Seçimden önce “Mansur Yavaş da İmamoğlu da bilsin ki seçileceklerse HDP oylarıyla seçilecekler” diyen biri vardı.
O partinin Eşbaşkanı Sezai Temelli.
Açıkça konuştu. Kimse de itiraz etmedi.
“Olur mu öyle şey canım? Nereden çıkarıyorsun bunları?” diye karşı çıkan birine rastlamadık.
Seçim geçti gitti; o açıklamalar geride mi kaldı?
İstanbul’da sonuç kesinleşmediyse de yangından mal kaçırma operasından bir sahne gibi mazbata verildi.
Şimdi o iki siyasetçi, biliyorlar mıdır kimin desteğiyle seçildiklerini?
Bilmemelerine imkân var mı?
***
Peki bu desteğin bir karşılığı olacak mı?
Kızılay’a kan bağışlar gibi, memleketin hayrına, babalarına rahmet olsun diye, herhangi bir karşılık beklemeksizin verilmiş olabilir mi o destek oyları?
Ufak bir köydeki muhtar seçiminde bile, faraza beş oyu olan biri, adaylar arasından birine destek olurken, kafasında bir hesap yapıyor.
“Biz oylarımızı sana kullanacağız ama…”
Koskoca İstanbul ve Ankara’dan bahsediyoruz.
Siyaset sahnesinde, belli bir kitlesi olan parti, başka bir partiye babasının hayrına destek çıkar mı?
***
“Hiçbir karşılık istemiyoruz. Yeter ki sizin parti kazansın. Zaten bizim kazanma ihtimalimiz yok. Aday çıkarmıyoruz. Herhangi bir iddiamız da olamaz…”
Böyle bir yaklaşım mantık çerçevesine sığmaz.
Bunun gerisi, şöyle gelir o zaman:
“Biz zaten kimiz ki? Çok az oy alan bir partiyiz. Ne iktidara gelebiliriz, ne belediye başkanlığını alabiliriz. O yüzden bütün kitlemizle size destek veriyoruz. Alın oylarımızı tepe tepe kullanın. Bu gidişle ileride dükkânı da kapatır gideriz.”
Bu mudur vaziyet?
Şakası bile abes.
***
Öte yandan “Hiç kimse bizim ismimizi teröristlerle yan yana anamaz” diye açıklama yapanlar çıkıyor karşımıza, bangır bangır bağırıyor.
Söylediğine kendi inanıyorsa ayıp.
İnanmıyorsa daha büyük ayıp.
Sırtını şuraya dayayan, buraya dayayanlar, (şurasıyla burası, elbette herkesin iyi bildiği terör örgütleridir) şimdi gelmişler, omuzlarını size dayamışlar.
Ne höykürüp duruyorsun?
“Hendek kazan arkadaşlar, barikat kuran arkadaşlar…” diyen kimin genel başkanıydı?
“Ben teröristi de hastanede ziyaret ederim, şunu da ziyaret ederim” diyen kimin genel başkanıydı?
Şehit cenazelerine gitmeyi en önemli vazifesi bilen, o cenazelerde görünmekten başka bir icraatı, başka bir becerisi olmayan vekiller hangi partidendi?
Siz milleti salak mı sanıyorsunuz?
***
Sülaleden CHP’li olan çok sevgili bir kardeşim, bu konuyu hafife alıyordu geçen günkü konuşmamız sırasında.
Siyasetle çok yakından ilgilenmiyor ama seçim sırasında o beraber hareket etmenin, kol kola girmenin, topluca destek vermenin üstünde fazla durmamak gerektiğini düşünüyordu.
“Sadece oy almak içindi o…”
Ya ne için olacaktı?
Yatağa beraber girecek halleri yok elbette; siyasette ortaklık bu şekilde olur.
Yapılan işbirliğinin de bir bedeli vardır mutlaka.
Oy alacaklar, sonra da oyalayacaklar mı?
O desteği verenler, kaç gün, kaç hafta oyalanmaya razı gelebilirler?
***
CHP’de böyle bir kitle var; işine gelmeyen tarafıyla pek ilgilenmiyorlar. Herhalde İnönü’ye kadar uzanır. Bazı hadiseleri görmezden gelince yok sayılacak sanıyorlar galiba.
“Bilsinler ki…” açıklaması ne için yapılır?
Nedir bilmenin anlamı?
“Seni seviyorum, bil yeter” diyecek kaç âşık vardır yeryüzünde? Mecnun mu bunlar?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.