Güzel konu, fakat şu atlanmasın: CHP’nin hem Ankara’da, hem de İstanbul’da gösterdiği başkan adayları, eskiden bu yana tanıdığımız bildiğimiz CHPli’lerden değildi. Ankara’nın adayı zaten eski MHPli’ydi ki, doğal olarak Atatürk Türkiyesi denen o paketin içindeki parçalarla da, dindarlıkla da açıktan savaşı olmayacak bir isimdi. İstanbul adayı da, CHPli olmasına karşın, daha önce de yazmış olduğum gibi “hybrid”, “o tarafa da yakın, bu tarafa da yakın” bir görüntüsü olan, toplumun ortak manevi değerleriyle bir sorunu olmayacağını düşüneceğiniz şekilde barışçıl konuşmalar yapan, rakibine, hatta Külliye’ye zeytin dalı uzatarak yarışı sürdüren biriydi.
Kılıçdaroğlu CHP’sinin, kah çarşaflıları üye yaparak, kah iftar sofralarında poz vererek yıllardır oturtmaya çalıştığı bu kimlik; hem İmamoğlu’nun şahsında kristalize oldu, hem de toplumda bir karşılık bulmaya başladı. Başka bir siyasi parti sözkonusu olsa, bu dönüşüm karşısında partinin, hala bir çarşaflı kadın gördüğünde “Kara Fatma” diye tacizlere başlayan kemik kitlesi o partiyi terk edebilirdi, ama bu CHP’de olmadı, bilakis CHPli seçmen, her seçimde daha da sıkı bir şekilde konsolide oldu.
Özellikle büyükşehirlerde CHP lehine bu derece çarpıcı sonuçlar alınmasını açıklayan bir diğer unsur da, kentleşme. Kentleşme, sekülerleşmeyi de beraberinde getiren bir süreç. Modern hayatın hızı içinde koşturarak, modern işlerde çalışarak, modern hayatlar yaşayarak varolan insanların sürdürdüğü, bireyselliğin kırsala oranla çok daha yüksek olduğu bu yaşam tarzında; bir yandan insanlar cemaatleşerek yani birbirine tutunarak varolmaya çalışır (hemşehri dernekleri ya da dini cemaatler gibi), ama bir yandan da hayat “fazla dindarlığın” gereksinimlerini karşılayamayacak derecede yorucu ve hızlıdır.
Dindarlara onyıllar boyunca yapılan haksızlıklar nedeniyle kimlik siyaseti ve eşitlik talebinden ivme alarak siyaset sahnesine çıkan AK Parti, Refah Partisi geleneğinden ve o gelenekten gelenlerin maruz kaldığı ağır mağduriyetlerle dolu dönemden sonra yıldızı parlayarak Türk siyaset tarihine damga vuracak bir güce ulaştı, 17 yıl boyunca da bu başarıyı sürdürdü. Şimdiden bir fenomen oldu.
Elbette, güneyimizde bir YPG devleti hem de ABD eliyle konuşlandırılmaya devam edilirken yeni bir çözüm sürecinden bahsetmiyorum, edenleri de yadırgıyorum. Fakat ekonomi, işsizlik, genç seçmenle iletişim, Erdoğan’da değil ama AK Parti kadrolarında görülen iktidar kibri gibi başlıklar önemli tabii… Fırsat olursa bunları da değerlendiririz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.