Herkes ateşini buradan götürür

04:0028/12/2018, Cuma
G: 28/12/2018, Cuma
Mehmet Şeker

Ateşli bir şekilde “demokratlık taslayanlar,” demokratları idam edilmek üzere ipe yollayanlar.En fazla insan haklarından bahsedenler, insan haklarını herkesten çok ihlâl edenler.Ne garip.Daha garibi, bir de bununla övünmeleri.Kıptinin merdinden farkı ne?* * *Çok patırtı yapınca haklı çıkacağını düşünenlerin hali, her zaman aynı.Sanatçı olunca suç işlemeye hak kazanacağını, imtiyaz doğacağını sanmak, ahmaklığa işaret.Her sıkıştıklarında Atatürk’ün arkasına sığınıp onun sözlerini tekrar etmeleri yok

Ateşli bir şekilde “demokratlık taslayanlar,” demokratları idam edilmek üzere ipe yollayanlar.

En fazla insan haklarından bahsedenler, insan haklarını herkesten çok ihlâl edenler.

Ne garip.



Daha garibi, bir de bununla övünmeleri.

Kıptinin merdinden farkı ne?

* * *

Çok patırtı yapınca haklı çıkacağını düşünenlerin hali, her zaman aynı.

Sanatçı olunca suç işlemeye hak kazanacağını, imtiyaz doğacağını sanmak, ahmaklığa işaret.

Her sıkıştıklarında Atatürk’ün arkasına sığınıp onun sözlerini tekrar etmeleri yok mu?!..

* * *

“Efendiler! Hepiniz meb’us olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz fakat sanatkâr olamazsınız” sözünü kalkan yapınca sorun çözülmüyor.

Hiçbir yanlışlığı düzeltmiş olmuyorsunuz.

Hiçbir pisliği temizlemiş sayılmıyorsunuz.

Bu cümlenin neresinden “sanatçı olunca rahatça suç işleyebilirsiniz” anlamı çıkıyor?

Çıkmaz.

İstediğin kadar bağır, istediğin kadar tepin…

Yaptığın suç ise, içindeki pisliği orta yere kustuysan, kötü niyetinle beslediğin eylemin kişilere ve topluma zarar veriyorsa, sesini yükselterek kurtulamazsın.

Meşhur olunca layüsel sayılmazsın.

* * *

Çoğunluğun seni tanıması, hatta sevmesi, eskiden çektiğin filmlerine, söylediğin şarkılara, yaptığın resimlere itibar etmesi, sana başına buyruk hareket etme hakkını getirmez.

Açık bir husus bu.

Kimsenin suç işleme ayrıcalığı yoktur.

Suç varsa, cezası arkasından gelir.

Bazen tıpış tıpış, bazen emekleyerek, bazen aheste, bazen hızlı…

Ama muhakkak gelir, bulur.

* * *

Ayağından asmaktan bahsetmek…

Zehirlemekten bahsetmek…

Faşistlikle itham etmek…

Bunlar suçtur.

Değildir diyen, gitsin mahkemede derdini mübaşire anlatsın. (Ahmaklar öyle yaparmış.)

Menderes’in idamını tahassürle ananlar, işte bu faşist kafalardır.

Yapılan her türlü zulmü bugün dahi haklı görenler, akıllanmayı başaramaz.

O da bir nasip işi belli ki.

* * *

“Karacoğlan der ki her

sözüm haktır

Yiğit olmayanın yalanı çoktur

Cehennem yerinde hiç ateş yoktur

Herkes ateşini burdan götürür…”

İşte o hesap.

Ayaktan asılmaktan bahsedeni, ayağından asmalı.

Kolundan asılmaktan bahsedeni, kolundan…

Bu kadar net.

* * *

Böyle yazınca da muzip bir arkadaş, “Eee, başka?” diye takıldı.

Herkes kendi ceza şeklini kendi belirleyecekse, kim neyi tercih ederse etsin.

Hiç sakıncası yok.

Burnundan diyeni burnundan, kulağından diyeni kulağından...

Böylece, bakış açısına göre ceza gelmiş olur.

Kişinin ufku nasılsa, ona göre karşılık; iyilik düşünene iyilik.

* * *

Lâkin karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşmak da bir tuhaf oluyor.

Tamam, hizaya girmek güzeldir, çizgiyi tutturmakta fayda vardır.

Ama adam olan da zoru gördüğü vakit kıvırınca, hiç şüphesiz itibar kaybeder.

Ne kadar varsa artık, her kıvırmada yarıya düşer.

Bizdeki ölçü böyle.

#Demokrat
#Sanatçı
#Meşhur
#Kıvırma