ABD Başkanı Tramp, “Suriye’de bulunan bütün askerlerimizi çekeceğiz” açıklamasını yaptığında, biz ne dedik?
“Çekin.”
Zaten orada bir işe yaşadıklarını görmedik.
Deaş’a karşı mücadele ediyormuş gibi davranıyorlardı, güya öyle bir maksatla Suriye’de bulunuyorlardı ama ayağımıza dolanmaktan başka bir görevleri yoktu.
Diğer terör örgütlerine destek oldular.
PKK ve PYD ile aşk yaşıyorlar başından beri.
Tramp asker çekmekten bahsedince, üçüncü ülkelerin medyasında -ki bunun içinde Avrupa ülkeleri de var- Erdoğan’ın Tramp’ı dize getirdiğine vurgu yapıldı.
***
Sonra -gayet tabii- aksi yönde açıklamalar geldi.
“Hemen çekeceğimizi söylemedik.”
“Epey zaman alır.”
“Asker çekmeye gerek yok.”
ABD’den herhangi bir açıklama yapıldığında, hemen inanmak, öyle kabul etmek mümkün değil.
İlk tepki şu:
“Hangi ABD?”
Öyle ya ABD dediğin doğru dürüst açıklama yapabilen bir ülke değil.
Bir bütünlük bile arzetmiyor.
Başkanı ayrı konuşuyor…
Sözcüsü başka, danışmanı bambaşka konuşuyor…
Dışişleri Bakanları farklı açıklamalar yapıyor…
Savunma Bakanının söyledikleri diğerlerine uymuyor…
Pentagon kendi kafasına göre takılıyor…
Birinin dediği diğerini tutmadı bugüne kadar.
Ya tersini söyledi, ya farklı şekilde düşündüklerini ve ona göre davranacaklarını açıkladı her biri.
***
Bugünlerde edilen laflar da o çizgide devam ederken, Tramp her zaman yaptığı gibi bir ‘tivit’ mesajı yazdı.
Türkiye’yi küstahça tehdit etti.
“Mahvederiz, ekonomik olarak çökertiriz, vs.”
Bizi yeterince tanımadığı belli.
Tehditlere pabuç bırakmadığımızı, bırakmayacağımızı bilmiyor.
Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu gerekli cevabı nezaket çerçevesinde verdi.
Her şeyden önce, müttefikler birbiriyle doğrudan görüşür, konuşarak bir yere varır. Sanal âlem üzerinden tivit mesajlarıyla iletişim kurmaya çalışmazlar.
***
Bir de Suriye’nin Türkiye sınırında bir tampon bölge meselesi var.
Şimdi yeniden zikredilir oldu.
Türkiye bunu en başından beri ısrarla teklif ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlık döneminden beri binlerce defa tekrarladı.
Güvenli bölge dedi…
Tampon bölge dedi…
Uçuşa yasak bölge dedi…
Terörden arındırılmış bölge dedi…
Hepsi aynı anlama çıkıyor.
Terör örgütlerinin cirit atmadığı, Suriyelilerin güven içinde yaşayabileceği 30-35 kilometrelik bir hat.
Suriye’de hayatını güvenli bir şekilde devam ettirme imkânı olmadığı için Türkiye’ye sığınanları da kendi sınırları içinde tutacak bir proje.
***
ABD’nin terör hattı kurmak istediği bölge söz konusu olduğu için, bir türlü yanaşmadılar.
Kafalarına yatmadı.
İşlerine gelmedi.
Şimdiyse Tramp bu fikre sıcak baktığını beyan ediyor.
Büyük ihtimal yanlış anladı.
“Tampon bölge” lafını “Trampon bölge” şeklinde algılamıştır.
Biri ona doğrusunu izah etsin.
O zaman mutlaka yeniden itiraz edecektir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.