Kursk vakası: Rusya’nın Batı tarafından istilası!

04:0017/08/2024, Cumartesi
G: 17/08/2024, Cumartesi
Nedret Ersanel

Bir kombin var; 7 Ekim meşru müdafaası ve günümüze varan devamı, Ukrayna’da tarafların hızla başlarını başka yöne çevirmelerine sebep olmuş, ellerindeki kartların yerleşimini baştan düzenletmişti… Şimdi bir başka kombin, Haniye suikastıyla-Ukrayna’nın Rusya-Kursk’a yönelttiği ‘beklenmeyen’ atak eş zamanlı ve ‘uyumlu’ gözüküyor… Sonunda hepsinin birden 5 Kasım’a bağlandığını göreceğiz… Kursk vakası askeri-teknik açıdan kurmay subayların çok ilgisini çekmiş olmalı. Öte yandan kayıtlarda şunu öne almak


Bir kombin var; 7 Ekim meşru müdafaası ve günümüze varan devamı, Ukrayna’da tarafların hızla başlarını başka yöne çevirmelerine sebep olmuş, ellerindeki kartların yerleşimini baştan düzenletmişti…

Şimdi bir başka kombin,
Haniye suikastıyla-Ukrayna’nın Rusya-Kursk’a
yönelttiği ‘beklenmeyen’ atak eş zamanlı ve ‘uyumlu’ gözüküyor…

Sonunda hepsinin birden 5 Kasım’a bağlandığını göreceğiz…

Kursk vakası askeri-teknik açıdan kurmay subayların çok ilgisini çekmiş olmalı. Öte yandan kayıtlarda şunu öne almak gerekiyor; Rusya’nın çuvalladığı utanç anlarından biridir. Hedeften gözünü ayırmanın/rahatlamanın, nöbette miğfer üzerinde kestirmenin sonucu olup-olmadığının tespiti, hesabının içeride sorulması gerekiyor. Ancak biz dışardayız ve söyleyebileceğimiz sadece Moskova’nın ağır hata yaptığıdır…

Tabii şu da var; ‘Rusya nihayetinde bu durumun üstesinden gelecek ve kendi topraklarını temizleyecektir’.. Olabilir. Ama bu Wagner olayındaki kadar kolay, kısa ve ucuz olmayacak gibi duruyor…


BATI CEPHESİNDE ‘ARTIK’ YENİ BİR ŞEY VAR…

Ukrayna’nın Kursk ‘harekâtı’ iyi karargâh çalışmasının sonucu ve Kiev komutanlarının elinden çıksa da aklından çıkmadığı belli…

Olası her adımın artık ölçülüp-biçildiği, önlemlerinin alındığı varsayılan, uzun zamandır devam eden bir
savaşta ‘sınırları’ olmayan bir cephe yaratmak, tersi de geçerlidir, cepheleri olmayan sınırlar açmak aklı
takdir edilmeli…

İlaveten, Kursk’ta birleşik askeri güçlerin kullanılması ve başarılı olması da belli ki madalya getirecek ve ama bunun tetkiki de

uzmanların işi…

Ukrayna ve arkasındaki armada burada tutunup daha genişleyebilir mi, lojistik nasıl halledilecek, Rusya nasıl bir güç derleyip, hangi planla düşmanı vatandan süpürecek, vb soruların hepsi haklı ve caridir ama .. bugüne kadar
“Batı Cephesi’nde yeni bir şey yok” metaforuyla dondurulan savaşta artık yeni bir şey vardır…

Kursk muharebe alanının ‘şu an’ bize söylediği, Rusya için askeri ve siyasi açıdan can yakıcı olduğudur. Hele bölgede askeri üs/karargâh kurulması iyice alçaltıcı olacaktır. Savaşın sonu için belirleyici olup-olmadığı bahs-i diğerdir…


KREMLİN SELFİE’Sİ…

Ukrayna savaşı daha bitmedi anlamına geliyor ki, tam da Rusya’nın savaşın kazanılma aşamasına geçildiği, boğma telinin Kiev’in boğazına yaklaştırıldığı ana denk düşüyor…

Arada şu uluslararası yorumları da okuyoruz; aslında bunun bir Rus tuzağı olduğu, Ukrayna ordusunun içeri çekilip, kıstırılıp, kuşatılarak doğranacağı gibi. Mümkün mü? Belki. Ama öyle gözükmüyor…

