İngiliz Başbakan Teresa Mey, paçayı zor kurtardı. 306’ya karşı 325 oy ile güvenoyu alarak hükümetin yerinde kalmasını sağladı.
Az daha “At kadehi elinden, dökülsün meyler yere” diyecekti İngilizler.
Avrupa Birliği’nden ayrılma konusu, halkı da Avam Kamarası’nı da ikiye böldü.
İngilizler zaten ne kadar içinde ki AB’nin?
Bütün AB ülkelerinde geçerli olan Şengen vizesi orada işe yaramıyor.
Ortak para birimi avro’ya da geçmediler.
Ticarî, siyasî alanlarda bir takım işleri var, hepsi o.
Buna rağmen ayrılma kararını uygulamakta zorlanıyorlar.
Referandum, parlamento oylaması vs oyalanıp duruyorlar.
Anlaşmasız ayrılık çok zor olacakmış da…
Onaylanınca şöyle olurmuş, onaylanmayınca böyle olurmuş…
Tekrar referandum gerekebilirmiş…
En iyisi severek ayrılmakmış…
Çocuklar kimde kalacakmış da mektuplar geri mi verilecekmiş, yoksa duracak mıymış…
İmha edilecekse yakılmalı mıymış, yırtıp atılmalı mıymış…
Nafaka ödenecek miymiş…
Neredeyse mevzu buralara gelmek üzere.
Avrupa Parlamentosu da çağrı yapıp duruyor, vazgeçin diye.
Bizim için bu işler çerez mahiyetinde.
AB’de ha bir ülke eksik olmuş, ha bir ülke fazla; hiç anlamı yok.
Bir eksik yahut Breksit olunca da Türkiye için hava hoş, yerinde kalınca da.
En azından bugün için böyle.
***
Yunanistan AB üyesi de ne kadar içinde?
Ya da diğer Avrupa ülkeleri ne derece uymaktalar AB’nin çizdiği çerçeveye.
Her tarafa insanlık değerleri üzerinden dersler vermeye, demokrasi şirinlikleri yapmaya pek meraklı oldukları halde, kendileri o değerleri yerle bir etmiyorlar mı?
Değerli komşularımız, 15 Temmuz’da helikopterle Yunanistan’a kaçan darbeci askerleri el üstünde tutuyor.
İadesini istediğimiz halde, bütün taleplerimizi kulak arkası ediyorlar.
Sonra da değerler, meğerler…
Geçiniz onları, martavaldır.
Darbeci askerler için başka bir ülkeye göndermek istiyorlar şimdi.
AB dışında bir ülke aramaktaymışlar çünkü Türkiye darbeciler için İnterpol’den kırmızı bülten çıkarmış.
Bu ne biçim mantıktır?
Diğer AB ülkelerinde İnterpol’de kırmızı bültenle aranması yüzünden risk var da aynı risk Yunanistan için geçerli değil mi?
Yunanistan AB’nin neresinde?
Yanlışlıkla sınırı geçen kepçe operatörünü bile tutuklayıp yargılayan, aylar sonra ceza keserek gönderen Yunanistan, asker kıyafetli darbecileri önce âdet yerini bulsun diye yargıladı, sonra iltica taleplerini kabul etti.
Neredeyse madalya verecekler.
***
Hem zaten diğer AB ülkeleri de darbecilere kucak açmıyor mu?
İsveç oturma izni ve çalışma izni vermek için neredeyse kırmızı halı döşemedi mi?
Almanya bütün terör örgütlerine ve darbecilere destek değil mi yıllardan beri?
Lüksemburg, daha üç gün önce gelip burada ukalalık yapmadı mı?
Hangi Avrupa ülkesi, terör örgütü listesinde olanları göz göre göre desteklemiyor?
Avrupa’nın lafta kalan değerlerini samimiyetle savunan kaç ülke var?
Bunları söyleyince de ayıp etmiş oluyoruz.
Kürsüdeki profesör de dağda sürüsünün başındaki çoban da artık çok iyi biliyor ki Avrupa ile aramız hiç iyi olmadı, olmayacak.
Bizim yükselmemiz karşısında küplere biniyorlar. İstiyorlar ki hep yetmiş sente muhtaç kalalım.
Öyle olsa, bizden iyisi yok.
Hatta çıkıp açık açık söylüyorlar: Erdoğan, Osmanlı’yı yeniden canlandırma peşinde.
Cumhurbaşkanı çıksa, yemin etse, “Vallahi öyle bir derdim, maksadım yok” dese, yine inanmazlar.
Çünkü Türkiye’nin güçlenmesi, yükselmesi o anlama geliyor onlar için.
İsim Osman olmuş, Mustafa olmuş, hiç fark etmez.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.