YSK İstanbul kararını ne zaman verecek?

04:0017/04/2019, Çarşamba
G: 17/04/2019, Çarşamba
Mehmet Acet

Bir, sözünün gücüne güvenenler vardır, bir de sesinin gürültüsüne.Mevlana,“Kelimelerini yükselt, sesini değil; yağmurdur çiçekleri büyüten, gök gürültüsü değil”demiş.Önceki gün karşılıklı ekran performanslarını bir kere daha izledikten sonra, Binali Yıldırım’ın‘Sözünün gücüne’Ekrem İmamoğlu’nun ise‘Sesinin gürültüsüne’güvenen iki siyasi figür oldukları kanaatine ulaştım.28 Şubat döneminden kalma çirkin bir alışkanlığın son günlerde yeniden depreştiğine tanık olduk.Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da Beşiktaş

Bir, sözünün gücüne güvenenler vardır, bir de sesinin gürültüsüne.

Mevlana,
“Kelimelerini yükselt, sesini değil; yağmurdur çiçekleri büyüten, gök gürültüsü değil”
demiş.
Önceki gün karşılıklı ekran performanslarını bir kere daha izledikten sonra, Binali Yıldırım’ın
‘Sözünün gücüne’
Ekrem İmamoğlu’nun ise
‘Sesinin gürültüsüne’
güvenen iki siyasi figür oldukları kanaatine ulaştım.


28 Şubat döneminden kalma çirkin bir alışkanlığın son günlerde yeniden depreştiğine tanık olduk.

Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin stadyumlarında oynanan maçlara giderek tribündeki taraftarların bir bölümüne
“Mazbatayı ver! Mazbatayı ver! İmamoğlu’na mazbatayı ver!”
sloganları attırdı.

O gruplar kendiliğinden bunu yapmış da olabilir.

Ama asıl meselemiz o değil.

Tribünlerdeki 40 bin kişinin içinden küçük bir bölümü siyasi içerikli sloganlar attığı zaman, saha dışı zeminlerde
“Tribünler böyle söylüyor”
diye başlayıp
“Halkın duruşu bu”
genellemesine kadar giden bir sürü tezvirat yapılıyor, daha güncel ifadesiyle
‘Algı operasyonu’
çekiliyor.
KAZANANA KADAR DEĞİL HAK EDENİN KAZANDIĞI ANA KADAR…

İstanbul seçimleriyle ilgili İstanbul seçmeni gibi toplum da karpuzun iki yarısı gibi ortadan ikiye ayrılmış durumda.

İtiraz mekanizmasını sonuna kadar kullandığı için Ak Partililer
“Hazımsızlık”, “Kazanana kadar devam stratejisi uygulamak”, “İktidar gücüyle seçim sonuçlarını değiştirmek”
gibi ithamlarla suçlanıyor.

Halbuki, 17 günün fotoğrafı bize başka şeyler söylüyor.

1 Nisan sabahı 29 bin olan fark, dün itibarıyla 13 binin altına düştü.

Binali Yıldırım haklı olarak
“Geçersiz oyların 5500’ü bana, 500’ü ona çıkıyor, Bu normal mi?”
diye soruyor.

Sayıldıkça düşen farklar, sayılmayan oylarla ilgili kuşkuları beslemiyor mu?

Şu haliyle bırakılsa, hakkıyla kazananın kim olduğunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğimiz bir tablo duruyor karşımızda.

SEÇİMLERİN YENİLENMESİ KARARI NEYE GÖRE BELLİ OLACAK?

Dün sabah hızlandırılmasına karar verilen Maltepe’deki sayımın tamamlanmasıyla İstanbul İl Seçim Kurulu muhtemelen Ekrem İmamoğlu’na mazbatasını verecek.

(Siz bu yazıyı okuduğunuz saatlerde vermiş de olabilir. M.A)

Ama bu durum İstanbul muammasının biteceği anlamına gelmiyor.

Asıl sonucunu merakla bekleyeceğimiz bir nihai karar aşaması var.

Ak Parti’nin olağanüstü itiraz hakkını kullanarak yaptığı başvuruya YSK üyelerinin vereceği karar.

Kanun maddesi okumaya alışık olmayanlar, belki birkaç seferde anlayabilecektir ama önce Seçim Kanunu’nun 130’uncu maddesinin 2’nci fıkrasına bakmak yararlı olacaktır.

Orada şöyle deniyor:

“Siyasi partilerin il başkanlarıyla genel merkezleri veya bağımsız aday tarafından tutanağın düzenlenmesinden sonra (7) gün içinde seçimin neticesine müessir olaylar ve haller sebebiyle yapılan itirazlar, seçimin sonucu hakkında kesin karar vermek yetkisine sahip olan kurullarca, seçimin neticesine müessir görüldüğü takdirde, alt kademelerce verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması veya kurullara derece derece ve müddeti içinde müracaat edilmemiş olması, bu itirazın incelenmesine ve reddine sebep teşkil etmez.”

Bir ya da birkaç kere okunduğu halde anlaşılmamışsa eğer, ilgili fıkrada ne denmek istediğini şöyle bir cümle ile izah edebiliriz:

Eğer ortada seçim sonucunu etkileyecek düzeyde bir
‘Hile vs.’
olmuşsa, bu iddialar incelenir, karara bağlanır.
YSK’NIN MAZBATALARI GERİ ALMA KARARLARI

YSK, bu maddenin verdiği yetkiyi kullanarak bazı ilçelerde verilen mazbataların geri alınmasına karar verdi.

Eğer İstanbul için de olağanüstü itiraz başvurusu sonrası bu yönde bir karar çıkarsa, İmamoğlu’na verilen mazbata geri alınıp seçimlerin yenilenmesine gidilebilir.

İstanbul için YSK kararını etkileyecek temel faktör, hile, yolsuzluk vb iddiaların seçim sonuçlarını değiştirebilecek düzeyde olup olmadığıyla ilgili.

Seçim hukukuna hakimiyetini Binali Yıldırım’ın düzenlediği basın toplantısında keşfettiğimiz Ak Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler’e bu konuyu sordum.

Büyükçekmece’de belediyeden nüfus müdürlüğüne sırf seçim yolsuzluğu yapma amacıyla atandığı iddia edilen ve halen tutuklu yargılanan kişinin “
7853
’ işlem yaptığını söyledi.

Ak Partili olduğu tespit edilen seçmenlerin kaydının düşürülüp oy kullanmalarının engellenmesi, CHP’li olduğu bilinenlerin TIR garajlarına, boş arsalara, villaların olmayan 4’üncü katlarına kaydının yapılması gibi işlerden söz ediyoruz.

YSK, Büyükçekmece ve diğer yerlerden gelen belgelerin İstanbul sonuçlarına ‘
Müessir
’ niteliğini tespit ederse seçimleri yenileme kararı verecek.

Yok, öyle çıkmazsa olağanüstü itiraz başvurusu reddedilecek.

Net bir takvimden söz etmek mümkün değil ama ay sonuna kadar durumun netleşmesini bekleyebiliriz.

#Seçim
#YSK
#Ekrem İmamoğlu
#İstanbul
#Mazbata
#Büyükçekmece