiliği işe yaramaz. Demirel’in de ayak oyunuyla kısa bir süre sonra Başbakanlıktan istifasını verir. Darbeciler muratlarına nail olur.
Askerlerin AK Parti hükümetleri döneminde muhtelif darbe teşebbüsleri usta manevralarla geri püskürtülür. Ve her defasında halk oylamasına başvurularak her seferinde sivil yönetimin daha güçlü çıkması sağlanır.
İşte bu darbe teşebbüslerinin son örneği de kanlı 15 Temmuz 2016’da sivil inisiyatifle püskürtüldü.
*
O gece saat 21.00 sularında askerî uçakların büyük gürültülerle başlayan alçaktan uçuşlarını Cebeci’deki evimizin penceresinden görebiliyorduk. Sortiler kısa aralıklarla 15 civarına gelince olayın sıradan bir tatbikat olmadığını tahmin ettik. Bunun bir darbe teşebbüsü olabileceği kanaatine varınca, hanıma, o esnada bizde misafir olarak bulunan bir hanım arkadaşımızla birlikte, tereddüt etmeden, Kızılay Meydanına gitmelerini ve iki kişi olsalar bile olayı protesto etmelerini söyledim. Ben o sırada rahatsızlığım nedeniyle yürüme zorluğu çektiğimden dışarı çıkamıyordum. Hanımlar tereddüt etmeden çıktı… Telefonla haberleşiyorduk. Yakınlarında bombalar patlıyormuş. Bir ara eve dönüp tekrar meydana çıktılar… Orada başka arkadaşlarla tanıdıklarla karşılaşmışlar. Gece yarısından epey sonra eve döndüler.
Ankara’da, İstanbul’da, ülkenin muhtelif yerlerinde 251 vatan evladının şehit düştüğü, binlerce gazinin, sivilin direnişine sahne olan muhteşem gece…
O direnişin ve karşı koymanın insanlık tarihinde bir eşi daha yoktur. Siviller komutansız, başsız, tankların üstüne yürüdü, kritik noktalarda kendiliğinden ustaca manevralarla ve ölümü göze alarak nice tehlikeleri savuşturdu. Cumhurbaşkanı’nın televizyon kanalından duyurulan bir telefon çağrısı sivil direnişin başlamasına ve başarıyla sonuçlanmasına yetmişti.
Başka hiçbir toplum hareketi böylesine başsız, komutansız cereyan etmemiştir. Fransız İhtilali, Bolşevik İhtilali, Humeyni hareketi ve daha niceleri örgütlü, planlı hareketlerdi. Fransız İhtilali kısmen örgütsüz başladı ama devamında örgütlendi…
Bu itibarla bir halk hareketi olarak 15 Temmuz dünya tarihinde eşsizdir…
Emeline ulaşmış veya ulaşamamış tüm darbe teşebbüslerinin şerefsizlik sayılan odak noktası şurada: Bunlar, ülkenin meşru hükümetine karşı emperyalist güçlerle işbirliği halinde gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla emperyalizmin hizmetinde ve hizmetçiliğinde iş görüyor. Sonuçta durumdan kimin nemalanacağı ortada… Fikir ayrılıklarından doğan iç çatışmalar mazur görülebilir. Ama dış güçlerin maşası olarak meşru hükümeti devirmek için iş görenler telin edilmeye layıktır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.