Her şeyin bir müşterisi bulunduğu gibi, hırsızı da olabiliyor. Hiç akla gelmeyenlerin bile.“Kardan adam” çalındı geçen gün bu memlekette. Bir filmde görsek, “yok artık” diyeceğimiz türden.İstanbul Kartal’da Savaş Akbaş, beş yaşındaki kızıyla bahçede kardan adam yapıyorlar. Sabah bir bakıyorlar ki yok. Birisi çalmış.Olay mahkemeye gitse, hâkim delil getirilmesini istese, ortaya koyacak bir şey yok.Ne oldu? Güneş çıktı eridi.Allah’tan kamera kayıtları var. Saat 00.20’de bir kişi bahçeye girmiş, “kalk
Her şeyin bir müşterisi bulunduğu gibi, hırsızı da olabiliyor. Hiç akla gelmeyenlerin bile.
“Kardan adam” çalındı geçen gün bu memlekette. Bir filmde görsek, “yok artık” diyeceğimiz türden.
İstanbul Kartal’da Savaş Akbaş, beş yaşındaki kızıyla bahçede kardan adam yapıyorlar. Sabah bir bakıyorlar ki yok. Birisi çalmış.
Olay mahkemeye gitse, hâkim delil getirilmesini istese, ortaya koyacak bir şey yok.
Ne oldu? Güneş çıktı eridi.
Allah’tan kamera kayıtları var. Saat 00.20’de bir kişi bahçeye girmiş, “kalk gidelim” demiş -bir hareket görmediğinden olsa gerek- kardan adamcağızı sırtlanıp götürmüş.
Şaka gibi ama gerçek.
*
ABD’dek başkanlık devir teslim törenine kilitlenmişken, arada böyle şenlikli haberlere de rastladık.
Aslında ne devir var, ne teslim. Sade bir yemin töreni.
Önceki başkan Tramp bavulunu alıp gitti. Törene katılmadı.
Yerine gelen yeni başkan Baydın kendi başına yemin etti. Elini de ‘Baybıl’ kutusunun üstüne koyarak.
Hepsini canlı yayında takip ettik.
Muhammed Ali’nin boks maçını seyretmek için yaptığımız gibi, gecenin üçünde kalkmak gerekmedi.
*
Baydın siyah giyinmişti. Karısı maviler içindeydi. Eldiven ve maskeleri de aynı renkteydi. Yan yana durunca, Halit Ziya Uşaklıgil’in “Mai ve Siyah” romanını akla getirdiler.
*
Tramp, başından beri seçim sonucunu kabul etmiş değil.
“Yenilen pehlivan”dan farklı bir durum bu.
İşin içine inat girdi gibi değerlendiriyoruz.
Ona göre, hile var, hırsızlık var, usulsüzlük var… Hakkı olan başkanlık çalındı.
Delil nerede?
Güneş vurdu eridi.
*
Şimdi gidiyorum ama dönüşüm muhteşem olacak diyor eski başkan.
Yeni parti kurmaktan söz ediyor.
En ilginç ifade ise çok zengin çağrışımlar barındıran cinsten:
“Bir şekilde döneceğim.”
Acaba hangi şekilde? İnsanın aklına garip şeyler geliyor.
*
6 Ocak’taki kanlı Kongre baskını, sarı kafaya fatura edilecek gibi görünüyor.
“Bu iş karakolda biter” diyenler, kısmen haklı.
Kısmen, çünkü bunun bir de mahkeme safhası var.
Bugüne kadar dünyanın dört bir yanında karışıklık çıkarmakta usta olan ABD, bu defa kendi başının çâresine bakmakta zorlanacak.
“Bu belâ günün birinde sizi de bulur” diyen biri vardı, hatırladık mı?
Kimse o ikazı ciddiye alacak inceliği göstermemişti.
Haydi bakalım.
İstediğiniz yerden yakın şimdi… İstemediğiniz yerden uzak.
*
Yeni başkan, daha koltuğa oturmadan çok sert çıkış yaptı.
“Bu bir darbe girişimidir” dedi, “Yerli teröristler”den bahsetti.
Vay canına dedik; teröristler ve darbe ha?
Bedri Rahmi Eyüboğlu nasıl söylemişti:
“Şairim / Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası / Ayak seslerinden tanırım.”
Baydın da darbe uzmanı. Darbe kokusunu kırk kilometreden alır, teröristi nefes alış verişinden tanır.
15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında görevdeydi.
Sadece 15 Temmuz değil, adam hayatı boyunca Amerika’nın en önemli koltuklarında oturdu.
Bugünkü yerine adım adım geldi. Ondan iyi kim bilecek.
*
Baydın, konuşmasında birlikten falan bahsetti. İçeride çok işi var görünüyor.
Karşılaşsak, “Çok domestik gördüm seni” diyesim gelir.
Bir cümlesi kafama takıldı. “Amerika’yı yeniden 1 numara yapabiliriz” ne demek?
Zaten 1 numara değil mi?
Değilse kaçıncı ve bugünkü 1 numara hangi ülke?
İltifat sayamayız, henüz erken. İleride inşallah.
#Biden
#Trump
