İcralık çocuk

04:008/09/2018, Cumartesi
G: 8/09/2018, Cumartesi
Mehmet Şeker

Adamla kadın anlaşamamış, ayrılmışlar. Başka dünyaların, başka hülyaların insanları olduğunu geç fark etmişler.Bunu önceden görseler yahut baştan bilseler, hiç evlenmeyeceklermiş ama iş işten geçmiş.Boşanma davası sonunda mahkeme, çocuğu anneye vermiş.Baba sadece izin verilen süre kadar görme hakkına sahip.Okul sezonunda hafta sonları bir gece, yazın da bir ay.Çocuğun dünyası iki parça.Hem annesini seviyor, hem babasını.Ona kalsa, hep bir arada olmak ister.İster ne demek, istiyor. En derinden. Kalbinin

Adamla kadın anlaşamamış, ayrılmışlar. Başka dünyaların, başka hülyaların insanları olduğunu geç fark etmişler.

Bunu önceden görseler yahut baştan bilseler, hiç evlenmeyeceklermiş ama iş işten geçmiş.

Boşanma davası sonunda mahkeme, çocuğu anneye vermiş.

Baba sadece izin verilen süre kadar görme hakkına sahip.



Okul sezonunda hafta sonları bir gece, yazın da bir ay.

Çocuğun dünyası iki parça.

Hem annesini seviyor, hem babasını.

Ona kalsa, hep bir arada olmak ister.

İster ne demek, istiyor. En derinden. Kalbinin en içinden.

*

Ne var ki şartlar başka.

O küçük dünyadaki gibi masum değil.

Yaz boyunca bir ay babada kalan çocuk, annesine dönmek istemiyor.

Ne oldu, babadan ayrılmak zor mu geldi?

Artık annesini eskisi gibi sevmediğini mi fark etti?

Yoksa zaten annesini çok sevmiyor muydu?

Ağlayıp sızlayarak ikisini tekrar birleştireceğini mi ümit etti?

Bunu tam olarak bilemeyiz.

Çünkü dışarıdayız.

Dışarıdan, uzaktan bakıyoruz.

Öyle ki aramızda kameralar, mercekler, ekranlar var.

*

Babada kalma süresini dolduran çocuk, anne evine teslim edilmeyince, kadın icra yoluyla çocuğu almak için kanunların kendine tanıdığı hakkı kullanıyor.

İcra memurları adamın evine gidiyorlar, görevlerini yerine getirmek için gayret sarf ediyorlar.

Her zamanki gibi kolay olmuyor.

Çocuk babasına sımsıkı sarılmış.

Ağlıyor, sızlıyor, bağırıyor.

Kızın kollarını babasının boynundan sökmeyi başardıklarında, tepiniyor.

Birinin, olan biteni kamera ile kayda aldığını görmesi, belki de biraz fazladan bağırmasına sebeptir.

*

Ülkenin hatta dünyanın pek çok yerinde her gün binlercesi, yüz binlercesi yaşanan bu olay, haberlere yansıyınca, herkesin dikkatini çekiyor.

Ah ahlar, vah vahlar…

Gayet tabiidir, o sahneyi görünce duygulanmak, üzülmek.

Anne, baba ve çocuk, bir bütündür.

Parçalanınca, yürekler de hayatlar da parçalanır.

Bu hadisede en fazla üzerinde durulan nokta, icra yoluyla çocuğun alınması oldu.

«

Bakanlıklar devreye girdi, müdürler konuştu, genel müdürler açıklama yaptı…

Anlaşılan o ki, kanun değiştirilecek.

Nasıl olacak?

Artık bu işe icra memurları bakmayacak.

Çünkü o çocuk mal değil.

İyi, güzel.

Haberi izlerken gördük, baba da öyle bağırıyordu, çocuk da.

“Bu bir insan, bir insan, insan… Mal değil…”

“Ben mal değilim, ben mal değilim…”

*

Tamam, kanun değişsin, icra memurları ilgilenmesin.

Peki kim ilgilensin?

Neticede yine mahkeme kararına uyulacak ve çocuk babadan ayrılmayacak mı?

(Tersi durumlarda da anneden.)

Her kim olursa olsun, icra memuru, polis, zabıta, asker, postacı, muhtar, bakkal, kasap, manav…

O zaman da aynı acı yaşanacak, aynı üzüntü duyulacak.

Mesele çocuğun kollarını babasının boynundan kimin söktüğü değil ki.

Çocuğun zorla alınması.

İster anneden, ister babadan…

#İcra
#Baba
#Çocuk