YPG’ye karşı ‘Kürt Şahinleri’

04:007/10/2019, Pazartesi
G: 7/10/2019, Pazartesi
Mehmet Acet

2014 yılında DEAŞ, güneyden gelerek Kobani (Ayn el Arap) kıyılarına ulaştığında, katliam korkusu yaşayan Kürtler panik halinde Türkiye’ye kaçıp gelirken, Ankara’da Milli İstihbarat Teşkilatı, hükümete, operasyon yapılması gereğini vurgulayan bir rapor vermişti.Şartlar, bugünküne oranla daha elverişli, sonuca ulaşmak daha öngörülebilir haldeydi. Ancak harekât için orduyu kımıldatmak mümkün olmamıştı.Bunun nedeni 15 Temmuz darbe girişimiyle daha iyi anlaşıldı.TSK içinde, ABD’nin Türkiye’yi oyalayarak

2014 yılında DEAŞ, güneyden gelerek Kobani (Ayn el Arap) kıyılarına ulaştığında, katliam korkusu yaşayan Kürtler panik halinde Türkiye’ye kaçıp gelirken, Ankara’da Milli İstihbarat Teşkilatı, hükümete, operasyon yapılması gereğini vurgulayan bir rapor vermişti.

Şartlar, bugünküne oranla daha elverişli, sonuca ulaşmak daha öngörülebilir haldeydi. Ancak harekât için orduyu kımıldatmak mümkün olmamıştı.

Bunun nedeni 15 Temmuz darbe girişimiyle daha iyi anlaşıldı.


TSK içinde, ABD’nin Türkiye’yi oyalayarak güney sınırını boylu boyunca kapatan bir PKK kuşağı projesi oluşturmasına gönüllü olarak neferlik yapan adamlar vardı.

15 Temmuz’un üzerinden 40 gün geçtikten sonra, terörle mücadelede
‘kaynağında müdahale etme’
stratejisine geçilmesi ve Fırat Kalkanı operasyonun başlatılması, bir anlamda TSK içindeki FETÖ aklının denklem dışında kalması ile mümkün hale gelebildi.
“BELKİ BUGÜN BELKİ YARIN
DENECEK KADAR YAKINDIR”

Hafta sonu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, partisinin Kızılcahamam kampının açılışında yaptığı konuşmayla, Fırat’ın doğusu için Türkiye’nin tek taraflı harekete geçme kararlılığı iyice netleşmiş oldu.

Erdoğan’ın sözleri uzun süredir planlaması yapılmış olan harekâtın akşam-sabah başlayabileceğine işaret ediyordu:

“Hazırlıklarımızı yaptık, harekât planlarımızı tamamladık. Gereken talimatları verdik. Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma ihtimali belki bugün belki yarın denecek kadar yakındır. Hem karadan hem de havadan bu harekâtı yöneteceğiz.”
Erdoğan’ın
‘düğmeye basılma anının geldiğine’
delalet eden bu sözlerine en fazla ABD tarafının nasıl bir cevap vereceği merak konusu oldu.

Hafta içi Wall Street Journal gazetesinde ilginç bir makale çıkmıştı.

İsim verilmeden
‘ABD’li yetkililerin’
görüşlerine yer verilen makalede, o yetkili isimlerin Türkiye’nin tek taraflı harekete geçmesi halinde ABD askerlerinin çekilme dışında bir seçeneklerinin kalmayacağı
‘endişesi’
dile getiriliyordu.
Cumartesi sabahı Erdoğan’ın açıklaması
‘ışık hızıyla’
Washington’a ulaştıktan sonra,
‘endişe beyanlarının’
üzerine fiili bir cevap da geldi.
TSK’nın
‘akşam sabah’
harekete geçeceğini anlayan Suriye’deki ABD birlikleri, operasyonun hedef noktası olan Tel Abyad ve Rasuleyn kentleri üzerinde, Türkiye sınırının hemen karşısında havadan ve karadan devriye faaliyetlerinde bulundu.
Bu,
“Biz buradayız, gelmeyin”
anlamına gelen bir mesajdı.
Daha önce de yine Türkiye’nin harekete geçme ihtimali devreye girdiğinde sınırın öbür tarafına gözetleme kuleleri yerleştirmek gibi başka
‘parlak fikirler de’
gelmişti Amerikalıların aklına.
Öyle anlaşılıyor ki, bundan sonra da arkalarından
“Satıp gittiler”
dedirtmemek için, Türkiye’nin tek taraflı harekâtını engellemek için, ellerinden geleni yapacaklar.

Ancak, Trump’ın Suriye’deki ABD varlığını anlamsız bulan yaklaşımı ortaya çıktıktan sonra Obama dönemindeki motivasyonun ne kadar sürdürülebileceği de ayrı bir tartışma konusu olabilir.

YPG’Yİ TEMİZLEMEK İÇİN YAPILACAK OPERASYONA
KÜRT GRUPLAR DA KATILACAK

Ankara, Fırat’ın doğusu için yapılacak operasyonda kendisine müzahir Özgür Suriye Ordusu unsurlarını da devreye sokmayı planlıyor.

ÖSO içindeki Kürt grupların varlığı ise, ayrı bir anlam taşıyor.

Örneğin Türkiye’nin desteğiyle silahlı eğitimini tamamlayan Hamza Tümeni’nin bünyesinde yer alan
‘Kürt Şahinleri Tugayı.’

Suriye Kürtleri arasından çıkan ve PYD/YPG ideolojisine karşı tutumlarıyla bilenen gruplar olarak görülebilir bunlar.

En son Azez bölgesinde eğitim tatbikatlarıyla resim veren Kürt Şahinleri Tugayı’nın, YPG’yi Fırat’ın doğusundan temizlemek için başlatılacak operasyonda görev alacak olmasının ayrı bir önemi var.

Suriye’nin Kürt bölgesinde yaşayan insanlar arasından çıkan bu türden PKK/YGP karşıtı silahlı Kürt grupların, Türkiye’nin operasyonuna katkı verecek olması, dünyada bir takım ezberlerin bozulması anlamında kıymetli olacak.

PKK/YPG’yi ısrarlı bir şekilde
‘Suriyeli Kürtler’
sınıflandırmasına alan, Suriyeli Kürtler denince PKK/YPG dışında aklınıza bir şey gelmesin
‘çıktısına’
hizmet eden uluslararası medya dilinden söz ediyorum.

PYD’nin Suriye’de 2004’ten sonra kurulduğu, çeşitliliği olan siyasi partiler içerisinde marjinal bir destek alanına sahip iken, 2012’den sonra silah zoruyla bütün siyasi oluşumları tasfiye ettiği, otoritesini kabul etmeyen Kürtleri öldürerek/sindirerek/sürgüne göndererek ipleri ele geçirdiği gerçeğini ısrarlı bir şekilde görmezden gelen çevreler de diyebiliriz buna.

Bu anlamda Fırat’ın doğusunda başlatılacak olan operasyonda YPG’ye karşı mücadele edecek Kürt grupların olması;

Türkiye’nin Suriye Kürtlerine savaş açtığı propagandasını çürütecek olması bakımından,

‘Suriye Kürtleri eşittir PYD/YPG’ anlamına gelmediğini göstermesi bakımından iki önemli mesaj taşıyor olacak.

#DEAŞ
#TSK
#Wall Street Journal
#Kürt Şahinleri Tugayı
#PKK