Şehitlerimizin bakışındaki ifade

04:0012/03/2021, Cuma
G: 12/03/2021, Cuma
Mehmet Şeker

Helikopter kazasında şehit düşen kahramanlarımızı toprağa verdik.Şehitlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerimizi dile getirirken milletçe samimiydik.Dikkat çeken bir ayrıntı var.Onlar, bir süre önce şehit olmak istediklerini ifade etmişler.Çevresine söylemeyen varsa, o da gönülden arzu etmiş olsa gerek.Zira inanıyoruz ki o makam, bir insanın erişebileceği en yüksek mertebe.Korgeneral Osman Erbaş, beş yıl önce şehit düşen Uzman Çavuş Musa Yılmaz’ın annesine telefonda “Şehitlik herkese

Helikopter kazasında şehit düşen kahramanlarımızı toprağa verdik.

Şehitlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerimizi dile getirirken milletçe samimiydik.

Dikkat çeken bir ayrıntı var.

Onlar, bir süre önce şehit olmak istediklerini ifade etmişler.

Çevresine söylemeyen varsa, o da gönülden arzu etmiş olsa gerek.

Zira inanıyoruz ki o makam, bir insanın erişebileceği en yüksek mertebe.

Korgeneral Osman Erbaş, beş yıl önce şehit düşen Uzman Çavuş Musa Yılmaz’ın annesine telefonda “Şehitlik herkese nasip olmaz, keşke bize de nasip olsa” dedikten bir saat sonra helikopter kazasında şehit düştü.

Yürekleri titreten bir durum bu.

*

Biz de Mustafa Cambaz’dan biliyoruz. Sıkça ifade ettiği arzusunu en son 15 Temmuz’dan bir gün önce tekrarlamıştı.

Arkadaşlar “Senin için savaş mı çıkaralım?” diye takılmışlardı. Fakat gördük ki savaş çıkması gerekmiyormuş.

İçtenlikle söylenen o sözler, karşılığını buluyor.

Diyebiliriz ki şehitlerin hepsi o makama ermeyi samimiyetle dilemişler.

Şehit olmak isteyen herkesin dileği kabul oluyor mu, orasını bilemiyoruz.

*

Bir husus daha var.

Şehitlerin fotoğraflarına bakınca görülüyor.

Hepsinin gözlerinde aynı bakış var sanki.

Biliyorlarmış gibi bakıyorlar.

Biraz hâlimize acıyormuş gibi, onlara gıpta etmemizi anlayışla karşılıyormuş gibi.

Bir sırrı paylaşamamanın hüznü var gibi yüzlerinde.

Aziz şehitlerimizin hepsi, nasıl oluyor da aynı bakışı yakalıyor, aynı ifadeyle bize bakıyorlar?

Yoksa bana mı öyle geliyor?

*

Helikopterden acı haber gelince, çok üzüldük.

Yetkili ağızdan yapılan açıklamada, herhangi bir dış müdahalenin ve araçta arızanın söz konusu olmadığı altı çizilerek vurgulandı.

Geriye tek ihtimal kalıyor, kötü hava şartları.

Hava durumu raporlarında durum müsait görünürken, birden bire değişen şartlar seyri zorlaştırıyor.

*

Kafama takılan sorular oldu.

Kara havacı olan uçak pilotu bir arkadaşa danışmak istedim.

Hava durumuyla ilgili rapor alınmasına rağmen o kaza ya da kırım oluyorsa, sebep ani hava değişimi yüzünden oluşan sis ise, böyle durumlarda helikopterin sahip olduğu teknik donanım dağı algılayamaz mı?

Ön tarafta lazer kullanan bir algılama sistemi mevcut değil mi?

*

Pilotumuz şöyle açıkladı:

Düşündüğün sistem farklı versiyonlarda pek çok hava aracında çok uzun süredir kullanılıyor. Yer Farkındalık ve Uyarı Sistemi olarak çevirebiliriz. (TAWS). Bu genel adı. Gelişip ilerledikçe GPWS ve EGPWS sistemleri olarak çoğu hava aracında mevcut.

Lâkin bu sistemler uçaklar için tasarlanmış.

Helikopterler için durum farklı.

Çünkü onlar zaten hep yere çok yakın uçuyor.

Bazen tehdit sebebi ile birkaç metre yüksekten bile uzun süre gittikleri oluyor.

Bu kazada ve benzerlerinde asıl problem pilotların bulut içine girerek vertigo olmaları. Yani yön duygusunu kaybederek helikopterin de kontrolünü kaybetmeleri.

Kendini arabada düşün... Sisin içindesin... Görüş sıfır... Ama 200-300 km ile gidiyorsun... Ve sadece x-y değil, z boyutunda da hareket ediyorsun. Ama hangi yönde hareket ettiğinin farkındalığını kaçırmışsın. Süratin arttıkça, üzerine binen g kuvvetleri artıyor ve çok geçmeden yere çarpıyorsun.

*

Peki, kazalar nasıl azaltılabilir?

Meselenin çözümü, helikopter pilotlarının IFR yani aletli uçuş şartlarında daha çok eğitim yapmaları ile mümkün olabilir.

#Şehit