Aylardan bir ay, günlerden bir gün, seçimlerden bir seçim değil bu.Ülkemiz için kader oylaması.Geleceğimize karar vereceğiz.Yarınlarımıza kimlerin yön vereceğini, oylarımızla tespit edeceğiz.Öyle kritik bir eşikteyiz ki, sandıktan çıkacak neticeye göre, ya devlet başa ya kuzgun leşe.*Sandık başına gidince, mühür eldeyken, bir an için kendimi Süleyman gibi hissedeceğim.Mustafa Cambaz gelecek aklıma.Erol Olçok ve Abdullah Tayyip Olçok gelecek.Ömer Halisdemir’i, İlhan Varank’ı, Halil Kantarcı’yı hatırlayacağım.15
Aylardan bir ay, günlerden bir gün, seçimlerden bir seçim değil bu.
Ülkemiz için kader oylaması.
Geleceğimize karar vereceğiz.
Yarınlarımıza kimlerin yön vereceğini, oylarımızla tespit edeceğiz.
Öyle kritik bir eşikteyiz ki, sandıktan çıkacak neticeye göre, ya devlet başa ya kuzgun leşe.
*
Sandık başına gidince, mühür eldeyken, bir an için kendimi Süleyman gibi hissedeceğim.
Mustafa Cambaz gelecek aklıma.
Erol Olçok ve Abdullah Tayyip Olçok gelecek.
Ömer Halisdemir’i, İlhan Varank’ı, Halil Kantarcı’yı hatırlayacağım.
15 Temmuz gecesi şehit verdiğimiz Zeynep Sağır, Gülşah Güler, Kübra Doğanay, Ayşe Aykaz…
Ve bütün şehitlerimizi düşüneceğim.
Yasin Börü ve arkadaşlarını da kesinlikle unutmayacağım.
*
Aziz kardeşlerimiz niye can verdiler?
Kara toprağa niye düştüler?
Kurşunlara karşı nasıl göğüs gerdiler?
Tanklara nasıl meydan okudular?
Bu sorulara cevap arayacağım.
O olsaydı, mührü nereye basardı diye soracağım kendime.
Hepsinin destanlaşan vatan aşkını hatırlayacak, o ruh halini anlamaya çalışacak ve sonra mührü vuracağım.
*
Mührü sandık görevlilerine teslim edip ayrılırken, hatıralar gelecek gözümün önüne.
Gülüşleri, heyecanlı konuşmaları…
Erol ile Mustafa koluma girecek.
Birinin kolunda Abdullah, diğerinde Halil, sonra diğerleri…
Hep beraber yürüyeceğiz…
*
“Şehitler ölmez” diyor âlemlerin sahibi.
O halde bizi niye yalnız bıraksınlar?
Gönülden çağırırsak, gelirler elbet.
Ulaşım sorunu yaşayacak, trafiğe takılacak değiller ya.
*
Ne dediler o en uzun gecede yiğitler?
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez.”
Aksini iddia eden, boyunun ölçüsünü alır.
Her zaman olduğu gibi.
*
Yüksek bir kafa konforu içinde olanlar gördük.
“Bilmem ki” diyerek nazlandıklarına şahit olduk.
“Ne bileyim, emin değilim pek” yaklaşımı ile karşılaştık.
Sanki bulgur pilavı ile pirinç pilavı arasında kalmışlar da tercih sorunu yaşıyorlar.
Aşk olsun.
Bu kadar basit mi?
Böylesine hafife alınacak bir halde değiliz.
Biraz idrak, biraz iz’an, biraz vicdan…
Fazlasına gerek yok.
*
Vatanı bölmek isteyenlerle, canı pahasına savunanlar bir olur mu?
Teröristlere özgürlük isteyenlerle aynı safta durabilir mi vicdan taşıyan?
Ülkeyi işgal etme niyetinde olanların ekmeğine yağ sürmek, bize nasıl yakışsın?
İnsanın kendi kafasına kurşun sıkmasından daha beter bir durum.
*
Yukarıda bir kısmını saydığım isimlere bakıp da hiçbir şey anlamayan, kim olduklarını bilmeyenlere hiç sözüm yok.
Onların yolu açık olsun.
Gidebildikleri yere kadar gitsinler.
Fakat tanıyıp da dudak bükenler varsa, hiç bükmesinler; onlar sorumluluk altında olduklarını bilmelidir.
#Vatan
#Şehit
