Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirini Rüştü Şardağ bestelemişti. Rast şarkı. Yaşar Özel ne güzel söylerdi.
“Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim.”
Senelerce çaldık, söyledik, dinledik bu şarkıyı.
Gün geldi, slogan haline dönüştü.
Nasıl dönüşmesin?
Çağıranlar o kadar çoktu ki.
Mecburiyetten.
*
Kaç zamandır Cumhurbaşkanı Erdoğan dile getirdi.
Kürsülerin her birinden hatırlattı.
Şarkı anonsu yapmıyordu.
Çok önemli bir gerçeği dile getirmekti niyeti.
“Bir gece ansızın gelebiliriz…” dedi hep.
Ayağınızı denk alın dedi, akıllı olun dedi, kafanızı kullanın dedi… Dinlemediler.
Operasyon olacağının sinyalini verdi. Sinyalden anlamayanlara açık açık söyledi.
Şeklini bile anlattı. Hem karadan, hem havadan dedi.
Orada deniz olsaydı, denizi de eklerdi.
Gazeteciler merakla zamanını sordular. Sanki tarih ve saat verilebilirmiş gibi.
Onun cevabı aynıydı: “Bir gece ansızın…”
*
Bu sözler ne anlama geliyor hacı diye soranlar, kafa basmayanlar için, kendi dillerinden aktarıldı.
“Don’t call me so heartily
One night I can come without you…”
*
O kadar çok söylendi ki, artık ‘ansızın’ kısmı hükmünü yitirdi.
Günden güne yaklaştığı hissediliyor, adeta gözle görülüyordu.
İşte sonunda operasyon başladı.
Barış Pınarı Harekâtı.
Askerimize Allah yardım etsin.
Dualarımızla yiğitlerimizin yanındayız. Gönülden destekliyoruz.
*
Yapılan yığınaklar birer birer havaya uçuruluyor şimdi.
Cephanelikler, silahların bulunduğu depolar, sivillerin büyük evlerine yığılan ne varsa berhava ediliyor.
Tramp da öte yandan açıklamalarda bulunuyor kendince.
Bir öyle diyor, bir böyle diyor, vaziyeti idare etmeye çalışıyor.
Ne yapsın, kendi başı da rahat değil.
Türkiye’nin karşısına adam gibi çıkmayı becermek için mangal gibi yürek ister.
Mehmetçiklerimizi iyi bilirler. En azından duydukları yeter.
Şimdi ona “Ne haber Danıld?” demek lâzım. “Senin teröristlere verdiğin silahları ve cephaneleri havaya uçuruyoruz, görüyor musun?”
TIR’lar senelerdir taşıyıp yığmıştı.
Eh, biz de seyrediyor, nerelere depoladıklarını kaydediyorduk. Gün gelir lâzım olur diye. İşte o gün geldi.
Danıld arkadaşa şunu da söylesek iyi olur: “Hey dostum, bundan sonra vereceklerini TIR’lara bindirilmeden gemideyken havaya uçurabiliriz, ona göre ayağını denk al.”
*
Vaktiyle Kıbrıs’ta da aynı şarkıyı çalıp söylemiştik, hatırlayan vardır.
Rumlar, çatışma yıllarında, özellikle Mücahitleri etkilemek için, mevzilere yakın yerlerde, radyolardan, ‘Bekledim de gelmedin’ şarkısını çalarak, Türkiye’nin müdahalesini bekleyen Kıbrıs Türkünün moralini bozmaya çalışıyordu.
Kıbrıs Türkleri de, Bayrak Radyosu’ndan, ‘Bu kadar yürekten çağırma beni/Bir gece ansızın gelebilirim’ şarkısıyla karşılık vermekteydi.
İyi ki Ümit Yaşar o şiiri yazmış, iyi ki Rüştü Şardağ o şiiri bestelemiş.
*
Harekâtın ismi de çok hoş: “Barış Pınarı”. Öncekiler de öyleydi. Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı…
Şiir ismi gibi, şiir kitabı ismi gibi…
Yoksa orada bir şair mi var?
Mehmetçiklerimiz orada şiir yazmaya başladı. Bu şarkı bitmez. Daha çok şiir, çok şarkı yazarız.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.