Dünya nüfusu, bunca savaş ve salgın hastalıklara rağmen, hızla artıyor.
Bir türlü önlenemeyen kazalar ve her yıl artan uyuşturucu kullanımı bile, bu hızın önünde bir engel teşkil etmiyor gibi.
Yaklaşık 220 yıl önce, dünya nüfusu bir milyarı yakaladı. Tam olarak 1802’de.
25 yıl sonra iki katına çıktı nüfus.
1961’de üç milyar oldu.
On yıl sonrasında ise dört milyarı yakaladık.
Beş milyara 1987 yılında ulaştı.
1999’a gelindiğinde altı milyara dayandı.
Takvimler 2011’i gösterirken, dünyada yedi milyar insan nefes alıp vermekteydi.
Zira bazılarının hayatına bakınca, ‘yaşıyor’ demek zor. Bir lokma ekmek ve bir yudum suya muhtaç hâldeyken, ona yaşamak denir mi?
Dünya nüfusu, bugün sekiz milyarın biraz üstü.
Temiz su ve yeterli gıdaya muhtaç durumdakilerin sayısında azalma yok, artış var.
Öte yanda ise şiştikçe şişenler, servetine servet katanlar, daha fazlası için birbirini boğazlayanlar…
*
Çin, 1 milyar 400 milyarlık nüfusla ilk sırada.
Hemen ardından Hindistan geliyor, 1 milyar 300 milyon.
Üçüncü sıradaki ABD ile Hindistan arasında neredeyse bir milyarlık fark var.
Bugünkü durum böyle.
Bir de ileriye dönük tahminlere bakalım.
On yıl sonra dünya nüfusu on milyara yaklaşacak.
2040 yılında on milyarı çoktan aşmış olacak.
2050 yılı için Birleşmiş Milletler’in tahmini, 12 milyar.
Dünyanın o kadar nüfusu kaldıramayacağını düşünenler var.
Hâlbuki âdil paylaşım yapılabilse, daha fazlasına da yeter.
Fakat hep banacılar doymak bilmiyor.
Aynı zamanda muhtaç durumda olanları da görmek istemiyorlar.
*
Laboratuarlarda bir takım virüsler üretmenin, nüfusu hafifletmek niyetiyle yapıldığını iddia edenler, tamamen haksız olmasa gerek.
Eğer öyleyse, Kovit 19 pek başarılı bir girişim sayılmaz.
Dünyada bu salgından ölenlerin sayısı 220 bin civarında.
Bir başka tabloya bakalım. Yüz bin kişideki ölüm oranları şu şekilde:
Belçika 60,6
İspanya 48,2
İtalya 43
Fransa 33,2
İngiltere 29,4
Hollanda 25,7
İsveç 21,5
İsviçre 18,7
ABD 15,9
Almanya 7
İran 6,9
Kanada 6,4
Türkiye 3,3
Çin 0,3
*
Bir buçuk milyara yaklaşan nüfusuyla Çin, ölüm oranını nasıl bu kadar düşük tutabildi?
Herkesten farklı bir çözüm yolu mu buldular?
Yoksa Kovit 19 ile aralarında bir protokol mü var?
“Seni biz kendi ellerimizle ürettik. Bizimkilere pek dokunma, git başka yerlerde çalış” mı dediler?
Eğer bunun arkasında, dünya nüfusunu azaltmak gibi bir niyet bulunuyorsa, yakında yeni tip virüslerle karşılaşacak ve belki de daha uzun süre evlere kapanacağız demektir.
Şayet bir şekilde hedeflerine ulaşır da nüfusta aşırı seyreltmeyi başarırlarsa, o zaman mezar işleri sıkıntıya girer.
Çoğu yerde topluca gömülür insanlar.
Özen gösterilip tek defnedilmek isteyenleri de ancak dikey vaziyette toprağa verebilirler.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.