“Hey on beşli on beşli
Tokat yolları taşlı
On beşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı…”
Günün türküsü bu… Karşımızda bir manzara var. Daha doğrusu bir fotoğraf. O fotoğrafa bakınca, bu türkü kendiliğinden geliyor kulaklarımıza.
Yalnız arada fark var.
Buradaki on beşliler, gencecik yaşta harbe gönderilenler değil.
Sabah evden CHP’li olarak ayrılıp, akşam İP’li dönenler…
*
On beş kişi kameraların önüne çıktıklarında, yüzlerindeki ifade ibretlikti.
O fotoğrafı dünyanın neresinde olursa olsun, insanlara gösterdiğinizde, orada dikilenlerin ruh halinin iyi olduğunu söyleyecek tek kişi bulamazsınız.
Büyük bir sıkıntı var hepsinde.
Belli ki dayanılmaz bir baskı…
Yaptıkları iş, hiç birinin içine sinmemiş.
Utanç duydukları, mimiklerden, duruşlardan, bakışlardan sızıyor.
Hiç birinin aklından şerefli bir harekette bulundukları geçmiyor.
Ellerini bağlama biçimleri kendilerine rahatsızlık veriyor; çözdüklerinde nerede, nasıl tutacaklarını bilmiyorlar.
*
Kameraların karşısında o görüntü verilirken, içlerinden en az birkaçının midesi bulanmış olmalı.
Her an kusacakmış gibi bakıyorlar.
“Ne yaptım ben!” diyor biri.
“Nereden bulaştım bu işe?” diyor öteki.
Ama hepsinin aklından geçen şu cümle olsa gerek: “Allah’ım, ne zaman bitecek bu çile?”
*
Köle pazarındaki esirlere benzetmek biraz ağır kaçar.
Fakat…
Söyler misiniz bu daha hafif bir durum mudur?
Kendi iradesi nerede bu vekillerin?
Ya onlara ve partilerine oy veren seçmenlerin iradeleri?
Genel başkan talimatıyla kendi partisinden ayrılıp başka bir partiye geçmek, onurlu bir insanın, hür bir insanın yapabileceği bir hareket midir?
*
Yeni partilerine alışmaları kolay olmayacak.
Olmadığı belli.
Daha ilk günden yeni partilerinin sıralarında oturacaklarına, eski parti sıralarında oturdukları görüldü.
Bu sadece alışmakla alışmamakla açıklanabilecek bir hal değil.
Çocukları, eşleri, hısım akrabaları, arkadaşları, uzak yakın bütün tanıdıkları yadırgayacaktır.
Tuhaf sorulara maruz kalacak onlar.
Garip cevaplar vermek zorunda kalacaklar.
*
“Kız Mücella, senin herif dün CHP milletvekili değil miydi? Bugün İyi Parti’li olmuş, ne iş?”
“Sana ne komşu, sana ne? İster CHP’li olur, ister İyi Parti’ye geçer. Tayini çıkmış işte. Ne var bunda?” “Yanlış bir şey mi İyi Parti’ye geçmek? Kötü partiye mi geçseydi?”
*
Herhangi bir milletvekili, günün birinde partisiyle ters düşebilir.
Fikir ayrılığı olur, zikir ayrılığı olur, zaman içinde doğru yerde bulunmadığı kararına varır.
Öyle bir durumda basar istifayı, partisinden ayrılır.
Tek kişilik, tek perdelik bir oyundur bu.
Zaman içinde oyuna bir perde daha ekleme ihtiyacı doğarsa, başka bir partiden gelen teklifi değerlendirerek, oraya geçebilir.
Mümkündür, örneği vardır.
*
Ama bu şekilde toplu halde geçmek, hem de genel başkan talimatıyla hülleye alet olmak, normal değildir.
Kemal Bey dahil, hiç kimse bunu demokrasi memokrasiyle izah edemez.
Çirkin bir harekettir; çok çirkin.
Kırk yıllık Kâni, bir gecede Yani olur mu? (Olursa da böyle olur yani.)
Genel başkan tarafından İP’e gönderileceklerine, hâkim tarafından ipe gönderilseydiler, daha iyiydi, daha haysiyetliydi.
*
Tarih bu on beşlileri, kesinlikle iyi bir yere koymayacak.
Onları tayini çıkmış tapu memuru başka bir partiye gibi gönderen irade, her zaman kötü anılacak.
Bu arkadaşlar ve yakınları, hep tuhaf sorulara muhatap olacaklar.
O soruların altından ne Mücella kalkabilir, ne Mübeccel.
Ama artık bu on beşlilerin tamamının eşkâli müseccel.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.