Şöyle gözüküyor; içeride büyük kaosa neden oldu ve yüzbinlerce Rus sivil panik halinde kaçışmaya başladı. Bunları yoluna koymak bile büyük zaman ve para kaybına yol açacak, askerî konsantrasyonu da bozacak.
Dahası Batı, Amerikan, İngiliz, Alman zırhlılarından her türlü mühimmata kadar silahlar Rusya’nın içindedir! Bu büyük kırmızı çizginin ezilmesi anlamına geliyor ve Kremlin için onur kırıcıdır. II. Dünya Savaşı’nın hayaletleri Rusya'da dolaşıyor…
Bizzat Putin’e göre, Kursk saldırısı Batı yapımı bir iş ve hedefi gelecekteki müzakereler için pozisyonlarını güçlendirmek. Muhtemeldir. Kursk saldırısının elbette siyasi ve diplomatik bir okumaya ihtiyacı var ve yapacağız ancak ‘anın’ berbat görüntüsüne faydası yok bu değerlendirmenin.
Batı’nın ihtiyacı olan zaten o tek kareydi ve ‘gülümseyin’ dediler…

KUM SAATİ…

İran-İsrail-Filistin/Gazze ile Ukrayna Savaşı, Biden yönetiminin “mirasını” oluşturacak. Bununla da kalmayacak, Kamala Harris’in Başkanlık seçimlerini kazanmasına/kaybetmesine puan verecek. Bu yüzden mevcut Washington yönetimi için hayati önem taşıyorlar…

Sadeleştirirsek
, ‘İran’ın İsrail’i gerçekten vurması ve Rusya’nın Ukrayna’yı yenmesi, ABD’de Biden/Harris’e mi yarar Trump’a mı’
sorusu çözücüdür. Üstelik genişletilebilir de; Avrupa hangisini destekler? Çin hangisi destekler? Küresel ekonomi hangisini destekler? Türkiye hangisini destekler, vb…
Bir diğer ürpertici soru, bahis/ödül bu denli büyük olduğuna göre
devamında ne gelecektir?
Çünkü belli ki Batı, Rusya’nın sık dillendirdiği, ‘iş bir noktada varoluş çıkmazına gelirse nükleer silah kullanırız’ tehditlerine gittikçe daha az önem veriyor!
Savaşı, Rusya topraklarındaki kritik kimi noktalara İHA saldırıları, sabotajlar yapmak gibi ‘yönetilebilecek’ alandan, sembolik ve kısa süreli bile olsa “
Rusya’yı istilaya’a
yükseltmek.. Kontrolsüz bir döneme girildiğini gösteriyor ve final 5 Kasım ise zaman baskısı da katlanıyor demek…
ABBAS’IN YOLCULUĞU…

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, TBMM Genel Kurulu’nun olağanüstü toplantısından dünyaya seslenmesi elbette önemli bir olay…

Zamanlaması farklı bir ortam için kurulmuştu ve ideali Amerikan Kongresi’nde Netanyahu konuşurken gerçekleşmesiydi. Şehit İsmail Haniye’nin katılımıyla pekiştirilecekti. Olmadı…

Perşembe günü meclis kürsüsünde konuşurken Abbas’ı dinleyenlerin içlerinden, “bu Haniye’nin hakkıydı, ona yakışırdı” diye geçirdiğine eminim…

Türkiye’nin duruşunda bir gariplik yok; Filistin davasını destekliyoruz ve doğru tutumdur. Bu yüzden Abbas’ın ağırlanmasında beis yok. Kaldı ki, başından beri Türkiye’ye bu davadan dışlamaya çalışan ülkelere de mesajdır…

Öte yandan, Abbas’ın konuşması çok zayıftı ve herkes tarafından-söylenmese de-öyle teşhis edildi. TBMM Başkanı Sayın Kurtulmuş’un konuşmasını Abbas yapsaydı, o zaman bir davanın savunusu bir mecliste nasıl yapılır, heyecanı, ruhu, adanmışlığı, enerjisi nasıl olurdu ortaya çıkardı. Hasılı Türkiye, Abbas sonrasını da düşünmelidir…

Bir de, Abbas’ın Gazze’ye gitme kararı var. Elbette alkışlıyoruz Abbas’ın yolculuğunu ama herhangi bir risk içerdiğini düşünmüyorum!

#Rusya
#Politika
#Nedret Ersanel