BM’nin GK’sı

04:0025/09/2020, Cuma
G: 25/09/2020, Cuma
Mehmet Şeker

Birleşmiş Milletler isimli kuruluşa göre, dünyada 195 ülke bulunuyor.İki tanesi (Filistin ve Vatikan) gözlemci statüsünde kabul edilmekte. Geri kalan 193 tanesi BM’ye üye.Söz burada bitse, iyi.Bitmiyor, gerisi var.Zaten asıl mevzu bu noktada başlıyor.193 ülkenin bazıları has üye, bazıları ise adeta üvey.Has üyeler aralarında toplanmışlar, kendi kafalarına göre karar almışlar ve “Biz Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi’ni oluşturalım” demişler.Beş ülkeden oluşuyor o konsey.ABD, Rusya, Çin, Fransa

Birleşmiş Milletler isimli kuruluşa göre, dünyada 195 ülke bulunuyor.

İki tanesi (Filistin ve Vatikan) gözlemci statüsünde kabul edilmekte. Geri kalan 193 tanesi BM’ye üye.

Söz burada bitse, iyi.

Bitmiyor, gerisi var.

Zaten asıl mevzu bu noktada başlıyor.

193 ülkenin bazıları has üye, bazıları ise adeta üvey.

Has üyeler aralarında toplanmışlar, kendi kafalarına göre karar almışlar ve “Biz Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi’ni oluşturalım” demişler.

Beş ülkeden oluşuyor o konsey.

ABD, Rusya, Çin, Fransa ve (bizim çoğunlukla İngiltere dediğimiz) Birleşik Krallık.

*

Bu beşli çete, kendilerini “daimi üye” ilan etmişler.

Onunla da yetinmemiş ve “mutlak veto hakkı” diye bir takdir buyurup o yetkiyi de kendi hânelerine yazmışlar.

Ne demek bu?

“Dediğim dedik, çaldığım düdük” demek.

“Raconu biz keseriz” demek.

“Sözümüzün üstüne söz söyleyen yoktur” demek.

“Herhangi bir konuda aramızdan bir ülke bile itiraz etse, hoşlanmadığını veya beğenmediğini buyursa, o konuda karar alınamaz” demek.

*

Bunlar, aynı zamanda dünya silah ticaretinin patronu olan ülkeler.

Ticaretin her alanında önde geliyorlarsa da en fazla dikkat çeken husus silah.

Gıda ürünlerinden binlerce ton karşısında, bir tane güçlü silah, ağır basar.

Teknoloji ürünü de olsa, küçük âletlerden on binlercesi karşılığında, bir silah verir, üste para alır.

Uzun zaman önce Kore savaşı için, yakın zaman öncesinde ise Körfez savaşı için o Güvenlik Konseyi’nden onay çıkmıştı. Hatırlamakta fayda var.

Buradan da anlaşılacağı üzere, o konseyin direksiyonu ABD’nin elinde.

*

Geride 190 ülke, istediği kadar çalışsın, çabalasın.

Bir anlam ifade etmez.

Onlar kendi kafalarına göre o konseyi kurarken, hangi birinin gıkı çıkmıştır?

Çıksa bile gıktan kim ne anlar?

Gak, guk veya gık ile bir yere varılmaz.

Adam gibi, doğru dürüst itiraz etmek, güçlü bir şekilde tepki vermek gerekir.

*

Mesela şöyle söylenebilir:

“Dünya, beşten büyüktür!”

Var mı böyle söyleyen?

Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyelik statüsünün değiştirilmesini isteyen?

Dönüşümlü yapılmasını teklif eden?

Her toplantıda bu düşüncelerini ısrarla tekrarlayan?

Var mı? Tanıyor musunuz öyle birini?

Varsa ne duruyorsunuz, helva yapsanıza!

*

Helva neye yarar, beş on dakikada biter. Boş verin.

En yakışanı, daha anlamlı bir harekette bulunmak.

Nasıl olacağını da kendiniz seçin.

*

Öyle bir cümleyi söylemek ve sonra nasıl olacağını tek tek izah etmek, her fırsatta sabırla tekrarlayıp izah etmek, herkesin harcı değildir.

Dünya, beşten büyüktür sözünü bir kişi evde söylese, kahvede söylese, etrafındakilerin bir kısmı kabul eder. En fazla hepsi destekler.

BM Genel Kurulu toplantısı ve onun gibi başka uluslar arası platformlarda söyleyince, bütün dünya duyuyor.

İşin garibi, büyük bir çoğunluk da (konsey dışındakiler) o ifadelerden memnun oluyor.

Ancak bir netice anılamıyor. Şimdilik.

Zira bilmek gerekir, bir noktaya devamlı damlayan su, mermeri bile deler.

O mermer, bir gün delinecek.

#BMGK
#Güvenlik
#Konsey