Bir süre önce ülkemizin meşhuuur siyasetçilerinden birinin söylediği yalanları yazmaya çalışmıştık.Ne gariptir, yalanların hepsine yer verme imkânı bulamadık.Sadece başlıklar hâlinde saymak için bile, bu sütun az geldi.Sonra da diyorlar ki bu memlekette siyasetin itibarı niye düşük?Böyle düşünene biz soralım: “Hadi bil bakalım niye düşük?”*Bunun ustası da böyleydi.Ustanın ustası da…Geriye doğru epeyce gider; bir silsile bu.Sil silebilirsen.Artık evvelkiler tarihe mal olmuş.Yapacak bir şey yok, elden
Bir süre önce ülkemizin meşhuuur siyasetçilerinden birinin söylediği yalanları yazmaya çalışmıştık.
Ne gariptir, yalanların hepsine yer verme imkânı bulamadık.
Sadece başlıklar hâlinde saymak için bile, bu sütun az geldi.
Sonra da diyorlar ki bu memlekette siyasetin itibarı niye düşük?
Böyle düşünene biz soralım: “Hadi bil bakalım niye düşük?”
*
Bunun ustası da böyleydi.
Ustanın ustası da…
Geriye doğru epeyce gider; bir silsile bu.
Sil silebilirsen.
Artık evvelkiler tarihe mal olmuş.
Yapacak bir şey yok, elden ne gelir?
*
Aslı başka, söylenen başka.
Gerçek başka, ortaya konulan başka.
Özü başka, gösterilen başka.
Devir imaj devri.
Millet üstünü kazıyıp altına bakma imkânından mahrum.
Zaten kimse de meraklı değil.
İşin aslının peşine düşmekle kim uğraşacak, gerçeği kim kurcalayacak?
Gösterilenle yetinmek daha kolay.
*
Bir vakitler Karate Kit isimli film vardı.
Başarı odaklı Amerikan filmlerinden.
Cılız bir çocuk, etrafındakilerden dayak yer.
Sonra çekik gözlü bir karate ustasından ders alma fırsatı doğar.
Usta buna dövüşmeyi öğreteceği yerde, eline cilâ verir, bez verir ve araba temizletir.
Bir eliyle cilâlar, bir eliyle parlatır.
“Pasta-cilâcı geldi hanım…”
İtiraz edecek gibi olduğunda, ak saçlı çekik gözlü usta, emrini sertçe tekrar eder: “Cilâla, parlat…”
Güya farkında olmadan kol kaslarını güçlendirmekte, dövüşte gerekli hareketlerin alıştırmasını yaptırmaktadır.
Finalde o cılız çocuk, iri yarı rakiplerini yenerek şampiyon olur; seyircinin gözleri yaşarır.
Herkes anlar ki cilâla parlat komutu, hiç de yabana atılacak bir şey değildir.
Sürekli cilâlamak, sürekli parlatmak işe yaramaktadır.
Şampiyonluk getirir, kupa kazandırır, rakiplerini pataklama imkânı verir, daha ne olsun?
*
İşte o filmdeki gibi, bizim imaj meykırlar da o komuttan etkilendiklerini daima ve açıkça belli ederler.
Yıllardan beri “bu böyledir” de, asla kimse için “sır” değildir.
Gerekirse “sular da yokuşa akar”.
*
Ortaya çıkardıkları kişileri bol bol cilâlar, bol bol parlatırlar.
Yeterince tecrübesi yokmuş…
Ne fark eder?
Yetenekleri elverişli değilmiş…
Ne önemi var?
Ortaya konulacak belli başlı başarısı bulunmuyormuş…
Dert mi?
Donanımı yetersizmiş… Sicili pek de temiz değilmiş…
Kimin umurunda?
Destekleyenleri tehlikeliymiş… Hem de çok tehlikeli… Aman ha…
Canım, kim görecek, kim bilecek?
Kazara seçilecek olsa, kasıp kavurur, duman eder, batırır, çökertirmiş…
Yahu nereden çıkarıyorsun bunları?
Çapsızmış, insanı bin pişman edermiş…
Geç bunları anam babam… Sen imaja bak.
Cilâlı imaj devrindeyiz. Cilâlayıp parlatacaksın, iş bu kadar.
Yanlış bir şey konuşacak olursa da minibüsten elini uzatır, çekip içeri alırsın.
Gereksiz yere niye dert ediyorsun böyle şeyleri?
#Siyaset
#Yalan
#Cila
