Emperyalist uşaklarına yüz vermeyin

04:001/06/2018, Cuma
G: 1/06/2018, Cuma
Mehmet Şeker

Fitch miydi neydi, bir kredi derecelendirme kuruluşu, Türkiye ile ilgili ağustos ayında açıklaması gereken notu, yaklaşık yüz gün evvelinden ilan etti.Gel de bu nota güven.Aylar öncesinden açıklamaktaki maksat nedir?Seçim sonrasını bekleyememekte gizlenen telaş, kötü niyetten başka türlü açıklanamaz.*Çocuklar “Bu öğretmen taktı bana” dedikleri zaman inanmayan varsa, bu örneği hatırlasın.Yine de bu derece takmak olmaz.Dönem sonunda vereceği karneyi üç ay önceden çocuğun eline tutuşturup, “Sınıfta

Fitch miydi neydi, bir kredi derecelendirme kuruluşu, Türkiye ile ilgili ağustos ayında açıklaması gereken notu, yaklaşık yüz gün evvelinden ilan etti.

Gel de bu nota güven.

Aylar öncesinden açıklamaktaki maksat nedir?

Seçim sonrasını bekleyememekte gizlenen telaş, kötü niyetten başka türlü açıklanamaz.



*

Çocuklar “Bu öğretmen taktı bana” dedikleri zaman inanmayan varsa, bu örneği hatırlasın.

Yine de bu derece takmak olmaz.

Dönem sonunda vereceği karneyi üç ay önceden çocuğun eline tutuşturup, “Sınıfta kaldın” diyen öğretmen bulamayız.

Hem biz bunlarla ilişkimizi kesmemiş miydik?

Üyelikten ayrılmamış mıydık?

Seçime bir nebze olsun etki edebilmek için atmadıkları takla kalmadı.

Batıda çıkan dergilerin kapakları, Erdoğan fotoğraflarıyla dolu.

Gazeteler televizyonlar zaten tam gaz.

*

Türkiye’ye saldıranlardan bahsedilince, alaya alan bir kesim var.

Aklınca dalga geçiyorlar. “Yok canım, olur mu öyle şey? Ne alakası var? Niye saldırsınlar?”

Darbe zamanında da “üst akıl”dan bahsedenler rahatsız etmişti bu dingilleri.

“Yok canım, ne üst aklı? Nereden çıkardınız?”

Özeti bu bir iki cümle ama aylar boyunca her gün yazdılar çizdiler çarşaf çarşaf.

Üstelik, gençlik dönemlerinden itibaren, emperyalizm kelimesini ağızlarında en fazla eğleştiren tiplerdi bunlar.

Kahrolmasını istiyorlardı.

En çok onlar tanıyordu emperyalistleri.

Ama bugünkü emperyalistlerin yaptıklarını kabullenmekte zorlanıyorlar, itiraz geliştiriyorlar.

Çünküsü ne ola ki?

*

MAGANDA KURŞUNU

Bursa’da bir kişi, kahveden çıkışta silahıyla oynarken kendini bacağından vurdu. Vurmuş. Vurmuştu.

Önce bir zıplıyor, sonra geri dönüyor.

O sırada pansuman yapmışlar ama yeterli görmemiş olacaklar ki hastaneye gitmişler.

Tabii, hastaneye girişte soruyor polis: “Bu yaralanma neden oldu, nasıl oldu?”

“Maganda kurşunu” cevabını vermiş.

Polis olayı araştırırken, kamera görüntülerini bulup bakıyor ki adam kendini vurmuş.

Tabanca da o kahvehanede bulunmuş.

Şimdi haberlerde, o kişinin yalan söylediğine dair imalara rastlıyoruz.

“Ne alakası var?” sorusu, işte burada geçer.

Adamın yalan söylediğini nereden çıkarıyorsunuz?

“Maganda kurşunu” demişti.

Yalan mı?

Kendini bilen, her şeyi bilir; ona göre.

OY ORANLARI

Araştırma yapıyorlar, sonuçları açıklıyorlar. Seçime dair tahmin güya. Fakat bir gariplik var.

Biri yüzde şu kadar diğeri yüzde bu kadar diye söylenen rakamları topladığımızda, yüz puandan fazla çıkıyor. Yoksa bunlar yüz yerine iki yüzden mi pay biçiyorlar?

O zaman şu % işaretini iki tane yan yana kullanmak daha mantıklı.

HALKÇIYMIŞLAR

Rahmetli Abdurrahim Karakoç, günlük yazılarına bir de dörtlük eklerdi.

Sevgili ağabeyimizi rahmetle anarak, bir dörtlük ile vaziyeti özetleyelim.

Yoğurtçu yoğurt satar

Tavukçu tavuk satar

Burası garip ülke

Halkçılar halkı satar

#Emperyalizm
#Seçim