24 Haziran seçimi üzerinden iki aydan fazla zaman geçtikten sonra seçim sonuçlarını değerlendirmek için toplanan CHP yönetimi, ne kadar hızlı hareket ettiklerini, gelişmeleri nasıl da süratle değerlendirdiklerini cümle âleme göstermiş oldu.
Biz millet olarak, o seçimi unuttuk bile.
Artık önümüzdeki seçimler hakkında kafa yormaya başladık.
CHP ise, işte gördüğümüz gibi.
Aynı zamanda bildiğimiz gibi.
Sürpriz yok.
*
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, evvelce görevini Muharrem İnce’ye devretmeyi düşündüğünü, ancak sonradan güven duymadığı için vazgeçtiğini açıkladı.
Partinin başına getirmeye layık görmüyor fakat ülkenin en tepesine gelebilmesi için aday gösteriyor.
Vatan millet meselelerini, partiden geride görünce böyle olur.
Hâlbuki önce ülke, sonra parti, sonra kendi şahsı gelmelidir.
Sıralama böyle olmalıdır.
Elimizdeki örnekte ise tam tersinin tercih edildiğine şahitlik ediyoruz.
*
Sanılmasın ki bu fakirin fikridir.
Rastladığınız herhangi bir CHP’li’ye sorun:
“Kemal Bey, partiyi mi yoksa şahsını mı önceliyor?”
Hiç şüphesiz cevap bellidir.
Bütün CHP’liler koltuğu bırakmadığını kabul eder durumda.
Peşinden ikinci soru gelsin:
“Kemal Bey ve diğer parti yöneticileri için CHP mi daha önemli, ülke mi?”
Burada da durum aynı.
“Erdoğan gitsin de isterse ekonomi çöksün” anlayışına sahip olmak, başka türlü izah edilebilir mi?
*
Benzer cümleler çok.
“Erdoğan gitsin de isterse dolar yedi lira olsun.”
“Erdoğan gitsin de isterse memleket batsın.”
Çünkü o gidince biz gelir, toparlarız inancı var.
Bu düşünceye sahip olanlar için birkaç not:
1. Gitmiyor.
2. Epey bir süre daha gitmeye niyeti yok.
3. Siz gelemezsiniz.
4. Gelseniz de toparlayamazsınız. Daha beter eder, memleketin altını üstüne getirirsiniz.
ABD Başkanı Tramp, teknoloji devleri Google, Twitter ve Facebook’u taraflı davranmakla suçladı. Tramp, kendisiyle ilgili olumsuz haberlerin arama sonuçlarında en üstlerde gösterildiğini iddia etti.
Hakkında çıkan olumlu haberler de mi varmış?
Gören, bilen, duyan, bize de bildirsin.
Cami içinde küçük çocukların koşturması ne harika bir manzara.
Diyanet bu konuda kampanyalar bile yapıyor. (Camide çocuk sesi, vatanımın neşesi)
Ancak bizim ihtiyarlardan bazıları, bundan pek rahatsız.
Onları azarlamak için birbiriyle yarışanlar var.
Beş altı yaşındaki çocukların oturma şeklinden, koşmasından, konuşmasından hoşlanmıyor, onları hizaya sokmak için uğraşıyorlar.
Öyle sert, öyle öfkeli bir suratla bakıyorlar ki, ben olsam o çocukların yerinde bir daha camilere uğramak içimden gelmez.
Hele bazıları aşırı…
Hani elinde kızılcık sopası olsa, hemen girişecek.
“Hişşşt, huşşşt” diye seslenip, eliyle koluyla müdahale ederek yetişkin gibi sabit durmalarını istiyorlar.
Az daha “Hoşşşt” diyecek.
Onun diyemediğini, ben ona demek istiyorum, o da olmuyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.